Karne dönemi psikolojisi

Okullarda dönem sonu yaklaştığında çocukta ve ailede heyecanla karne beklentisi oluşur. Karneler alınacak ve son durum belli olduğunda ailelerde çocuğa karşı kızkınlık ve baskı oluşmaktadır Hatta “bu çocuk kalsın da görsün, bir sene kalırsa aklı başına gelir” sözleri çocuğun psikolojisini bozmaktadır. Bu sözler belki kırgınlık anında öfke ile söylenen sözler olabilir. Ama bir çocuğun bir senesi boşuna yanmış oluyor. Bu tür bir cezayı hiçbir çocuk hak etmez. Baskı veya sitem yerine çocuğunuzun not durumuyla, okuldaki sosyal ilişkileriyle günü gününe ilgilenmeye çalışın. Son anda, son dakikada yapılacak müdahaleler her zaman sonuç getirmeyebilir. Çocuğun sınıfta kalmasını istemek çocuk için bir ceza olarak görülebilir. Neler oluyor da çocuk zorlanıyor, bunları anlamaya çalışmak, ona yol göstermek bu acı veren cezadan daha gereklidir. Bir psikologa gitmek belki de size çocuğunuzun bir yılını getirecektir. Sınıfta kalmak çocuğa pek çok acı verebilmektedir.

Sınavlara hazırlanan çocukların psikolojik durumları
Anadolu lisesi veya kolej sınavları yaklaştığında çocuklar yanında anne babaları da heyecanlı bir bekleyiş sarar. Eğitim sisteminin eksikliği, ders çalışma metodunun öğrenciye verilememesi ve psikolojik destek verilememesi nedeniyle çocuklarda ve ailelerde korku oluşur. Öğrencinin öncelikle sınavlara bilinçli bir şekilde hazırlanması gerekir. Ayrıca sınavı kazanamama durumunda çocuğun psikolojisi çok önemlidir. Ailenin ve çevrenin baskısı çocukta korkunun oluşmasına neden olarak baskı altında kalırlar. Bazıları “anne babamızın çok zor şartlarda bizi dershaneye göndermek için dişinden tırnağından arttırdığı paraların karşılığını biz onlara veremezsek ne olur, bu hayatımızın sonu olur” gibi korkularını dile getirirler. Benim ve pek çok uzmanın sizden dileğimiz, bir sınav mı önemli yoksa çocuğumuzun ruhsal sağlığı mı önemli sorusunu kendimize soralım. Sınava çocuklarımız girmeden tüm girecek olan çocuklara “sınavda başarılı olursa memnun olacağınızı, ama başarılı olmazlarsa bunun dünyanın sonu olmadığını” anlatalım. Çocuklardan gelen ikinci istek ise, kendilerini çok fazla sıkıştırıp hayatta sadece ders çalışmaktan başka şey yokmuş gibi havasının kendilerine verilmesidir. Hele son birkaç gün hiç derslere bakmamak uygun olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları