Konuşma özürlüler

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı. TRT Yönetim Kurulu'nun çiçeği burnunda üyesi. Son görevine atayanların gerekçesi belli. Ekran tartışmalarında üstlendiği başarılı iktidar sözcülüğü. Yoksa bilmediğimiz başka neden yok. Koca Prof. Dr.'nin konuşmalarına dikkat edin, neler yakalayacaksınız. Hâlâya hala diyor. Yani babasının kız kardeşi. Dünyaya dunya diyenlerden. Kılıçdaroğlu ve Sayın Ulaştırma Bakanı Aslan doğrusunu öğrendi. Bu defa karşımıza Ergün Yıldırım çıktı. En büyük yeteneksizi de atlamayalım; İvana Sert.

Sakızcılar

Öte yandan bazı spikerler var ki "iflah olmaz". Örneğin Nevşin Mengü. Ne konuştuğu anlaşılmıyor. Kelimeleri değil de heceleri yutuyor. Uyardık bir ara düzeltti. Şimdi başa döndü. Diğer haber spikeri ise Saynur Özgentürk. O da genizden konuşuyor. Bunlar aslında kolayca düzelebilir. İki bayan arasında mecburiyette kalırsam en kötüsü Nevşin Mengü derim.

Spordakileri atlamayalım. Onlarda da epey arızalı var. Adam tanımamak, saçma sapan benzetmeler yapmak. Bunların farkına varmayan sadece yöneticileri. Onlar da bir alem olduğu için fark etmiyorlar. En rahatsız olduklarım ise "ciklet çiğner gibi konuşanlar". Birincilik kesinlikle beIN Sport'tan Mustafa İyi'nin. Boks anlatıcısı ve menajer Bilgehan Demir'den beter.

***

Taraftar kanalı

Zaman zaman kulüp ekranlarına takılırım. İçlerinde en iyisi -teknik olarak da- Fenerbahçe TV. Pek çok ulusal ekrandan daha kaliteli. Her şey var. Tam dozunda. Hava durumundan sinemalara kadar. İhsan Topaloğlu işini iyi yapmakta. Ancak öylesi yorumcular var ki, kulüpte yönetici olsalar ömür boyu stada sokulmazlar. PFDK'dan başlarını kurtaramazlar. Örneğin Takım Oyunu programındaki ikiliden Uzay Gökerman'ın söylediklerinden bir bölümü aktaracağım izlemeyenler de böylece fikir sahibi olur:

* Beşiktaş'ın sahası defalarca kapatılmalıydı. Pek çok kez seyircisiz oynamalıydı.

* Çalıştırıcıları en az 5-6 hafta ceza almalıydı. Futbolcularının çoğuna kırmızı kart gösterilmedi.

* Fenerbahçe'ye yapılan haksızlıklar organize. Hakemler Beşiktaş yanlısı. Örneğin Cüneyt Çakır Antalya'da bizi doğradı.

* Galatasaray-Beşiktaş maçında cimbomun penaltısı verilmedi. Medyanın gıkı çıkmadı. Eğer bu Galatasaray-Fenerbahçe maçında olsaydı aylarca gündemden düşmezdi.

Uzay Gökerman'ın partneri Bozkurt K. Yılmaz da arkadaşından farksız. Onun avantajı basketboldan iyi anlaması. Bu ikiliye bir sorum olacak; "Kupa maçında, Kayseri'ye attıkları ilk gol için yorumları nedir?"

***

Belgesellik Tarihi

TRT Spor'da Orhan Ayhan'la programını seyrederken anılara daldım. Konuk Beşiktaş İkinci Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin de aynı duyguları paylaştığına eminim. Bir ilkin, canlı yayının gerçekleştirildiği yapımdaki tarihi fotoğrafların Beşiktaş Müzesi'ne layık olduğunu söyleyebilirim. Kuruluştan bugünlere gelişin öyküsü mükemmel işlendi. Orhan Ayhan bunlara kişisel hatıralarını ekledi. Sözünü ettiklerinden Baba Hakkı -Yeten-, Agasi Şen, Gazi Akınal, Mehmet Üstünkaya ve Süleyman Seba'yla tanışma fırsatı buldum. Arada atladıklarımın farkındayım. Hele iki tanesini hatırlamak dahi istemiyorum. Bir de "Aldırma Kartal Aldırma" şarkısını söyleyip, kupasız kaldığımız uzun yılları. Beşiktaş bugün çok şükür emin ellerde. Ayhan büyüğümün benzetmesiyle "Balkanların bit pazarı" olmaktan kurtuldu. Romanya'dan transfer edilen Popa ve Lica'nın gelmeden bir yıl önce jübile yaptıklarını Orhan Ayhan imzasıyla okumuştum. Bugün gelinen noktanın devamı gevşememe şartına bağlı. Başkan Fikret Orman'ın üstüne basa basa söylediğini tekrarlıyorum "Beşiktaş büyük camiadır".

***

Diziler üstüne

Fox TV yeni dizisi Çoban Yıldızı'nı yayınlamaya başladı. Zöhre'nin öyküsü Türkiye gerçeği. Kadının mal gibi satılması işleniyor. Menderes Samancılar başta iyi oyuncu kadrosu var. Eskilerin deyimiyle koyu dram.

...

GERİLİM ARTTI: Cesur ve Güzel'i Devlet Bahçeli kadar olmasa da severek izliyorum. Kaçırmışsam tekrarında yakalıyorum. İlk defa Cesur'un altında değişik marka cip gördüm. Bu da herhalde yeni anlaşma. Akışa gelince, gerilim dozu epey yükseldi. Cesur'un annesinin ölüp ölmediğini ancak önümüzdeki Perşembe öğrenebileceğiz.

...

Paramparça dizisinin ratingi fena değil. Fakat oyuncuların tam 17 haftadır para alamadığı haberiyle şoke oldum. Peki bu insanlar, ne yiyip ne içiyor?

...

Yerli "Baba" bitti mi? Aylardır "kendi kendini tekrarlayan" Poyraz-Karayel bitirildi. M. Puzo'nun Baba'sını birebir izliyorduk. Hele son sahnede yerli Baba'nın ölüm anları "pes dedirtti". Marlon Brando'nun torunu ile oynarken kalp krizi geçirip ölmesi aynen monte edilmişti. Bereket Ayşegül'ü -Burçin Terzioğlu- gömdüler. Böylece yeni sezonda "nerde kalmıştık" denme olasılığı kalkmış oldu. Yine de ihtiyatlı olmalı. Kafayı sıyırsa da Poyraz yaşıyor. Onu iyileştirip yanına 1-2 ilave yaparlarsa "Poyraz-Karayel II" tamamdır.

Yazarın Diğer Yazıları