Koalisyon mu, konsorsiyum mu?

World Trade Center'ın -Dünya Ticaret Merkezi- yerle bir edildiği saldırıyı hatırlayın. Binlerce insan ölmüştü. Şeytanca bir organizasyonun ürünüydü. Hemen peşinden Afganistan merkezli karşı hamleler gördük. Bazı kimseler New York'taki eylemin bilinen müdahaleye gerekçe için hazırlandığını iddia ettiler. Bunca yıl geçmesine ve Pentagon'un başarısız hamlelerine rağmen aynı görüşte olanlar çoğunlukta. CNN International, Türkiye Cumhurbaşkanı'na "Darbe teşebbüsü sizin işiniz mi?" diye soruyorsa hiç şaşırmayın. Kafalar aynı. Erdoğan'ın "Bunca insanın ölümünü nasıl planlarım?" şeklindeki karşı sorusunun Amerikalı güzel gözlü gazeteciyi etkilediğini sanmıyoruz. Ekranda bu röportajı izleyen ülkemin insanlarını da böylesi balon uçuruculardan korumalıyız.

Hayali kahramanlar

Ortalık yatışmaya başlayınca "ne kadar çok kahramanımız varmış" demeye başladık. Bir sürü tatlı su kaplanı "şöyle yaptım, böyle yaptım" palavralarına başladılar. Üniformayı sıyırdıktan sonra dahi "bir albay, iki astsubay yollayıp darbeyi engelledim" diyebilen emekli paşayı hayretle izledik. Ona Beşiktaş taraftarlığıyla ünlü Ziya ül Hak'ın Pakistan'da geldiği konumu hatırlatalım. Sallayan yok.

Yayını kesmediği için "Liyakat Nişanı" isteyen ekran sorumlusu bile fark ettik. Mermi ve bomba yağarken saklanacak yer arayanlar "mücahit" havalarında dolaşıyor. İleride olayın mizahı yapıldığında "En Kahraman Rıdvan" ödülünü bu delikanlıya vereceğiz.

Her kafadan farklı ses

"Şimdi ne yapmalı?" ukalalıkları sahipleriyle birlikte kanal kanal gezmekte. Bir zamanların meşhur reklamındaki gibi; "Ağzı olan konuşuyor." Bunların içinde daha yakın döneme kadar "sosyal medya susturulsun" diyenler başrolde. Karşı çıktıkları sistem ihtilali önledi. Bunun farkındalar mı?

...

NTV'de Fatih Çekirge'nin sallamaları, Fikret Bila'yı bile sinirlendirdi. Çekirge'nin bilmeden, izlemeden herkesi suçlamasını "vah vahlarla" seyrettik. CHP'li Bülent Tezcan yayına bağlandı ve "Muhalefet de tankın üstüne çıkmalıydı" atarında bulunan zatı partisinin yaptıklarını sıralayarak yerin dibine soktu. Gerçekçilik dersi verdi. Bu kapışmadan en fazla mutluluğu Fikret Bila yaşadı. Yüzü gevşedi, gözünün içi güldü.

...

Sayısını hatırlamakta zorlandığımız yorumcular arasından birkaç kişiyi daha kayda aldık. Altan Öymen geçmişten pek çok olayı hatırlayamadı. İdam edilen yarbay Fethi Gürcan'ın soyadı bir türlü aklına gelmedi. En akıllı teşhisi koyan isim Nevzat Çiçek'ti. "İsyancıların tamamı Gülenciler değil" diyerek söze başladı. "İçlerinde az da olsa solcular ve diğer oluşumları barındıran koalisyon"la devam etti. "Bunların mutlaka B Planı da var" iddiasıyla gevşememe uyarısında bulundu. Doç. Dr. Mehmet Şahin'in "darbe konsorsiyumu" yakıştırmasına bayıldık. Bir ilave de biz yapalım; "Dış destek IMF'den!"

Şimdiden tedbir

İdam cezasının geri geleceğini Erdoğan'ın ifadelerinden de anladık. Ancak, ABD -bazı eyaletler uyguluyor- ve AB ülkeleri idam cezası bulunan devletlere suçlu iade etmemekte. Bu göz önünde bulundurulmalı. En tehlikeli olan ve mağdurlar yaratacak bölüm ise yargı safhasında oluşacak. Her ilde ayrı soruşturma ve tutuklama gözlemliyoruz. Bu iş sonuçta Ankara'da toplanacak. Mevcut spor salonlarından biri şimdiden hazırlanmalı. "Silivri'yi kullanırız" diyenler varsa orası bunca kalabalığa yetmez.

***

ÖZEL NOT: Dün eklemeyi unuttum; "Fenerbahçe'de de oynayan Rumen futbolcu Sasu, trafik kazasında mı öldü yoksa intihar mı etti?" Cevabı Kemal Belgin'den bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları