Atatürk, İstanbul Florya’da bulunduğu zamanlarda her gün denize girip denizin keyfini çıkarıyordu. Bir gün yüzerken İsmet İnönü’nün geldiğini öğrenince denizden erken çıkıp kurulandı; bir kahve söyleyip sohbete koyuldular...
Atatürk bir ara seslendi:
- İsmet gel! Gel de yarışalım” dedi.
İsmet İnönü kollarını açarak,
“Paşam, ben yüzme bilmem ki."
O sözleri duyan duyan Atatürk,
- Sana bir hafta süre. Bir hafta sonra birlikte yarışacağız” diye ısrarcı oldu.
İsmet İnönü vakit kaybetmeden Heybeliada’daki Deniz Askeri Lisesi Sınıf Subayı Ulvi Tekeş’le tanıştı. Kısa bir süre içinde yüzme öğrenmek istediğini kendisine söyledi.
Heybeli ile Kaşık Adası arasındaki derin bir yere deniz motoru ile gidildi. Önce Ulvi Tekeş daldı ve ardından İsmet İnönü’ye seslendi:
- Sayın Paşam atlayınız!
- Nasıl atlayacağım?
- Çivileme atlayacaksınız Sayın Paşam.
İsmet İnönü anlatıldığı şekilde çivileme atladı. (O atlayış o günden sonra ‘İsmet Paşa çivilemesi’ olarak anılacaktı.)
Hayatında ilk kez denize atlıyordu. Suyun yüzüne çıkınca kendini subayın kollarında buldu. Çırpınmaya başladı. Sonrada yüzme kurallarına uyarak birkaç gün içinde yüzmeyi öğrendi ve soluğu Florya Köşkünde aldı...
