MHP korkusu ile ince operasyon

Yakın zamana kadar en şiddetli biçimde eleştirdiğim MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli’yi, referandum meselesindeki onurlu duruşu, Türkiye’nin geleceğini, Cumhuriyetin temel ilkelerini sahiplenmesi ve önümüze ışık tutması nedeniyle saygıyla selamlıyorum...

Soruyorum...

Sayın Bahçeli’nin son konuşmalarındaki acil uyarıyı ben anladım da...

Kendilerini eski(!) “ülkücü” diye tanımlayan zevatın anlamaması mümkün müdür?!!

Öyle anlaşılıyor ki; “Yıkım projesinin” etkisinde kalarak, yürekleri “12 Eylül” acısı ve öfkesi ile dolu bir kısım ülkücü taban “Evet” rüzgarına kapılmıştır..

Onlara sözümüz olamaz, saygımız olur..

İşaret ettiklerimiz, “Yıkım projesine” ruhlarını satmış olan, “12 Eylül’le hesaplaşacağız” yuıtturmacası ile fonlanan ve böylece “12 Eylül 1980”in asıl sahibi okyanus ötesine, bu 12 Eylül’de azami hizmet sunan proje figüranlarıdır..

Bu “eski(!) ülkücü” kartvizitini yakalarına iliştirip tv ekranlarına, manşetlere, malum matbuatın gülleri olarak yerleşenler, öncelikle ABD -AB çıkarlarının hizmetçisi olmuşlardır çünkü..

Referandumun asıl amacının “Küresel sermaye”nin Türkiye’yi işgali önündeki engelleri aşmak olduğu birinci ağızdan ilan edilmiştir...

“12 Eylül 1980”le hesaplaşma falan hikayedir... Maksat, çağdaş Haçlı tahacümü için hasıl olmuştur..! Özetle, Türkiye’ye biçilen kefen, Haçlı’nın “Bosna saldırısı” sıralarında, 90’lı yıllarda “Sonra sıra size de gelecek!!” diye önümüze konmuştu..! O yıllardan bu yana, Derviş’ler, 28 Şubat iktidarları dahil... Türkiye’nin tepesi, siyaseti, kurumları büyük bir uyum(!) içerisinde.. Bugün gelinen noktanın hizmetinde olmuş gibidirler!.. Yani bu günden şikayetçiysek, tek şikayet hedefimiz, bugünün egemenleri değildir..

Dönem, “son darbeyi indirme” dönemidir...

Ve.. açık seçik bellidir ki; “son darbe” milliyetçi direnişin kalesi Ülkücülere, MHP’ye vurulmak için seferberlik başlatılmıştır...

Büyük Proje yol alamıyor... PKK Özerk Bölgesi bir hamlede ilan edilemiyor, yabancı sermaye istilasının önü açılamıyor, “Türk” kelimesi anayasadan sökülüp atılamıyor, Anadolu arazisi İsrail-petrodolar(Arap) talanına istenildiği gibi sunulamıyor.. Türkiye federe edilemiyor...

Çünkü MHP direniyor..!

Basit bir plan yapılmış, milliyetçilerin “dönmeleri” tezgaha oturtulmuştur..

Ne zaman?.. 12 Eylül darbesi sonrası ve Özal ile tırmanış dönemi ile!..

Bu “dönme” hareketinin öncüsü de, 70’li yıllarda yazdığı başyazı(yapıt)larla gençleri silahlı çatışmalara, sokağa yönlendiren teorisyendir.. Kendisine işaret ediyorum, çünkü şimdi ekranlara çıkıp MHP’ye saldıran bir başka dönme, kendisini referans olarak gösteriyor..

Günümüze dönelim.. Referandum boyunca dikkati çeken bir iktidar tutumu vardır..

Tayyip’in, Meclis kürsüsünde gözyaşı döktüğü ülkücü Pehlivanoğlu ile tavan yaptırdığı hareket!.. Malum yayınlarda, ülkücülerin nasıl “evet” diyeceklerinin ballandırıla ballandırıla anlatılması..

Referandum sonrasında devam ettirilen plan!..

“Ülkücüler evet dedi!.. MHP dağıldı!..” sloganları.. Sonra, kurnazca bir planla, kayıkçı kavgası yapılan sermaye sahibinin televizyonunda tezgahlanan açık oturumla, ülkücü kimliğini erozyona uğratma çabaları.. Satın alınan adamlara, MHP milletvekillerine basit saldırılar düzenletme...

Kısaca çaba şudur.. Denilmektedir ki; “Ey ülkücüler siz MHP’yi boş verin. Tayyip’in ipine sarılın, hepimiz mutlu olalım!.. Onun ipi Amerikan sicimi!..” Yüzsüzlük o hale gelmiştir ki, bir çuval laf eden “dönme” eski ülkücü, Habur rezaletini aklama noktasını rahatça aşabilmektedir..

Ülkücüler, Bahçeli’nin referandumla ilgili konuşmalarını kitap gibi okumalılar.. Görecekler ki, “vatan elden kayıyor” buna “eski(!)” dönmeler çanak tutuyor..

Yazarın Diğer Yazıları