MHP'nin tavrı ne olacak?

Bu soruya yanıt ararken partinin iki temel metnine, parti programı ve seçim beyannamesine bakarak meseleyi genişletmek isterim.

Parti programının Milliyetçilik ve Demokrasi başlığı altında millet ve milli irade ilişkisi şu şekilde ifade edilmektedir. "Parlamenter demokrasilerde egemenliğin yegâne sahibinin millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetinin milli iradeye dayandığına, milli iradenin tecelli ettiği yegâne merciin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna inanmaktayız."

Bu görüş 3 temel unsur üzerinde neticeye varır:

(1) Egemenliğin sahibi millettir ve milli iradeyi meydana getiren millet, temsilcileri yoluyla bu iradeyi kullanır.

(2) İktidarda bulunan parti meşruiyetini milletten yani milli iradeden alır.

(3) Egemenliğin millet adına milli irade bütünselliği ile temsil olunduğu yer TBMM'dir. Yani milleti ilgilendiren problemlerin çözüme kavuşturulacağı yegane adres milletin meclisidir.

Yine parti programının "Kuvvetler Ayrılığı" alt başlığında "Erkler arasında yetki aşımı ve çatışması ekseninde gelişen tartışmaların, herkesin Anayasadan kaynaklanan görev ve yetkileri ile sınırlı hareket etmesi suretiyle giderilebileceğine inanmaktayız." denilmektedir. Burada da açıkça görülmektedir ki devleti yönetenlerin anayasada belirtilen yetki ve sorumluluk sınırları içerisinde kalması istenmektedir. MHP seçim beyannamesinde ise konuyla ilgili şu net ifade yer almaktadır. "Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından gerekli görüyor ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak değerlendiriyoruz... Başta Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri uygun bulmuyoruz."

Bu açıdan bakıldığında MHP'nin 7 Haziran'daki 4 şartı ve sistem tartışmalarıyla ilgili "bu sistem böyle gitmez" vurgusu parti programıyla uyumludur. Parlamenter sistemin devamı veya en ileri adım olarak bu sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi gerektiği yönündeki ilkesel tutum ise MHP açısından yazılı metinlerinin bir gereği olarak kabul edilmelidir.

Fakat burada önemli olan, şekli süreçleri tamamlamak üzere bu duruşun hangi yol ve yöntemlerle neticeye götürüleceği hususudur. Kamuoyunda kafa karışıklığına sebep olan ve kutuplaşmaları artıran yer burasıdır...

MHP yukarıda bahsedilen ilkeler doğrultusunda almış olduğu milli iradeyi temsil görevini TBMM'de mi yoksa egemenliğin asıl sahibi olan millete dönerek mi neticelendirecektir?

Tabiîdir ki parlamenter sistemlerde her problem için ya da her anlaşmazlık durumunda millete dönülmesi mümkün değildir. Çünkü anayasal çerçevede böyle bir sistemin işleyişi belirli bir mantık üzerinde sürdürülür. Hükümeti denetlemeye yönelik meclis araştırması, soruşturması ve gensoru benzeri uygulamalar olduğu gibi kanun değişiklikleri kapsamında geçerli olan komisyonlar, oylamalar, 330 ve 367 sınırlamaları, Cumhurbaşkanının veto hakkı gibi bütünsel süreçler vardır. Bunlar parlamenter sistemin milli iradenin tecellisi için geliştirdiği yöntemlerdir.

Bahçeli'nin sözleri

MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin son grup konuşmasındaki şu cümlesi çok önemlidir  "Fillî başkanlık uygulamasına resen ve kendiliğinden son verilmesi en haklı ve doğal beklentimizdir. Yok bu mümkün değilse, buna yanaşılmayacaksa fiilli durumun hukuki boyut ve içerik kazanması için demokratik bir sürecin işletilmesi pekala en geçerli ikinci yoldur." Yani MHP öne sürdüğü fiili başkanlık uygulamasına kendiliğinden son verilmesini beklemekte; eğer bu mümkün değilse (ki olmadığı kanaatindeyim) uygulamanın hukuki boyut kazanması için "demokratik bir süreçten" bahsetmektedir.

İşte burada demokratik süreç olarak ifade edilen şey önerilecek modelin salt parlamentoda oylamaya taşınması mıdır? Yoksa böyle bir oylamanın ardından halkın oyuna sunulması mıdır? Gözden kaçırılmamalıdır ki her ikisi de mevcut anayasamız içinde "demokratik bir süreçtir". Bu sebeple MHP'nin gerçekleşmesini istediği süreç parti programı ve seçim beyannamesi doğrultusunda mutlak manada referandum olmayabilir.

Bekleyelim ve görelim.

Yazarın Diğer Yazıları