Kaddafi’nin maslahatı!..

Kaddafi’nin oğlunun “Libya’yı Türklere bırakmayacağız!” sözünün tarihi bir gerçeği vardır!..
Hikayesi de şudur...
Mustafa Kemal, Derne ve Tobruk’da, Libya’ya sarkan İtalyanlar ve onların ayarttığı Arap milislere karşı Osmanlı toprağını kurtarma peşindedir..
Silah, iaşe nanay!.. Bâb-ı Ali’ye (Dönemin Başbakanlık makamı) yazı üstüne yazı yazar.. Silah araç gereç iaşe takviyesi ister.. Devlet batmış, para yok.. Bâb-ı Ali sadece tavsiye mektubu gönderir cepheye..
“-Aman Paşa hazretleri idareimaslahat!..”
Yani, “olsa can feda ama kuruş yok.. Sen durumu idare et!..”
İdare edecek Paşa ama, Mehmetçik kırılıyor!.. Can da gidiyor toprak da!.. İstanbul, “idareimaslahatla” Libya’nın kalacağını sanıyor..
Mustafa Kemal yazıyor istiyor, cevap hep aynı: “İdareimaslahat!!”
Bir gün sabah, Harp Nazırı İstanbul’daki sadaret makamında tam kahvesini höpürdetmeye hazırlanırken karşısında Libya Kumandanı Mustafa
Kemal!..
“-Hayrola Paşa hazretleri!!?”  diyor..  “Siz burada??. Neden geldiniz,
n’ooldu!!?”
 “-Valla Nazır hazretleri, ‘idareyi’ İtalyan’lara bıraktık.. Ben de maslahatı aldım geldim!!.”
O gün bu gün Libya’nın kaymağını İtalya üzerinden Batı emperyalizmi sıyırır durur.. Kaddafi falan, son kırk yıl için oraya oturtulmuş konu mankenleridir..
Bu konu Türkiye tarafından da çok iyi bilinir ve de öncelikle Batılı patronların telkini, sonrasında da Kaddafi’nin Osmanlıyı aşağılama “Osmanlıyı kapıma uşak yaptım!!” içgüdüsü ile (oğlunun söylediği bu) bizim müteahhitlere açtığı ihalelerin sağladığı yem torbası nedeniyle görmezden gelinir..
Taa 1970’li yılların sonundan beri..
Kaddafi’nin hem Türkiye’ye hem de İslam’a karşı sinsi dalışlarına yönelik tek satır yazılamamıştır şimdiye kadar necip Türk basınında!.. Zira patronların üzerindeki holding baskıları buna engel olmuştur.. Dahası, bir kısım matbuat, holdinglere iş veren Kaddafi’nin poposunu  parlatacak yazı dizileri ile millet üzerinde illüzyon yaratmıştır..
İşte bu çerçevede, 1984 yılının PKK başkaldırısında taban militanların Libya’da devşirildiği bilgisi sadece satır aralarında gizli kalmıştır..
Kaddafi’nin çadırında Türkiye Başbakan’ı Erbakan Hoca’ya “Kürt halkına istiklalini tanısana koçum!!” kabilinden laf sarkıtması da hem bu PKK ilintisi temelinde, hem de memleketimizin müstesna krema takımının ağızlarındaki yem torbaları nedeniyle bugüne dek gizlenen bir ayrıntı olması hasebiyle ehemmiyeti mükemmeldir!!
Gelgelelim, bu çadır çıkışının işaret ettiği ayrıntı da şudur.. ABD ve de AB liderlerinin kapalı kapılar ardında birbirlerine söyledikleri ve Türkiye’nin ardından dolaşarak icraya koydukları konuyu Kaddafi’ye pat diye Türkiye Başbakanı’nın yüzüne söyletmişlerdir..
Peki Türkiye bu lafı neden yemiştir?!
Müteahhit alacaklarının tahsili uğruna!.. Bir de bitmez tükenmez böyle bir şehir efsanesi var.. Ne zaman Libya ile faul bir durum olsa, “Efendim müteahhit alacaklarının tahsili için katlanıyoruz!” Yani bu Kaddafi iş verip parasını veresiye defterine mi yazdırıyormuş!!
Yalan!! Dahası, minareye kılıf manasında çağdaş bir idare-i maslahat!.. İdareyi elinde tutan Kaddafi’nin maslahatına sarılmanın kılıfı!..
Ve de.. Bakınız bugün Kaddafi, Libya halkının üzerine savaş uçaklarını gönderirken bu uçakları Sırp pilotlar kullanıyor!! Sırplar Bosna’da 90’lı yıllarda katliam yaparken de onlara petrol veren Kaddafi’ydi!.. Bu adamın elinde Müslüman kadın ve çocukların kanı vardır!.. Bizimkilerin boynunda da verdiği ödül!.. Ki o ödülü alanlar, o zaman onun Bosna’daki Müslüman katliamında payı olduğunu da biliyorlardı!..
Ama gelgelelim petrolün -doların- gözü kör olsun!.. BOP Eş Başkanı şimdi soluklanmıştır.. Çünkü Kaddafi’nin boynuna kement atan ABD.. Eli rahat, savurabilir.. Çünkü Kaddafi idareyi bırakıyor, maslahat elinde patladı!..

Yazarın Diğer Yazıları