2024 bütçesi 4.1 milyar lira olan İletişim Başkanlığı, 2018 yılında Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü lağvedilerek cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kuruldu.

Önemini ve işlevini seçimlerde daha iyi anladığımız kurum, kamu diplomasisi ve stratejik iletişim alanlarını da kapsayan yeni bir vizyon iddiasıyla merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatlarına sahip...

Bununla birlikte partili cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde başbakanlığın yokluğundan doğan boşluğu neredeyse İçişleri Bakanlığı makamı dolduruyor.

Hâl böyle olunca bu iki makam seçimlerde olması gerektiğinden çok daha önemli işlevler gördüler.

Dönemin İçişleri Bakanı tüm zamanların en hukuksuz ve kötücül yöneticisi olduğu hâlde büyük cesaretle toplumun hassas uçlarına devletin tüm imkânlarıyla abandı.

Dikkatli bir gözden kaçmayacak şekilde, Nazi propaganda şefi Goebbels'in propaganda sistematiği bu iki kurum tarafından uygulandı.

Ancak internet ve sosyal medyada etkisiz kalıp açıklar veriyorlardı ki onu da dezenformasyon yasasını çıkararak kapattılar.

Millet ittifakına PKK-HDP üzerinden saldırırken Hizbullah’la ilişkilendirilen HÜDAPAR'ı aklayıp paklayıp Cumhur İttifakı’na aldılar. HÜDAPAR'ı başarılı bir toplum mühendisliği ve güçlü propaganda teknikleriyle seçimlerde bekleneni verdi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi %8,8 oyda kaldı yani HDP'nin 2018'de aldığı %11,7 oyu alamadı. Diyarbakır’da 4 puanlık kayıp oldu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan önce o sıra İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın programında HDP seçmeni hakkında konuşurken HÜDAPAR'ın Cumhur İttifakı’na katılımını "Türk siyasetinin son yıllarda attığı en önemli adım olarak" övüne övüne anlattı, bu konuşma aslında yeni bir açılımın itirafıydı. Cumhur İttifakı sayesinde "Beka" kelimesi tarihin en başarılı oksimoron örneği oldu. Milletin imkânlarıyla milletin geleceğini milletin aleyhine tasarlarken kendilerini millete alkışlatabildiler. Kadına kadın haklarını, millliyetçiye milliyetçiliği, emekliye geçim derdini unutturmayı başardılar. Başkentin ortasında cinayet işlemek, yolsuzluklar, göç, vatandaşlığın peşkeş çekilmesi vs.. seçime etki etmedi.

Öyle ya da böyle Millet İttifakı seçimi kaybetti ve Altılı Masa dağıldı. Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Memleketin hiç bir sorunu çözülmüş değil, iktidar açısından şartlar hâlâ zorlu, bu yüzden rasyonel zeminde bir seçime girmek istemiyorlar. Bundan dolayı önümüze yeni anayasa ile çıkmayı planlıyorlar.

Karşı mahalleden Ankara siyasetini çok iyi takip eden Sedat Bozkurt, son yazısında A. Öcalan'ın "anayasaya koysunlar PKK silah bırakır" dediği "bütün kültürlerin demokratik bir şekilde varlığını ve kendini ifade etmesini kabul eder" cümlesi ile T. Erdoğan'ın "insanı önceleyen, milletin çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtan, toplumun gerisinde kalan değil, topluma dinamizm katan bir anayasa hedefliyoruz" cümlesinin anlam benzerliğine dikkat çekiyor ve ardından AKP ile HEDEP arasındaki siyasi tutukluların serbest bırakılması, kayyum uygulamasının son bulması ve Öcalan'a tecridin kaldırılması talepleri üzerinde anlaşıldığından bahsediyor. Soylu'nun siyasi hayatımızın en önemli adımı diye bahsettiği HÜDAPAR hamlesinin bir bedeli olacak... Doğal olarak. Bölücü oyları almanın bedeli sadece birkaç vekillikle kalmayacaktır, Anayasadan Türk tanımını çıkarmak hem HÜDAPAR'ın hem HEDEP'in ortak paydasıdır. Yerel seçimin arifesinde Orta Doğudaki gelişmeler de gösteriyor ki HÜDAPAR iktidar partisinin politikalarında çok etkili olacaktır. HAMAS'ı mücahitler grubu olarak tanımlamak Orta Doğu politikalarında HÜDAPARLILAŞMAKTIR.

Orta Doğu'da politika geliştirememek HAMAS ile Hizbullah ile aynı hizada durmak, mitingler yapıp Filistin bayrağı sallamak AK Parti, HÜDAPAR ve HEDEP'liler için mümkün olabilir.

Bayrak bir milleti ve birliğini temsil eder bu bağlamda her bayrağın özgül ağırlığı farklıdır. Rengarenk bayraklar görüyoruz o renkler tesadüfi değildir, anlamları vardır. Farklı bayrakların altına girmek milletin çeşitliliğini artırıyor olmalı ki bu açıdan birilerini çok hevesli görüyorum. Ama bir kısım Türk vatandaşının içine sinmeyecektir.

Hangi bayrağın altında olduğunuz ve hangi bayrağı salladığınızın bilincinde olmanızı diliyorum.