"Kılıçdaroğlu’nun bocalayan girişimleri"

Uluslararası Analist Gareth H. Jenkins’in  (www.turkeyanalyst.org  adlı sitede bulabilirsiniz) “Central Asia-Caucasus Institute & silk road Studies Program Joint Center Türkiye analizi” yayınında bir makalesi yayımlandı..
Makalenin adı şöyle..
“Kaybolan rüya (akıntıya kapılan rüya): Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dönüştürmeye yönelik bocalayan girişimleri...”
Gareth H. Jenkins diyor ki;
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkanı olarak seçilmesi, Türkiye’deki politik manzarayı değiştirdi. Parti, son on yıldaki yorgun ve çağdışı görüntüsünden sonra, aniden dirilişe geçmiş gibi oldu. Beş aydan az bir zaman sonra, ilk heyecan yok oldu. CHP, sadece Kılıçdaroğlu’nun seçimi ile yakalanan ivmeyi sürdürmeyi başaramamakla kalmadı, fakat şu anda yönünü kaybetme tehlikesi içerisinde gözüküyor...”
Kendimize pay çıkaralım, dün yazdığım yazıyı tekrar okumanızı dileriz..
Jenkins’in “..Kılıçdaroğlu, CHP’den ayakta coşkulu bir alkışa liderlik yaparken, Baykal ve parlamento grubundaki en yakın destekçileri koltuklarında sımsıkı oturur vaziyette kaldılar...” satırları CHP’nin bulunduğu noktayı yansıtıyor..
Analist’in satırları..
“..Bu olay, parlamento grubundaki ayrılığı belirginleştirdi ancak, Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi nereye götürmek istediği o derece belirgin değil. Mayıs 2010 kurultay kongresinde yapmış olduğu belirsiz taahhütleri, ayrıntılı politik tekliflerle devam ettirmedi. Gerçekte, kamuoyuna yapmış olduğu açıklamaların birçoğu, politikadan çok yavan birer söz olarak göründü. Yeni bir anayasa çağrısı yaptı, fakat ne içermesi gerektiğini listelemekte başarısız oldu. CHP’yi, üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırma taahhüdü altına sokacak sözler söyledi ama nasıl yapılacağını söylemedi; ve hâlâ kamuda kapalı kadınların çalışmasına izin verilmesi konusunda muhalif gözüküyor. 16 Eylül 2010 tarihinde, Brüksel’e seyahat etmesine rağmen, Türkiye’nin AB katılım sürecine karşı tutumu, akıl karışıklığı noktasına gelecek kadar kararsız bir konumda...”
Tayyip Erdoğan’ı taklit ederek kendisine yol haritası bulmaya çalışan CHP’nin durumunu gözleyen Jenkins’in teşhisleri..
“Kılıçdaroğlu, hâlâ CHP içerisinde politika-oluşturucu ekspertize sahip bir altyapı oluşturamadı. Bir yandan CHP’nin iktidara gelmesi durumunda ne yapacağı hâlâ belirsiz, diğer yandan ekonomi, dış ilişkiler, eğitim ve güvenlik gibi önemli alanlardaki uygulamalardan kimlerin sorumlu olacağı da belli değil...”
Devam edelim..
“Kılıçdaroğlu’nun yönetimsel becerileri ve politik zekası hakkındaki şüpheler, CHP’nin, AKP’nin anayasa reform önerilerine karşı yürüttüğü kampanyada daha da güçlendi.. Reformlara karşı kampanyası sırasında CHP, tuhaf bir biçimde özellikle başarısız kaldı. Referandumdan hemen önce, kamuoyunu bilgilendirmek yerine Kılıçdaroğlu, kendisinin AKP ile lakap yarışması içerisine çekilmesine izin verdi; bu konuda çok daha acımasız olan Erdoğan’ın üstün olması doğaldı.
Dürüstlük ve mütevazi doğasına rağmen Kılıçdaroğlu, seçmen kaydını İstanbul’dan Ankara’ya almayı unuttuğu için  referandumda oy kullanamayacağı ortaya çıkınca, CHP lideri olarak 12 Eylül akşamı uğradığı akıbet sonucunda, politik derinliğinin dışına çıktı.  
Onun liderliği altındaki CHP’nin kimliği halen belirsiz olarak kalmış durumda. Kılıçdaroğlu’nun Türk medya temsilcileriyle sohbetlerinde yaptığı birbirinden kopuk ve çoğu zaman farklı yorumları bir araya getirmeye çalışmanın dışında bir yorum yapmak zor. CHP’nin rotasının hangi yöne olduğu konusundaki karışıklığın, Kılıçdaroğlu’nun, inandırıcı alternatif bir vizyon yaratarak yeni destekçiler cezbedemeden, katı Kemalistlerin desteğini kaybetmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalma olasılığı gözükmektedir...”
Tavsiye... Kılıçdaroğlu “kılavuzlarını” değiştirsin, hâlâ vakti var...

Yazarın Diğer Yazıları