CHP alışık olmadığımız biçimde, üst üste iyi işler yapıyor..
İstanbul İl Başkanı olarak Berhan Şimşek’in seçilmesi de bunlardan biri..
Sayın Şimşek, Türkiye’nin yüz akı, kendini iyi yetiştirmiş namuslu kimliklerinden biri.. Siyasi kimliğinin önünde, saygın kişiliğine kartvizit bir sanatçı kişiliği var...
Onu, milletvekili olduğu dönemdeki TBMM mücadelesi sırasında da yaptığı doğru işleri ile hatırlıyoruz..
Ve de kürsü konuşmaları ile..
Konuşmalarında, memleketin ağır havasını yansıtan cesur çıkışları vardı.. Bu konuşmalarının içeriği hâlâ güncelliğini koruyor..
Örneğin bir keresinde, Berhan Şimşek şöyle diyordu; “Siz, hiç büyüyen bir ekonomide, insanların borcundan dolayı intihar ettiğini, işverenlerin ağladığını, hırsızlığın, işsizliğin arttığını, kapkaçın şehirleri esir aldığını, rekabet edemeyen üreticinin aynı malın ithalatçısı olduğunu gördünüz mü?..”
Şimşek bilindiği gibi önemli bir sinema sanatçısıdır... Güncelliği bugün de süren bu konuşmadan sonra  kürsüden ayrılırken AKP’liler kendisine o buram buram zekâ ürünü kokan “kinaye” ile laf attılar!.. Tutanaklar resmen bu sözleri zapta geçti...
“Tam artistsin!..”
Berhan Şimşek yerine doğru ilerlerken cevabını da verdi ve o cevap da tutanaklara geçti...
“Artistim ama beyin oryantali değilim!..”
O günlerde, İstanbul CHP Milletvekili Berhan Şimşek kürsüde memleketin manzara-i umumiyesi üzerine bir bilanço çıkarmıştı... Ve sonuç hiç de öyle Başbakan’ın söylediği gibi yansımıyordu konuşmasına...
Örneğin şöyle diyordu: “Sanayici, esnaf zor durumda; turizm sıkıntıda; tarım bitik, narenciye, fındık, hayvancılık; emekli, memur, işçi geçinemiyor; sağlık, eğitim çökmüş bir vaziyette...”
AKP sıralarını sinirlendirse de, Berhan Şimşek rakamlarla konuşuyor...
O günün rakamlarını veriyor..
“Kişi başına düşen gelir 5 bin 300 dolara çıkmış güya! 12 milyon yeşil kartlının yıllık geliri 5 bin 300 dolar değil. 5 milyon asgari ücretlinin geliri de 5 bin 300 dolar değil, 7 milyon emeklimizin geliri de 5 bin 300 dolar değil. 2 milyon memurun, 1.5 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Esnafın, çiftçinin geliri de 5 bin 300 dolar değil...”
Bugün değişen ne?.. Milli gelir diye açıklanan bugünkü rakamı koyun konuşmaya ve değişen bir durum olmadığını görün..
O gün de durumu şöyle açıklıyordu Şimşek.. “Bankalardaki toplam mevduatın yüzde 85’i, Türkiye nüfusunun yüzde 5’ine ait. Geri kalan yüzde 15’lik mevduat, yurttaşlarımızın yüzde 95’ine ait...” 
Şimdi de böyle mi?.. Daha da vahim mi?!!
Konuşmanın devamında rakamlar daha da düşündürücü...
“Gelirde Türkiye’nin yüzde 5’ine kazandırıyorsunuz ama, borçta bütün nüfusu borçlandırıyorsunuz. Siz oyunu aldığınız fakir fukaranın, garip gurebanın hükûmeti değil, yan gelip yatanların, paradan para kazananların hükûmetisiniz...” 
Başka?..
“Hatırlarsanız TÜPRAŞ’la ilgili. 1 milyar 200 milyon dolara sattınız, aradan onbir ay geçti 4 milyar 200 milyon dolara satıldı. Başbakan, tüccar olduğunu söylüyor, Kasımpaşa’da o simit satmış, ben de Fatih Çarşamba Pazarı’nda çay sattım. Babasının, kendinin mal varlığı olsa böyle baba baba satar mıydı? Vatandaş bunu soruyor, vatandaş bunu soruyor. Yüze yakın büyük tekstil firması yurt dışına çıktı, yüz binlerce insanımız işsiz, aşsız kaldı...”
Tekrarlayalım Berhan Şimşek iyi seçim...