“Memur Kemal” ve “Sekreter Süheyl..”

Sekreterden başlayalım!..
N’aapsın garibin zaten karışık olan kafası, genel başkanına göre (uzaktan!..Gürsel’in korkusundan rampalayamıyor!..) rota tutturmaya çalışınca karaya oturuverdi..
Bakıyordu ki; Genel Başkan, AB’ye ve TC’de iktidara giden yolu (Mesut gibi) keşfedivermiş, “Gidilse gidilse Mezapotamya üzerinden gidilir!!” diye, Kandil-İmralı arasında gerdan kırıyor!..
Süheyl Kardeşim de, durumdan vazife çıkarıp, “Apo’nunkileri en iyi biz tutarız!..” diye yırtık çamaşırdan zuhur eyleyiverdi!.. (Hani, muhtarın kızı dikkat çeksin diye köy yalağına çişini edermiş ya!!)
Bereket Gürsel Tekin, ardından sahneye gelip, “Siz bizim genel sekreterin söylediğine bakmayın, o öyle demek istemedi!!.” diye tercümanlık yaptı..
Süheyl Bey kardeşimizin parti içindeki etkinliğini, bayrama birkaç gün kala hayvan pazarında unutulması sırasında matbuata yansıyan sahnelerde görmüştük..! Hani şu, genel başkanın hidayete erdiğini halka arzetme gayesi ile, “kurban seçme” tiyatrosu sırasında..!
Ce Ha Pe, matbuata “Sayın Genel Başkanımız, bu gün kurban seçmek için hayvan pazarına müteveccihen..” diye ilan etmişti de, Kemal Bey, kameralar eşliğinde hayvan seçiyordu.. İnek turu da, geniş bir CHP heyeti ile icra ediliyordu.. Gerekli inceleme ve araştırma sonuçlanınca, “heyet” oradan ayrıldı..
Bir de baktık, Genel Sekreteri unutmuşlar!.. Genel Sekreter, hayvan pazarında, kaldım üstünde, mahzun mahzun bekliyor..! “Şeytanın avukatı!..” diyor ki; “Bu bir mesajdır ve kendisine fazla sıçrama, ne de olsa embeddedsin beyim!.. ” Neden?.. Rivayet o ki, “sekreter” yakın çevresinden “genel başkanlığa talibim” sinyalleri yayıyormuş!..
Yakışır!.. Genel başkanlık, bazılarının doğuşunda kaderidir.. Sekreter bey de böyledir!.. CHP’ye iltica etmesinin hemen arefesinde de, Demokrat Parti’nin genel başkanlığı için görüşmeler sürdürüyordu.. (Pederi, Demirel’in Adalet Partisi kurmaylarındandır) CHP’de, “Baykal darbesi” olunca “tedbili mekanda ışık daha parlak” diye, Kıratın elini böğründe bırakıp CHP’li oluverdi!..
Geldiği nokta!.? Ulusalcı Süheyl kardeş, Apo’nun temsilcileri ile ortaklıktan söz ediyor..
Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu da hala “Kuvvayı Milliye’den..” nutukları atıyor!..
“Memur Kemal” Bey, hem İsa’ya hem Musa’ya yaranacak ya!.. PKK’nın fikir babası ile vitrin babasının mezarından, gazilerin rehabilite edildiği merkeze gelip görüntü veriyor!..
“Biz Kuvvay-ı milliyeden geliyoruz!..” sözleri ile.. Kemal Bey “Kuvvay-ı Milliye’nin” nereden geldiğini şöyle bir yeniden iyice etüd etsin.. Kuvvay-ı milliye , “Kurtuluş” sırasında, o zamanın hain Kürtleriyle de boğuşmuştu..
“Yılmaz Güney’le Ahmet Kaya’nın mezarlarına” gitmek, CHP Genel Başkanı olunca mı aklına geldi muhteremin!.. Bu mevtalardan hem “PKK oyu” hem de onları, kuvvay-ı milliye “katıp ulusal oy havuzu yaratma dehası, muhteşem bir strateji!..
Kemal Bey, “Ne var yani?.. Rusya’ya giden de Nazım’ın mezarını ziyaret ediyor!!”
diyor..
Bir, bu iki muhteremin Pariste gömülmesi ile, Nazım’ın durumu aynı değil..
İki.. Nazım için “Kuvvay-ı Milliye’den gelme” denilir çünkü “Kurtuluş Savaşı Destanı” vardır...
Güney’le Kaya’nın da saldırıları!.. (İkisi de, sözleri icraatları ortadayken, badem gözlü vatansever oldu ya!!.Ahmet Kaya, mezara PKK sahnesinden göçmüştü en son..)
Kemal bey, yol yakınken vites değiştirmeli, yoksa motor patlatacak!..
Çünkü, yakın çeveresini Önder Sav’a rahmet okutacak zevatla sarmayı başardı!..

Yazarın Diğer Yazıları