Meral Akşener'den Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun telefonu

Meral Akşener'den Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun telefonu
Meral Akşener'den Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun telefonu

Siyasette hep kavga gürültü olmuyor, ara sıra da olsa hoş gelişmeler, karşılıklı nezaket gösterilerine de tanık oluyoruz.

İşte bunlardan birini yeni öğrendim.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidar organizasyonu altında başta şehit cenazeleri olmak üzere uğradığı "sahte protesto" gösterileri ciddi tepkilere neden oluyor.

İktidar cephesi sanki hiçbir şey yokmuş gibi muhalefeti suçlamaya devam ederken MHP'de başkanlık yarışı yapan Meral Akşener samimi bir siyasetçi tavrı gösterip Kemal Kılıçdaroğlu'nu arayarak geçmiş olsun dileklerini iletmiş.

Kılıçdaroğlu'nu Edirne'de katıldığı cenaze töreni sırasında arayan Meral Akşener "Size gösterilen aşırı tepkilerin organize olduğunu ve provokasyon amaçlı olduğunu bu milletin sağduyusu bilmektedir. Panik halindeki iktidar bu tür komplolarla bir yere varamayacaktır" demiş.

Can Ataklı Korkusuz

 

 

*

 

"Namaz kılmayan hayvandır" diyen ilahiyatçı da onu ekrana çıkaran TRT de özür diledi ama o sözlere tepki dinmiyor​

Profesör olmuş ama adam olamamış

 İlahiyat profesörü Mustafa Aşkar, TRT'de yayınlanan "Ramazan Sevinci" isimli programda, namaz kılmayanların hayvan olduğunu söyledi.

(...)

"Adam" diyorum ama başka kelime bulamadığımdan değil, lafın gelişi işte!

Hem de "tasavvuf" anabilim dalı öğretim üyesi! "İnsan-ı kamil" olmanın yollarını arayıp bulacak filan falan! Ama görüyorsunuz ki koskoca profesör olmuş, namaz kılmanın gerekliliğini anlatmak için, namaz kılmayan milyarlarca insana hakaret etmekten başka bir fikir gelmiyor aklına.

Bu tipin namaz kılmayanlara bakışı ile IŞİD'in bakışı arasında ne fark var? IŞİD de inançlarını beğenmediği insanları "hayvan" gibi görüyor. İnsanların kafalarını bıçaklarla keserek kurban etmelerinin, damlardan atmalarının nedeni bu. Çok merak ediyorum, ilahiyat fakültelerinin diğer hocaları da bu "canlı" ile aynı kafada mı?

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

 

 

*

 

Gençlik kimlere emanet

TRT-1'de yayınlanan, "Ramazan Sevinci" programında Prof. Mustafa Aşkar bu ülkenin insanlarına hakaret etti:

- Namaz kılmayan hayvandır, dedi.

Bu sözlerden sonra programın sunucusu hiçbir şey olmamış gibi programa devam etti. 

Üç yıl önce yine "Ramazan Sevinci" programında "Hamile kadınlar sokağa çıkmasın, bu terbiyesizliktir" diyen Tuğrul İnançer hâlâ TRT'de yayınlanan programların vazgeçilmez konuğu. Haber Sen Sendikası yaptığı açıklamada diyor ki:

"IŞİD'in Suriye'de, Irak'ta yaptığı, Türkiye'de TRT'nin kanallarında yapılıyor..."

Bu kendinden geçmiş öğretim üyesi hakkında iktidar partisi ne diyor?

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin dün soru üzerine söylediği:

"Suç konusu gerekiyorsa gerekli soruşturmalar savcılık tarafında yapılır.

Cezayı gerektiren eylem takdirini biz yapamayız. Yargı süreci başlamıştır muhtemelen bilemiyorum. Şahsi görüşümüz ise izninizle o konuyu pas geçmek istiyorum."

Nurettin Canikli neredeyse "Biz o görüşleri destekliyoruz" diyecek ama dili varmamış...

Mustafa Aşkar adlı bu profesör ayrıca üniversitede ders veriyor, öğrenci eğitiyor.

Gençlik kimlere emanet!

Melih Aşık Milliyet

 

 

*

 

Katille selfi çılgınlığına en güzel yorum

Sen en güzel duyguların katilisin!

