İftar görüntüleri

Kadın Nihat Hatipoğlu'na şikayet ediyor; "Kocam başımı örtmeme kızıyor. Hatta başörtümü parçaladı." Hoca önce şaşırdı sonra hiddetle; "Sakın onun dediğini yapma. Nerede o,  göster bana dedi." Dip boyası çıkmış, başı açık hanımın cevabını duyduk; "Mezarlıka gitti". Hatipoğlu önce anlamadı ve tekrarlattı, sonunda gerilen yüzü gevşedi "Allah seni nasıl bilirse öyle yapsın"ı patlattı. Her parmağında ayrı altın yüzük bulunan kadın ise sırıtmayı sürdürdü. Bu atv'den ekrana yansıyan küçük bir bölüm. İftar ve sahur öncesi canlı yayınlara göz atacak olursanız daha neler neler görürsünüz. Dinen aydınlanma yapıyoruz adına sorular alınıyor. Ağzında çikletle konuşanlar burada. Yıllardır İstanbul'da oturup nüfus kütüğünden selam getirenler orada. Altını ıslatmış çocuğunu özel platformun ortasına fırlatanlar bir arada. Konuşmacının arkasından tavşan işareti yapanlar sürüyle. Ramazanın gereklerini şaklabanlığa dönüştürenleri görünce üzülüyoruz. Bu insanları eğitmek mümkün mü? Kanaatimize göre gerçekten çok zor. İnançların bu kadar yara aldığı dini program bizden başka yerde yoktur. Genelleme için Hatipoğlu'nun sözünü tekrarlayabiliriz; "Allah ıslah etsin."

Yıllarca seyrettiniz

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un Cihangir'deki saldırıyı yapanlara koyduğu tanımlamayı sevdik; "IŞİD kafası." Kurtulmuş'un çıkışını önemli buluyoruz. Ancak hafızanızı yoklayıp biraz gerilere gidin. Bağcılar'da, Sakarya'da, Konya'da ve Adıyaman'da IŞİD büroları açılıp sembolleri asılınca "İyi çocuklar" diyenler kimlerdi? En başta Sayın Ahmet Davutoğlu. Yolgeçen hanına dönen sınırlarımızdan on binlerce kişi bunlara katıldı. Neticede Suriye içinde devlet kurdular. Ölenlerine Beyazıt'ta, Fatih'te gıyabi cenaze namazı kıldılar. Görmezden geldiniz. Fazla karıştırmak istemiyoruz ama bu oluşuma sempatiyle bakanların bir bölümü hükümetin içindeydi. Ne zaman ki bombalamalar Türkiye'ye yöneldi gerçek ortaya çıktı. Daha doğrusu kafamıza dank etti. Turizmdeki çöküşü sadece Rusya'nın ambargosuna bağlayanlar IŞİD militanlarının Sultanahmet'te, Tünel'de katlettiği yabancıları görebilmeli. Adamlar can güvenliği olmayan ülkeye neden gelsin? Amaçları kendilerini öldürtmek mi? Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, açıklamada geç kaldı. Önceliği alınan güvenlik önlemlerine vermeliydi.

Akıllı manevra

Yakın Plan'ı izlemeye başladık. Ahmet Arpad'ın konukları Yılmaz Yazıcıoğlu ile Nazif Okumuş'tu. MHP'deki durum konuşulmaya başlandı. Yazıcıoğlu, uzman hukukçu olarak yasal gerçeği ortaya koydu. "Devlet Bahçeli ve ekibinin bu saatten sonra yapabilecekleri bir şey kalmadığını" ifade etti. Okumuş ise Genel Başkanı'nı kırmamaya özen gösterdi. Kelimeleri seçerek kullandı. Bahçeli'nin son demecindeki "Bizim de çok oyunlarımız var" cümlesi üzerinde durdu. Tam bu sırada yayına ara verildi. Beştepe'ye Cumhurbaşkanı'nın konuşmasına geçildi. Erdoğan'ın söylevi bitince yeniden NTV stüdyosuna dönüldü. Arpad ve Yazıcıoğlu'nu gördük. Nazif Okumuş'un yerinde MHP MYK üyesi Başbuğ Pınarbaşı oturuyordu. Bu zatı daha iki gün önce bir başka kanalda Okumuş'a saldırırken izlemiştik. Demek ki aynı senaryo hazırlanmıştı. Nazif kardeşimizin bu oyunu bozuş şeklini beğendik. Boks tabiriyle eskivini tuttuk. Başbuğ Pınarbaşı'na da kavga edebileceği hedef kalmayınca kendi kendini yemek düştü.

Yazarın Diğer Yazıları