Bir ortaçağ masalından düşmüş inci küpeli kız.  Bir ortaçağ masalından kulağında inci küpesi.. Turquaz çizgileri ve kahverengi ucuyla başından sallanan pamuk keten sarığıyla, yüzündeki handeleri, dîde'lerindeki ışığı ve dudaklarındaki tebessümüyle düşmüş modern dünyanın içinde kadîm dünyada yaşayanın.. yaşayanların ait olduğu yere…

Üzerindeki bir eski zaman hırkasıyla başlamış her şey…

Ve üzerindeki eski zaman hırkası örterken omuzlarını  ve fakat mahçûbiyetini ve nezâketini örtmekten âciz kalırken,  âciz kalırken o eski zaman hırkası hicâbını, adâbını perdelemekten,  gizleyemezken o eski zaman hırkası kâdîm ve  asil ortaçağ güzelliğini inci küpeli kızın, bir incecik tebessümünden yayılan şuâlar yırtıyordu tüm çağların karalığını.. tüm çağların karanlığını…

Maria Puder'li asil bir yalnızlığın içine mücellâ parıltılarla düşen inci küpeli kız… Bir ortaçağ tablosundan sıyrılıp o mukaddes yalnızlığa düşen, yalnızlığı ikiye bölen, o mukaddes yalnızlığı neşveye tebdil eden, gözlere sürur katan inci küpeli kız; su gibi.. sular gibi sesi.. içinde bulunmamak üzere kaybolunan iri siyah gözleri, hürmetli edâsı, usûl-ü erkânıyla kıbletaşı'nın turquaz nazar boncuğu olan inci küpeli kız…

Günler, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar ve asırlar geçse de, dünler çoğalıp yarınlar azalsa da ömrümüzde, günler geçse de, değişse de haftalar, aylar mevsimlere eklenip mevsimlerin rengini değiştirse de, yıllar derinleştirse de yüzündeki çizgileri inci küpeli kızın, ne gözlerindeki ışığı söndürebilecek asırlar ne de dudaklarındaki o ince tebessümü…

Ve her baktığında o karakalem portreden inci küpeli kız, görünen inci küpeleri değil gözleri ve tebessümü olacak…

Kelimeleri avuçları yakan alev saçan bir kuş, tutmaya çalışmak beyhûde bir masalmış bu, her bir kelimesi kıbletaşı'nın göğünde seyredilmiş yıldızlara tutunmuş bir masalmış…

Şimâldeki yıldızlara, cenuptaki yıldızlara, garptaki yıldızlara, şarktaki yıldızlara ve en tepedeki Süreyyâ'ya, güneşe ve aya ve istikbâle tutunmuş bir masalmış bu…

Mâzinin tozlu sayfalarında kalmış bir karanlığı aydınlığa ulaştıracak bir masalmış bu…

Son ateşîn kelimeleri henüz yazılmamış, yazılmayı bekleyen bir masal…