TURGAY BEŞYILDIZ / Yeniçağ

Bu sezon ligde sahasında mağlup olmayan ev sahibi, toplam 654 günlük yenilmemezlik rekorunu da 655 güne çıkarttı.   

Avcı ile Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe önündeki son 9 karşılaşmayı kaybetmeyen bordo mavililer, Akyazı’daki savunma duvarını üzerine bir tuğla daha koydu.

Aralık ayının ve yılın son günleri; henüz hava Doğu Karadeniz’de sert yüzünü göstermedi. Zaman zaman kapalı, ara sıra hafiften atan bir çise, bazen de pırıl pırıl bir güneş…

Henüz yeni ismi belli olmayan deniz kıyısındaki Akyazı Stadyumu’nda, maç saatinde Kuzeydoğu’dan esmeye başlayan poyraz, saha içinde de eser mi? Dedik ama özellikle ilk yarıda her iki takımda da net bir esinti bile yoktu.

Alioski, Lemos, Pedro ve Bruma’nın kadrosunda olmadığı lig liderinin, tek bir kayda değer pozisyonu; King’in şutunun, Trabzon kalesinin üst direğinin köşesinden geri gelmesiydi.

Ev sahibini hatırı sayılır iki pozisyonu ise Trezeguet ve A. Ömür’ün tehlikeli şutlarıydı. Bordo mavililerde; Denswil, Dorukhan, Serkan ve Peres’in yoklukları çok önemli bir faktör değildi.

İki güzide kulübün başkanlarının protokol tribünde olmaları, gecenin renkli fotoğrafıydı.
                                                                           * 

İlk 45 dakikada zaman zaman 5-3-2 görüntüsü veren Fenerbahçe sahayı da iyi kullandı ama Trabzonspor gibi kendileri de, göze hoş gelen bir oyun sergileyemediler dersem sanırım bana katılırsınız.

Arkasına, adeta bizim İdris Reis’in balıkçı kayığın motorunu takmış gibi! gönlünü ve yüreğini ortaya koyan Yunanlı Siopis, ciğerini kanaryalara yedirmedi! Ta ki; 70. Dakika da oyundan çıkana dek.

İlk yarıda birbirlerine açık açık bir yoklama çekemeyen şampiyonluk adaylarından ikisi, son rauntta rakibini indirmek  için, mutlak riziko alacaktı, Aldılar da. Bu arada Crespo’nun ikinci yarıda yediği kırmızı kart, konuk ekibi 10 kişi bırakırken, tam 61. Dakikada Uruguaylı Gomez’in attığı golle ‘Oleyyy’ çekmesi, karşıdaki Akyazı Tepesi’nde yankılandı.

Aylar sonra ligdeki ilk 90 dakikasına çıkan Visca’yı hazır görsem de, sarı lacivertlilerin direkten dönen topları ve bir kişi eksik kalması, gecenin rengini değiştirdi.

Bu arada; Trezeguet’in iki gol fırsatı değerlendirememesini unutmuş değilim. Yine de kendisini uzatmanın son dakikasında affettirmesine, şapka çıkardım. 
Bu sezon ilk kez tribünleri dolduran mekan sahibinin taraftarları,  1-0’dan sonra bir nefes alırken,  Fener takımının bir eksikle devamlı saldırmayı düşünmesi de Jesus’un haklı talimatı oldu.   
                                                                         *

Görüldü ki; Trabzonspor evinde maç vermeye niyetli değil ama Gomez’in yerine oyuna giren Umut Bozok’un kaçırdığı net 3 gol pozisyonu sanırım bu gece sabaha kadar rüyasına girer… 
Bordo mavililerin ilk yarıda oynadığı ile ikinci yarıda oynadığı futbol mantalitesinin farkı, tereyağıyla yapılan mıhlama ile sıradan margarin yağla yapılan mıhlama arasındaki farktır.

Direkten dönen topundan ve Crespo’nun kırmızı kartından sonra oyunun dengesini elinde tutamayan Jesus’un öğrencileri, bu sabah bu köşemde yazdığım yazıdaki gibi, İkinci 45 dakikada Trabzonspor gibi oynayan Trabzonspor’un! yenilmezlik gidiş hattını bozamadı.