Sakarya Üniversitesi’nde geçen hafta yapılan bir panele katılan konuşmacılara ,bir kısım öğrenci tepki gösteriyor...
Konuşmacılar liberal.. Yani “açılım saçılımcı”. Misal ‘Ne mutlu Türküm diyene’ denilmemesinden yana olanlar...
Tepkili gençler millici.. Pamukoğlu’nun partisi Hak ve Eşitlik mensupları..
Gençlerin davranışını eleştirmiş!! Kim?.. CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu..! Yani, “ulusal duruşa” karşı gitmiş, “liberal” konuşmacıların arkasında durmuş!!
Hak ve Eşitlik Partisi lideri Osman Pamukoğlu’nun bu nedenle Kılıçdaroğlu’nu hedef alan sözleri şöyle başlıyor..
“Hak ve Eşitlik Partisi’nin Sakarya Gençlik Kolları’na mensup bir grup gencin, Cumhuriyeti, laikliği, milli mücadeleyi yerden yere vuran güya gazeteci, aslında hükümetin borazanı iki kişiye gösterdikleri tepkiden kendine bir şeyler çıkarmaya çalışmanı hiç yadırgamadık.
Bütün ülke şu geçen birkaç ayda gördü ki bir dediği, bir dediğini tutmayan, kendi oyuna bile sahip çıkamayan, ne giyeceğini bile seçmekten aciz, PKK’ya genel af isteyen, Atatürk’ün yönettiği Dersim harekatına abuk sabuk laflar eden, Türkiye’de olup biteni AB’ye rapor etmeye söz veren, bir resepsiyon kararını 10 günde veremeyen, bir türban işi çıkartıp sonra da şaşıp kalan, güya muhalefet yapacağım diye 2 dakikada 21 kere “Sayın Başbakan” diyen, partisinin değişen tüzüğünden bihaber kurultay yapıp, sonra da Yargıtay kapılarında volta atan, dört parçalı partide kendini genel başkan sanan kemankeş Kemal...”
Devamına da bakalım..
“Bize demokrasi, laiklik, Cumhuriyet, söz ve ifade özgürlüğünden bahsetmek senin haddin değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti, onun ilkeleri ve devrimleriyle senin ne benzerliğin var?..”
Pamukoğlu, bu tepkiyi yansıttığında CHP’de kriz patlamamıştı.. Pamukoğlu’nun sözlerinde krizin temel nitelikleri vardır..
Nitekim, krizin ardından gelen vatandaş mesajlarında da bu temel nitelik mevcut..
Yani Kılıçdaroğlu’nun rotası ile ilgili şüpheler..!
Ahali hissiyatından devam edelim..
“CHP, Ergenekon tezgahının soldaki ayağı “Truva Atı Sol”un ele geçirmeye çalıştığı bir hedef idi. Bugün adeta CHP makas değiştiriyor... Mesela; bir partinin genel başkanı fikri ve zikri malum olan bir kişi ile havaalanında gizlice ne görüşmüş olabilir?.. Kamuoyu ve bir kısım aydınlar Sayın K. Kılıçdaroğlu hakkında büyük bir yanılgı içindeler. Bir gün önce aday olmadığını ilan eden kişi, akabinde aday olarak ortaya çıkıyorsa nerede fikrin, sözün namusu?.. Bu nasıl doğruluk, dürüstlük? Şu anda CHP’de yaşananlar da bu hakikatin ta kendisi. AKP’den kurtulma adına Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olma ihtimali çok yüksek. Daha ileri ihanet noktasına kışkırtma adına ve o noktaya “Truva Atı Sol” ile ulaşılmak istendiğini düşünüyorum. Mesela; Öcalan ve taifesi dahi böyle bir gizli beklenti içinde. Tıpkı geçmişteki SHP örneğinde olduğu gibi. “Siyasi Casusluk Prosesleri”nde büyük oyun ve ihanetler, asla bir taş ve birkaç hamle üzerine kurulmaz. Baykal gitti(veya götürdüler) onlar şimdi CHP(!)li. Ölçüye(!) bakınız, ne kadar ilginç!..”  
Mektup, “Bodrum’dan merhaba” diye başlıyor.. “Halk, halk diye halkı belletecekler.. Türkiye cumhuriyeti
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, henüz “Ne mutlu Türküm diyene, Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti..” demedi diyemedi.. Oy kullanmadı.. Artık düşünüyorum da o maddeler neden hap oldu,
neydi günahları..? Tek tek oylanmadı..?! Acaba gizli yollar mı açılıyordu da, Kılıçdaroğlu oy vermedi!!?.. Neden..! Neden?!!