Gezi olaylarında yaralılara, gazdan boğulanlara kapılarını açan otellere, esnafa minnet duymuştuk hatta komşu oldukları için en çok minneti Divan Oteli’ne duymuştuk. Hatta bir yazımda onu kastederek gazi otellerimiz demiştim.
Şimdi nasıl oluyor da yaralılara, gazdan kaçanlara kapısını açtığı için bu gruba vergi soruşturması açılıyor.
Mübarekler! Yapılan iş, temelde insafsızlıktır amma bir de ramazanda olduğunuzu hatırlayın. İftar saatlerinde yapılan konuşmalarda ramazanın ilahi güzelliği ihlal ediliyor. Bu yapılan nedir?
Merhametin cezalandırılması diyecektim ‘merhamet’ dini bir anlamı çağrıştırır onun için ‘iyilik’ dedim. Bu da oldu merhamet ve iyilik de tarafınızdan cezalandırılmaya başlandı
Her akşam iftar saatlerinde dakikalarca Mısır’daki eylemde vefat edenleri anlatıyor Başbakan. Bir kere de Gezi olaylarında ölenler için, onları hayırla anan bir laf etmedi. Hani ‘yaradılanı severdiniz Yaradan’dan ötürü’?
Beyefendiler, hatırlatırım. Çok acı günler yaşıyoruz ama şerlerin arkasından hayırlar doğabilir, unutmayın. Ayrıca size ben mi hatırlatacağım ‘olanda hayır vardır’ buyrulmuştur Kur’an’da. Bu, ne olursa olsun, öfke ve hiddet saçın demek değildir. Hüzünlenin, ağlayın, acı çekin, pişman olun amma isyan etmeyin. Sizinki anlamsız ve kötü bir isyan niteliğinde.
Acı çekmeyi bilmiyorsunuz, pişman olmayı bilmiyorsunuz, af dilemeyi bilmiyorsunuz, gönül almayı bilmiyorsunuz. Böyle durumlarda aklıma hep Karamozof Kardeşler’deki (Dostoyevski) Keşiş Zosima’nın serseri, sarhoş evlat Dimitri karşısında eğilmesi gelir. Bunu neden yaptığını soranlara;
“Çünkü acı çekiyor” der.
O ölen çocukların anneleri de acı çekiyor. Keşiş Zosima kadar müşfik olamaz mısınız? Başkalarının işine karışmak da adetiniz. Suriye, Mısır... Bir kere kınadın, protesto ettin tamam. Bunu Türkiye’nin iç işi haline getirmek yahut Mısır’ın Başbakanı gibi davranmak doğru bir şey mi?!
Üstelik kadim dostlarınız Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar vs.. de sizden yana değil. Bu işin içinde bir şeyler var diyemez misiniz? Casuslar, ajanlar, provokatörler...
Bizim Ceylanpınar’da sınırımızdan, silahları ile geçip ülkemize doğru kurşun yağdıran ve bu kurşunlarla, tarlasında, evinde, parkta ölen Müslümanlar için bir şey söylemeyecek misiniz?