Magandalık değil, düpedüz vatan hainliği!

Eşi, annesi, kız kardeşi, bebeği ve en yakın arkadaşı… Hep birlikte yola çıkmışlardı…

Önce trafikte sıkıştırıldılar… Mizaç olarak da kavgacı değillerdi… Cevap vermediler…

Yetmedi araçlarına çarpıldı, yoldan çıkarılmak istendiler… Yakınlarında merkezi bir yer yoktu… İlk gördükleri benzin istasyonuna girdiler.

Girdikleri an arkalarından gelen araçtan tam 6 kişi indi… Alkol kokuları her yana yayılıyordu.

Daha ne olduğunu anlamadan, saldırıya uğradılar.

Buna rağmen ailelerini korudular.

"Onlar Gazi dokunmayın" diye bağıran anne, kardeş ve eşe rağmen saldırının şiddeti her geçen saniye daha da arttı.

Araçtaki 2 yaşındaki bebeği bile darp etmek istediler.

Tüm bunların hepsi Başkent Ankara'da yaşandı.

Benzin istasyonunun güvenlik kamerasına an be an kaydedildi.

Saldırıya uğrayanlar ise PKK terörüyle mücadele ederken gazi olan kahramanlardı.

Gazi Astsubay Muzaffer Oktay ve Gazi Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş…

Biri 23 diğeri 27 yaşında…

Muzaffer Oktay (23),  2016 yılında Mardin'in Artuklu İlçesi'nde PKK'nın gerçekleştirdiği bombalı saldırıda ağır yaralandı. Doktorların "dua edin" diyecekleri kadar ağır tablo vardı ortada… Allah sevenlerine bağışladı…

Ancak bir daha ayağa kalkamayacaktı… Vatanı için verdiği mücadele sonucunda bundan sonraki hayatına tekerlekli sandalye ile devam edecekti.

Ama umudunu hiçbir zaman yitirmedi.

15 Temmuz Gazisi'nin özel yürüme robotuyla ayağa kalktığını duyunca umutlandı. Ancak bu imkan kendisine sağlanmamıştı… Dayanamadı "Biz de terörle mücadele gazisiyiz, 15 Temmuz gazilerimize verilen imkanlar bize de verilmeli" diye sosyal medyadan tepkisini paylaştı… Yetkililer sesini duydu mu, bilemeyiz; ancak tedavisi hala devam ediyor… Saldırıdan sonra en çok incinen yeri gururu olmuştu. Sağlıklı olduğunda dağlarda kaçacak delik arayanlar, saldırdıkça saldırmışlardı. Oktay, hastanede göz yaşlarını tutamayacaktı…

Gazi Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş ise Oktay'dan 4 yaş büyük, 27 yaşında… Oktay'ı kardeşi gibi seviyor, her yere birlikte gidiyorlar… Çünkü aşkları da kaderleri de ortak…

Kızılkaş, Kars Sarıkamış'ta görev yaparken, teröristlerle sıcak temas kurdu. Çıkan çatışmada sol bacağından yaralandı… Ayağını kaybetme riskine aldırış etmeksizin sımsıkı tutundu hayata… Ailesinin ve çok sevgili eşinin desteğiyle ayağa kalkmayı başardı… En büyük yaşama aşkını 2 yaşındaki evladına borçluydu…

Koltuk değnekleriyle yaşamını sürdürüyor… Ailesi; eşi, annesi, kardeşi onunla gurur duyuyor…

İşte bu iki kahramandı saldırıya uğrayan… Biraz daha deşilse, biraz daha araştırılsa her birinin hayatı kitap olur… Verdikleri mücadelenin, yaptıkları fedakarlığın tarifi yok…

Ve aşağılıkça, haince bir saldırıya uğradılar.

Saldırganların 6 kişi oldukları belirtiliyor.

Gelen ilk bilgiler ise hukukun ne hale geldiğini gösteriyor…

Çünkü 6 kişiden sadece 2'si tutuklandı, geri kalan 4 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı!

Bir tarafta "armudu silah sayarak" adaleti sulandıranlar, diğer tarafta ise olayı "basit bir magandalık eylemi" olarak yorumlayanlar!

Kimse bu işi küçültüp, basite indirgemesin…

Bu yapılan bir magandalık, bir serserilik değildir. 'Sinirlerine hakim olamadı, alkolün etkisiyle yaptı' gibi hafifletici unsurlar da yoktur.

Bu düpedüz vatan hainliğidir!

Oradaki el kadar sabiye saldıracak kadar alçalmak demek, insanlık onuru ve şerefini kaybetmek demektir.

"Onlar gazi vurmayın" diyen kadınların çığlıklarına rağmen, saldırılarına devam edenler insan değildir, aşağılık mahlukatlardır.

Ankara'da Üçüncü Olay

Ankara'da bu yaşanan üçüncü olay. Daha önce de şehit kızına "kartını göster" denilerek küfür edilmişti otobüs şoförü tarafından… Sadece görevden uzaklaştırıldı. Şeref yoksunu bir şekilde, özgürce hayatını sürdürüyor.

Bir diğer vaka da Ankara'da bir başka şoförle yaşanmıştı. Şırnak'ta kollarını kaybeden Yılmaz Yiğit, gazilik kartını gösteremediği için şoför tarafından "Benim için mi gazi oldun, kartını göstersene şerefsiz" denilerek saldırıya uğramıştı.

Onun cezası da sadece görevden uzaklaştırılmak oldu.

İşte Ankara'da yaşanan 3 olay ve sonuçları!

Bu memlekette gazilere, şehitlere hakaret edebilmek bu kadar kolay olmamalı!

Eğer kamera görüntüleri olmasa son olayda tutuklanan 2 kişi hala serbestti!

Adaletin ayaklar altına alındığı, memleketin en çok değer verilmesi gereken kahramanlarının saldırıya uğradığı kara günler bunlar.

Ya adalet yerini bulacak ya da vatandaş artık kendi inançları ve değerleri doğrultusunda adalet sağlayacak.

Öte yandan bu saldırıyı gerçekleştiren ve "maganda" denilerek geçiştirilen insanlık dışı mahlukatların PKK bağlantıları da araştırılsın, bakalım sonuçlar ne çıkacak!

Yazarın Diğer Yazıları