Meğer Atatürk'e ve bayrağa da hevesleniyorlarmış!

“Mustafa Kemal” ,  “Gazi”  falan derken Atatürk demeye başladı, başlamakla kalmadı Kazlıçeşme mitinginde ihvanına balkonlarına bayrak asmayı önerdi. Sembollerimizden bucak bucak kaçarken, okullardan Atatürk köşelerini kaldırırken, levhalardan T.C. armasını silerken, Atatürk anıtlarının önüne çelenk koymayı yasaklarken, Atatürk resimlerini dairelerden kaldırıp çöpe atarken, Türk bayrağını taşıyan kadınları tören yerlerine sokmazken, hatta en son İstanbul Üniversitesi’nde yemin metninde bulunan Atatürk lafını çıkarırken, andımızı yasaklarken, İstiklal Marşı’na saygısızlıklar yaparken...  Kulaklarıma inanamadım. “Birer bayrak alın balkonlarınıza asın” diyordu. Fas dönüşü alana topladıkları insanlara bayrak da dağıtmışlar. Hadi hayırlısı...
Gemi azıya almış gidiyorlardı. Bol keseden PKK tavizleri, bol keseden Suriye hayalleri, bol keseden dış seyahatler ve o seyahatlerde herkesin işine karışma, Orta Doğu’da ılımlı İslam’ı yaygınlaştırma eşbaşkanlıkları...
Bir avuç genç hem de hayırla başlayan bir ağaç müdahalesi yaparak bu zulüm gidişine son verdi. Herkes mesele  “üç ağaç değil”  diyor ama başlangıç o üç ağaç. O kadar büyük sempati toplamasının ve yaygınlaşmasının sebebi de ilk ağızda bu. Ondan sonraki gelişmeler ağaç kurtarmak kadar hayırlı bir bağımsızlık hareketine dönüştü. Bütün dünya hasret kaldığı, hasretini çektiği bağımsız ve haysiyetli yaşama erdeminin Türkiye’de gerçekleşmekte olduğunu gördü. Güney Amerika ülkelerinin kurtuluşları bu hasrete ve gayrete dayanıyordu. Doğu Asya öyle, güneyimizdeki Amerikan işgalinden kurtulan ve kurtulmaya çalışan ülkeler de öyle. Sözün kısası bu bir avuç eğitimli ve cesur genç başkanlığı da eş başkanlığı da alt üst etti. Hadiselerin ertesi günü Vali’nin, AKM’nin önüne bayrak astıktan sonra,  “Atatürk’ümüzü ve bayrağımızı astık”  derkenki  “nurani yüzünü” unutamayacağım. Atatürk’ün resmini ve bayrağı o meydana sokmuyordunuz be! Ulusalcılar Atatürk’te birleştik diyorlar ya, işte Atatürk’te birleştik. AKP bunu istese de istemese de Atatürk’te birleşme fikrine sığındı. Bunun sonunu merak etmiyorum. İster samimi olurlar ve Atatürk’ü inceleyerek ondan nefret etmenin bir Siyonist oyun olduğunu öğrenirler, isterlerse bildiklerini okurlar.

***

Baş aşağı giden hangisini birini anlatayım? FED Başkanı Bernanke “parti bitti” diyor. Yıllardan beri bizim ekonomistler  “sıcak para kaçarsa çökeriz” diye yırtınıyorlardı. Sıcak para kaçıyor. İstanbul Baro Başkanı onlarca kayıp erkek ve kadın olduğunu söylüyor. Hâlâ hastaneler yaralı dolu, 11 kişi gözünü kaybetti. 4 şehit var, 4 de ağır yaralı! Niye yaptınız bunları?!. Tam bir tüketim toplumu olma yolunda hızla ilerlemek için sermaye baronlarının açılmasını emrettiği AVM’lerden birini açabilmek için değil mi? İşte gençler böyle durumlarda  “hayır” diyebilmek için TOMA’ların önüne attılar kendilerini! Bu size ders olsun, yeter artık konuşmayın, konuştukça saçmalıyorsunuz!

Yazarın Diğer Yazıları