Kıbrıs'ın dostları

Londra’da “Kıbrıs’ın Dostları” Cemiyeti var. Rum ve Yunan zenginlerinin himmeti ile kurulmuş olan bu cemiyetin başlıca üyeleri İngiliz Parlamentosunda görev yapan meb’uslar. Lord Corbett’in başkanlığında Kıbrıs’a barış ve huzurun gelmesi için büyük çaba harcamaktadırlar. Yılda birkaç kez yayınladıkları ve adını da  “Kıbrıs’ın Dostları”  diye koydukları, Rum propagandası için altın değerinde bir de dergileri var, 54. Bahar 2011 yayınları Kıbrıs’la ilgili bir rapor halinde. Kıbrıs’ı bilmeyen herkes bu dergiyi okuduktan sonra Rum’a hak verir, Türkiye’yi suçlu bulur, Kıbrıs Türklerini meşru bir devlet’ten koparak tek yanlı devlet kurmakla suçlar; Kıbrıs meselesinin  1974’de Türk işgali ile başlayan bir mesele olduğuna inanır ve sanki kayıplar 1974’de Türk istilası ile başlamış Rum kayıpları meselesiymiş gibi duygusal yazılara bakarak, 1963-74 arasında toplu mezarlara gömülmüş olan yüzlerce Türk insanın varlığından habersiz, Türkiye aleyhine ahkâm keser.
Dergiye göre 28 Ocak ve 2 Mart Mitingleri  “Suriye, Mısır, Libya gibi yerlerde cereyan eden halk isyanıdır - Türkiye’ye karşı!” Bunun böyle olduğunu yayanlar  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının lanetlediği kişiler, fakat dergide bu kendini bilmezlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının yüzde birini bile temsil etmediklerine temas edilmiyor. Bunların aksini söyleyen, Anavatanlarına bağlı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini ve egemenliği savunan kahir çoğunluktan ve onların temsilcilerinden de söz yok.
Kıbrıs Türkleri, yıllardır,  “Kıbrıs’ın Dostları”  Cemiyetinin Rumların dostu olduğunu, Rumların propagandasını yaptığını bilmekteydi. Dergilerinin bu son sayısı, bu bilgiyi tescil eden son mühür haline gelmiştir.
Derginin sayfaları arasında parlamento’da, Kıbrıs’la ilgili sorular ve bunlara verilen resmi yanıtlar da vardır. Garantör İngiltere’nin parlamentosunda sorulan bu sorulardan ve verilmiş olan cevaplardan İngiliz garantisinin ne kadar kof olduğunu görmek mümkündür.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamları, mes’elenin hallinde - İngiltere’nin garantörlüğünden veya adaletinden veya tarafsızlığından bir şeyler bekliyorlarsa, feci şekilde aldandıklarını göreceklerdir.
Ona buna güvenerek, onun bunun sözüne bakarak  “ayrı devlet-ayrı egemenlik-garantilerin devamı”  formülünden (48 yıllık gerçekten) vazgeçer ve 1960 benzeri müşterek bir anlaşmaya imza atarsak, şehitlerin, tarihin ve gelecek nesillerin lânetinden kurtulamayacağız.

Yazarın Diğer Yazıları