Karadeniz zirvesinin bilinmeyen detayları

Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Örgütü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi İstanbul’da toplandı. Toplantıdan bir gün önce  “Yeni bir Vizyon Arayışı: Ülke Perspektifleri” başlıklı akademisyenler forumu düzenlendi. Bizim de davetli olduğumuz forumda sınırlı sayıda katılımcının olduğunu gözlemledik. Forumun açılış konuşmasını Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bülent Aras yaptı. Aras, Karadeniz bölgesindeki barış ve işbirliği çabalarının farklı coğrafyalarda da olumlu etkiler meydana getireceğini ifade etti. Üye ülkelerden gelen akademisyenler ise genellikle durum tespiti yaparak fazla iddialı hedefler ortaya koymamaya çalıştılar. Belki de forumun en akılda kalan tarafı Ermenistan’dan katılan Prof. Radik M. Martirosyan ile Azerbaycan Milletvekili Musa Kasımlı’nın karşılıklı diyaloglarıydı. Ermeni meslektaşımız ülkesinin pek çok konuda eleştirilebileceğini ve bu bölgede dışlandığının altını çizdi. Kasımlı ise  “Ermenistan’ı kimse dışlamıyor; asıl siz kendinizi soyutluyorsunuz” diyerek Martirosyan’dan Dağlık Karabağ işgali hakkında görüşlerini sordu. Martirosyan ise ülkesini pek çok konuda sert biçimde eleştirebilirken, Karabağ hakkında “asla bir işgal olarak değerlendirilemez” cevabıyla karşılık verdi.
Zirvenin hemen öncesinde yapılan bir başka toplantı da KEİPA Başkanı ve İstanbul Milletvekili İsmail Safi’nin moderatörlüğündeki KEİ Sivil Toplum Kuruluşları Forumu oldu. Toplantıda önemli ve katkı sağlayıcı teklifler masaya yatırıldı. MHP Milletvekili Reşat Doğru, “KEİ Türkiye’nin inisiyatifi ile gerçekleştirilen yegane organizasyondur; tüm siyasiler bu örgüte sahip çıkmalıdır” şeklinde sözleri ile beğeni topladı. Diyalog Avrasya Platformu G.Sekreteri İsmail Taş, organizasyonun mutlaka bir yayın organı olması gerektiğini vurgularken, uyuşturucu başta olmak üzere bölgedeki her türlü bağımlılık ile mücadele edilmesi, üniversitelerarası işbirliğinin artırılması, Belediyeler birliğinin kurulması ve gençlerin sürece dahil edilmesi toplantıda ortaya konulan diğer öneriler arasındaydı. Toplantı sonunda bir sonraki buluşmanın Kasım ayında Bakü’de yapılması kararlaştırıldı.
Ancak KEİ’nin geleceğe taşınabilmesi için dikkat edilmesi gereken birkaç mesele bulunuyor. Türk Dışişlerinin internet sitesinde örgütün istikrar amacına hizmet edecek aracın ekonomik işbirliği olduğu belirtiliyor. Oysa Rusya başta olmak üzere bazı üye ülkelerin farklı uluslar arası entegrasyon süreçlerine dahil olması ve Türkiye’nin öncülüğünü yaptığı bu örgütün ortaya koyabileceği cesur hedefler bir rekabet unsuru olarak algılanıyor. Ukrayna’nın yakında zamanda Avrasya Ekonomik Alanı’na katılacak olması ve enerji geçişlerinin bu coğrafyada şekillenmesi Karadeniz bölgesindeki etkili oluşumları engelliyor. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki problemler ise örgütün Karabağ meselesine odaklanmasına ve gerçek amacından uzaklaşmasına zemin oluşturuyor. Diğer bir mesele de KEİ’nin örgüt olarak Türkiye ve diğer ülkelerdeki bürokratik ve sivil yaşamda yer bulamamış olması. İsmail Safi öncülüğündeki sivil toplum çalışmaları da sanırım bu soruna bir neşter vurmayı hedefliyor.
KEİ zirvesinin 20. Yıldönümünde belki de unutulmayacak tek olay, Azerbaycan ve Türkiye arasında imzalanan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi oldu. Beş yıl içerisinde tamamlanması öngörülen ve Türkiye’nin gaz ihtiyacının önemli bir kısmını ucuzlatacak olan bu proje ile “iki devlet tek millet” yaklaşımı bir kez daha kendisini göstermiş oldu.

Yazarın Diğer Yazıları