Kazakistan Cumhuriyetimizin 'Milli Günü' anıları

Sayın okurlarım, Kazakistan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 18’inci yıl dönümü nedeniyle Büyükelçilikçe Ankara’da düzenlenen “Milli Gün” törenini bütün özellikleri ile bizlere aktaran yazarımız Kürşad Zorlu kardeşime candan teşekkür ederim.
Kazakistan Cumhuriyetimizin “Milli Gün” Toplantısı’na T.C. Hükümeti’ni temsilen hiçbir AKP kabine üyesinin katılmaması, beni şaşırtmamış fakat, yetmiş yıldır Türk Dünyası ile hiçbir ilişkide adını duymadığımız CHP’nin, Genel Başkanı Deniz Baykal’ın katılması da, beni sevindiren bir şaşırtma olmuştur.
İşte bugünkü sohbetimizi, altını çizerek belirlediğim dört değişik konudaki görüşlerimi sizlere sunarak sürdüreceğim.
1- Kardeş Kazakistan Cumhuriyetimizin Milli Gün Toplantıları’nı her yıl coşku ile yerine getiren Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’e şükranlarımızı sunar ve Onu, Türk Dünyası’nın kapısını açacak kilidin anahtarı olarak görürüm. Üç yıl önce sekizinci Türk Devlet Başkanları toplantısındaki siyasi-sosyal-ticari ve ekonomik-askeri-bilgisel-teknik ve kültürel konuları içeren hazırlıklarını ortaya döktüğü tarihi konuşması ile “Kardeş Türk Devletlerinin, uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla ilişkilerini birlikte artırmasını, zaman dilimini daha da yakınlaştırarak, kültürel mirasımızın oluşması için birlikte çaba sarf etmemizi, basın-yayın ve ileri teknoloji kaynaklarından faydalanmamızı, küreselleşme sürecinin milli kimliğimiz için oluşturduğu tehdide birlikte karşılık vermemizi, ortak tarih, sanat ve manevi zenginliklerimizi ortaya dökmemizi, yüce atalarımızı genç kuşaklara öğretmemizi, kardeş Türk Devletlerinin bilimsel ve sanatsal ortak formlarını, kültürel-eğitim ve ekonomi alanlarındaki işbirliğini geliştirmeliyiz. Konteyner yük taşıma hattını hayata geçirmeliyiz. Geniş olanağı olan Türkiye’yi uluslararası projelerde desteklemeliyiz. Bütün bu önerilerimizin gerçekleşmesi için “Türk Dünyası Aksakallar Kurulu” oluşturulmasını ve TBMM’den de Türk Dünyası Parlamentolararası Dayanışma Asamblesi oluşturulmasını, öngörüyoruz” demiştir.
2- Kazakistan Cumhuriyetimizin Ankara’daki “Milli Gün” toplantılarına hükümeti temsilen hiçbir AKP kabine üyesinin katılmaması, bizler için gayet normal bir uygulamadır. Çünkü AKP’nin seçimi kazandığı yedi yıldan beri hiçbir hükümet programında, Türk Dünyası ile ilgili bölümü bile yoktur. Onların dünyası, Arap dünyası ile ABD’dir. Bu hafta Abdullah Gül Kuveyt’de, Tayyip Erdoğan Suriye’de, İçişleri Bakanı Mesut Barzani’nin yanında, Dışişleri Bakanı ile Çevre Bakanı da Brüksel’dedir.
3- Türk Dünyası ile hiçbir ilişkide adını duymadığımız CHP’nin 1944 yılında Cumhurbaşkanı sıfatlı Genel Başkanı İsmet İnönü, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın benim de kulağımla duyduğum açılış konuşmasında “Turancılık fikri son zamanların zararlı ve hastalıklı gösterisidir. Bu fikri yürütmek isteyenlerin Türk Milletine hiçbir hizmetleri olmayacağı muhakkaktır. Emin olabilirsiniz ki, vatanımızı bu yeni fesatlara karşı da kuvvetle müdafaa edeceğiz” demiş ve Türk Milliyetçi fikrini savunan seçkinlerimizi, bir buçuk yıl süreli işkenceye tabi tutmuşlardır.
4- Kazakistan Cumhuriyetimizin “Milli Gün” toplantısına CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın katılması büyük bir Türk Tarih Kültür aşamasıdır ve Atatürkümüzden sonra, “Türk Milliyetçi görüşün olayları içinde görünen ilk CHP Genel Başkanı”  unvanını hak etmiş ve bizleri de mutlu etmiştir. Uzun süreli siyasi hayatında ilk defa Türk Dünyasında görülmüş ve CHP’nin belirgin görünüşünü değiştirme becerisinde bulunmuştur. Hayatım boyunca kültürel ve siyasal görüşten yana taraftarı olmadığım ve olamayacağım CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal son yıllarda beğenimi kazanmıştır.
Tanrı Türk’ü korusun.

Yazarın Diğer Yazıları