İYİ Partili Behiç Çelik; 'Rusya İdlib'de Türkiye ile ortak hareket etmeye mecbur!'

İYİ Partili Behiç Çelik; 'Rusya İdlib'de Türkiye ile ortak hareket etmeye mecbur!'
Dünya koronavirüs salgını ile uğraşırken Türkiye’nin İdlib kenti başta olmak üzere Suriye’deki sorunları ve ardından Libya’daki durumu da merak konusu.

Fatih Erboz / YENİÇAĞ ANKARA – Özel Haber

İYİ Parti Mersin milletvekili Behiç Çelik, Rusyanın uluslararası siyasetteki en önemli kozunun petrol ve doğal gaz olduğunu belirterek, “Rusya ile Türkiye arasında İdlib’e yönelik Moskova’da imzalanan mutabakatın ardından aslında Rusya inisiyatifi eline aldı. Ancak dünyada yaşanan salgın nedeniyle Rusya’yı hem salgının ülkedeki durumu, hem de enerji fiyatlarındaki düşüşe paralel ekonomik geleceği zor duruma soktu. En tartışmalı bölgelerden biri olan M-4 kara yolunda bile şu ana kadar beklenen operasyonu yapamadılar. Bunun nedeni dünyadaki enerji fiyatlarının belirsizliği. Bu durum Rusya’nın ekonomisini de belirsiz hale getiriyor. Dolayasıyla İdlib konusunda Türkiye ile ortak hareket etme konusunda mecburiyetleri var” dedi.

Rusya’nın petrol ve doğal gaz fiyatlarına ekonomik açıdan bağımlı kaldığını kaydeden Çelik, şunları söyledi. “ En son gerçekleştirilen OPEC toplantısında Suudi Arabistan ve Rusya arasında ABD Başkanı Trump ile görüşmenin ardından bir ortak noktaya gelinmesi zaten Rusya’nın durumunu açıkça ortaya koydu. Rusya’nın petrol ve doğal gaz çıkarma maliyetleri yüksek. Ruslara örneğin petrolün çıkarma maliyeti 23 dolar iken bu Arap ülkelerinde 10 dolar. Arada ciddi bir fark var. Bunun da nedeni Rusya’nın petrolü daha derinde ve çıkarması maliyetli. Bu durumda eğer 30 doların altına düşerse burada Rusya ciddi bir ekonomik sıkıntıya düşer. Doğal gaz için de durum aynı. Bu nedenle özellikle Suriye’de ve İdlib kentinde istedikleri operasyonları Suriye rejimi ile birlikte yapamıyorlar. Bunların maliyeti göz önüne alındığında bu süreçte operasyon yapamadıklarından Türkiye ile İdlib’de ortak hareket etmeye mecburlar. Bu da Türkiye’nin lehine bir durum oluşturdu. Bu nedenle İdlib’de şu anda her iki ülkede ortak hareket etmeyi çıkarlarına uygun görüyor. Bir taraftan Rusya petrol ve doğal gaz fiyetlerini düşünüyor, diğer taraftan Türkiye bu süreçte Rusya’nın özellikle doğal gazından mahrum kalmak istemiyor. Bu nedenle salgından önceki sert hamle beklentileri her iki ülke açısından da hayata geçmiyor. Bunu bilelim bu süreçte.”

RUSYA TÜRKİYE’YE DOĞAL GAZI YÜKSEK FİYATLA SATIYOR

Türkiye’nin doğal gazın bin metreküpünü Almanya’ya göre Rusya’dan daha pahalıya satın aldığını kaydeden Çelik, “ Türkiye’nin gerek bu süreçte, gerekse salgın öncesi süreçte enerji hitayıc belliydi. Rusya’dan önemli ölçüde doğal gaz alıyoruz. Ancak örneğin Almanya Rusya’dan doğalgazın bin metreküpünü 120 dolara alırken, Türkiye doğalgazın bin metreküpünü 280 dolara satın alıyor. Bir kere burada neden böyle sorusunu insan kaçınılmaz olarak soruyor. Aradaki fark neden ya da bu enerji fiyatının yüksekliğindeki aradaki fark nereye gidiyor bu da ayrıca sorulması gereken bir soru. Türkiye’nin enerji ihtiyacı belli. Örneğin HES, Rüzgar enerjisinden yararlanılırsa bir de buna jeotermal eklenirse elektrikte kilowaatsaat fiyat düşüklüğü yaşanıyor. Bunu rakamlar zaten ortaya koyuyor. Eğer Akkuyu nükleer santrali de devreye girseydi rakam daha da düşük olabilirdi. Bu aradaki farkın nereye gittiğini de Türkiye’nin ayrıca tartışması gerekiyor” diye konuştu.

LİBYA’DA BATININ OYUNUNA DİKKAT

Libya’daki durumunda şu an için tartışılmamasına rağmen istenilen düzeyde olmadığına dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti: “ Libya’da da aslında beklentilerimiz tam olarak yerine gelmiyor. Türkiye Trablusgarp hükümetini desteklerken, Hafter hükümetini Mısır, Yunanistan, Rusya açıktan destekliyor. ABD ve AB ülkeleri ise Hafter ile Trablusgarp hükümeti arasındaki dengelere göre taraf belirleyecek. Öyle görünüyor ki buradaki diplomasi yanlışları Türkiye’yi yanlışa doğru götürüyor. Libya ile imzalanan ekonomik münhasır bölge antlaşması Türkiye’nin çıkarlarına da olsa Libya’daki tavrımız bu antlaşmayı ve milli çıkarlarımız tehlikeye atma riski taşıyor. Bu konuda da şu ana kadar Türkiye’nin lehine bir gelişme söz konusu değil. Kamuoyunda da yaşananlar aslında yakından takip ediliyor. Her ne kadar salgın nedeniyle iki plana düşse de batılı ülkeler durumu yakından takip ediyor. Bugün ortada duran ya da Türkiye’nin yanında olan ülkeler bir anda saf değiştirebilir, bu oyuna dikkat etmemiz gerekiyor.”