Atalay Filiz konusunda "makul davranamayanlar" için uzun bir liste var elimizde. İlk akla gelen elbette masum insanların canına kıymış katille "selfie" çektiren, tebrik eden, "Valla helal olsun sana" diyen polisler ve diğer görevliler oluyor.

(...)

Bir sosyopatı seri cinayetler işleyen katil "mertebesine" eriştirmek konusunda medyaya istediğini vererek adını duyurmaya çalışan (affedersiniz) "popomun kenarı" uzmanların da yatacak yeri yoktur mesela..

(...)

Maç sırasında Milli Takım'ın kötü oyunu karşısında "Fatih Hoca, Atalay Filiz'i alsana oyuna, en azından adam eksiltirdi..." esprisini sosyal medyaya salanların empati bahsinde "selfie" çektirenlerden çok üstte durduğuna inanmak güç...

(...) Başkalarının acılarına saygı duyamayacak hale gelmişiz, daha ne olsun bize?

(...) Türk filmlerinin klasik bir repliği vardır "Sen en güzel duygularımın katilisin" diye; onu mu tekrarlayacağız sabah akşam birbirimize? Aslında bir cevabım var ama söylemeyeyim, moraliniz bozulmasın... Al sana Yeni Türkiye; tepe tepe kullan canım...

Kanat Atkaya Hürriyet

 

 

*

 

Bu yara dikiş tutmaz

(...) Yargıtay'ın 250 üyesi vardı.. Danıştay'ın 95.. Muhafazakarlar azınlıktaydı.. 'İktidarla uyumlu' olabilmesi için muhafazakar hakim sayısının artması gerekiyordu..

(...) Yargıtay'ın üye sayısı 387'ye Danıştay'ın 156'ya çıkarıldı..

(...) 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonunda bir baktılar ki kazın ayağı öyle değil..

(...) Haydi 2014 yılının Aralık ayında bir değişiklik daha..

2010'da solcuların, ulusalcıların belini kırmak için yapılan operasyon, bu kez cemaatin belini kırmak için yapıldı..

Yargıtay'ın üye sayısı 526'ya, Danıştay'ınki 195'e çıkarıldı..

(...) İktidar bu durumdan da memnun değil..

Ameliyatı kendi yapıyor ama sonuçları bir türlü tatmin etmiyor.. 'Tam uyumlu yargı' istiyor. .

Bu amaçla yargıya bir kez daha el atılacak..

(...) Yargıtay üye sayısı bu kez yükseltilmiyor, düşürülecek; 516'dan 200'e..

Danıştay da  195'ten 90'a iniyor..

İlk iki ameliyat çare olmadı.. Yargıya vurulacak üçüncü neşter dikiş tutar mı diye sorarsanız?

Tutmaz!..

Derinin altı cılk yara..

Vıcık vıcık siyaset..

Hukuk pansumanı lazım..

Mehmet Tezkan Milliyet

 

 

*

 

Çakalları çok uzakta aramayın

Şimdi de tarafsız (!) Cumhurbaşkanı ile ülkenin ana muhalefet partisi lideri arasında "çakal" kavgası başladı!..

CHP lideri siyaseti çeteleştirenlere "çakallar" diyor...

Ülkenin tarafsız (!) Cumhurbaşkanı da ona cevap yetiştiriyor:

"Birileri çakallara meydan okuyor... Hamdolsun bizim şehirlerimizde çakal yok, dağlara çıksınlar orada kovalasınlar."

Oysa Recep Bey'in bir Kasımpaşalı olarak çok iyi bilmesi gerekir ki şehirlerimiz eskiden beri çakallarla doludur!..

Günümüz çakalları ise çeteleşen siyasetin içinde kümelenmiş durumdalar!.

(...)

İhlale çeteleri kurdular...

Milletin orasına burasına koydular...

Rüşvet, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, resmi evrakta sahtecilik gibi ne kadar çakallık varsa gerçekleştirdiler...

Ağızlarından salyalar akarak, başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlere saldırdılar, inşaat yapılmadık bir karış toprak bırakmadılar!..

Havuzlar kurup çakal medya oluşturdular...

(...)  Recep Bey onları uzakta aramasın!..

Mehmet Türker Sözcü

 
*
latif-demirci-006.jpg
 
Latif Demirci Hürriyet