MHP'nin hükümet sistemi önerisi...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hükümet sistemine yönelik açıklamalarının ardından Türkiye yeni bir tartışma alanına girmiş gözüküyor. Doğrusu bu tartışmanın yapılmasına kesin gözüyle bakanlardan birisi olarak böyle kaotik bir dönemde yüzleşme sürecine girileceğini beklemiyordum. Kamuoyunda geniş biçimde yer aldığı için Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını tekrarlamak istemiyorum. Ancak bu açıklamada vurgulanması gereken iki önemli detay var. Birincisi halihazırda (fiili durum dedikleri) ülkenin böyle bir modelle yönetilmesinin doğru olmadığı yönündeki yaklaşım, ikincisi ise pratikte bunu ortadan kaldırmanın TBMM'de 330 milletvekili ile referanduma götürülmesi veya uzak ihtimalde 367 yeter sayısı ile halka götürülmeden neticelendirilmesi gerektiği. İlk yaklaşım normatif açıdan son derece doğru ve benim de ekranlarda hep savunageldiğim bir muhtevaya sahip. İkinci yaklaşım da Anayasal bakımından iki seçeneği içerisinde barındırıyor. Dolayısıyla açıklamadaki bütünsel yaklaşım Türkiye'nin bu yönetsel kaostan kurtulması açısından önemli dayanaklara sahip. Ancak belirtmek gerekir ki bu konuşmada yer almadığını düşündüğüm 2 önemli husus daha var ve bunların irdelenmesi yaşanan "lastik", "don" tartışmasını doğru bir zemine taşıyabilir.

1) Anlaşılmıştır ki MHP grubu AKP tarafından hazırlanacak sistem önerisinin nelerden ibaret olduğunu görerek oyunun rengini belli edecek. İşte bence irdelenmesi gereken bu duruşu olumlu ya da olumsuza taşıyacak kriter ve çekincelerinin hangilerinin olduğudur. MHP Meclis'teki grubu ile hangi düzenleme tekliflerini görürse 330'a ulaşılmasına katkı sağlayacak ya da destek vermeyecektir? Eğer girmekte olduğumuz tartışma alanını bu düzlem üzerinden genişletebilirsek Türk milliyetçiliği açısından neyin doğru ve kabul edilebilir, neyin yanlış ve reddedilebilir olduğunu açık bir şekilde ortaya koyabiliriz. Değilse peşinen bir "evet" ve "hayır" algısının MHP açısından daha önceki seçim dönemlerinde hep aksi sonuçlar getirdiğini unutmamak gerekiyor.

2) Bir diğer mesele 330'un altında kalınması veya bu yeter sayıya ulaşılması durumunda (MHP milletvekillerinin desteği olmadan imkansız gibi) ne yapılacağıdır. Eğer 330'a ulaşılamazsa, yani MHP Milletvekilleri muhtemel öneriye destek vermezse Türkiye bu fiili durumdan nasıl çıkacaktır? Örneğin böyle olması durumunda MHP tarafından 7 Haziran-1 Kasım sürecinin 4 ilkesinden birisi olan "Cumhurbaşkanının Anayasal sınırlarına çekilmesi" teklifi yerine getirilecek midir? Bu konuda bir görüşme ve mutabakat sağlanması mümkün müdür? Ve eğer 330'a ulaşıldığı takdirde MHP milletvekillerinin verdiği destek salt olarak halka sorulmasının yolunun açılması mıdır? Yoksa aynı zamanda önerinin kabul edildiği anlamına mı gelecektir? Peki böyle değilse, yani muhtemel bir değişiklik paketi kabul edilebilir olmadığı halde "evet" denilerek halka götürülmesinin istenmesi mevcut sistemde temsili demokrasinin işlevselliği açısından bir sorun meydana getirmeyecek midir?

O halde...

Benim sistem tartışmalarına yönelik tespit ve değerlendirmelerim tümüyle kamuoyuna açıktır. Bundan böyle de kendi sistem önerimi detaylarıyla sizlerle paylaşacağım. İlkesel olarak böyle bir sistemin, yani fiili durumun devam edebilirliğini mümkün ve katkı sağlayıcı görmüyorum. Türkiye'nin parlamenter demokrasi sürecinin öteden beri birikerek büyüyen yapısal sorunları ve nihayet 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesine olanak tanınması bugün yaşadığımız yönetsel sistemsizliği gün yüzüne çıkardı. O halde sistemi kurmak ve sağlıklı bir dönüşümden geçirmek tamamen eskiye dönmekle mi yoksa "Başkanlık" gibi yepyeni bir modeli inşa etmekle mi mümkün olacaktır? Her ikisinin de bu koşullarda toplumsal bir sözleşme niteliği taşıyacak ölçüde mutluluk getirmeyeceği açıkça ortadadır. Bu sebepledir ki toplumun geniş kesimlerini ikna amacıyla "Türk tipi" söylemi yaygınlaştırılmaktadır. Peki nedir bu Türk tipi yönetim modeli? Böyle bir modelin Türk tipi olup olmadığına kim karar verecektir? Hunlardan mı? Göktürklerden mi? Osmanlı'dan mı alacağız buna ilişkin örneklem seçeneklerini? Önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları