İki bayanla sohbet ediyorum. Daha doğrusu onlar beni konuşmaya zorladı. Açtıkları konu İYİ Parti. Hızla lafı Meral Akşener'e getirdiler. ben ihtiyatlı davranmayı tercih ettim. Amacım, onların fikirlerini öğrenmekti. "Biraz daha beklemeliyiz" deyince adeta saldırıya uğradım; "Ne beklemesi, kadın aslanlar gibi başladı." Unutmadan önemli bir konuyu daha aktarayım. Her ikisi de geçen seçimde CHP'ye oy verdi. Hadi ilçenin belediye başkanına lafım yok. Ona sempatileri doğal. Çünkü adam "partilerüstü". İşi de biliyor, hizmeti de sunuyor. Mini turuma devam ettim. İlk durağım berber oldu. Oradakiler çekimser. "Sandığa epey vakit var" düşüncesindeler. Siyasetin nabzının iyi tutulduğu yerlerden biri devasa fırınımız. Burası SONAR'a ANAR'a ANDY AR'a çizmeyi ters giydirir. Başrolde satış bölümünün sorumlusu. Trabzonlu beni görür görmez "Tamamdır, hayırlı olsun" diye bağırdı. Çünkü etrafındakiler de aynı düşüncede. Hamurkâr ve pişiriciler ise yüksek sesle konuşmayı duyup dışarı fırladılar. Hepsinin gözlerinin içi gülüyordu. Karadenizlilerin bile teveccühünü bu kadar yakalamışsa, Akşener'in vaziyeti İYİ demektir. Bir başka gözlemimi de "Mini anket"ime ekleyeyim. Bayanların Meral Bacı'ya ilgisi müthiş. Zamanla, daha doğrusu "Cumhurbaşkanlığı adaylığı" resmen devreye girince "yelkenler fora" vaziyeti en üst seviyeye ulaşacaktır.

***

Ve ortaya çıktı

Bir ara ekranlardan kaybolan Yrd. Doç. Dr. Selman Öğüt'ü HaberTürk'te yakaladık. Dikkatli bakınca, neden bir süreliğine yok olduğunu anladık. Tekrar "saç ektirmişti". Bu defa sahayı biraz daha genişletmişti. Yine umutsuz vaka. Çok fazla beklemeden acı gerçeği anlayacak. Genetik yapısının "saça müsait olmadığı" açıkça görülmekte. Neyse kendisine yine de şans dileyelim. Öğüt, kaldığı yerden devam etti. FETÖ'cülere saldırıyı sürdürdü.

Ece Üner'in programında öne çıkan Doğu Perinçek'ti. En çok Prof. Dr. Ersan Şen'le didişti. Zaman zaman araya köşe yazarı Kenan Alpay'ı sıkıştırdı. Çin ve Mao'yu övdü. Geleneksel laflarını etti. En müthiş sözü "hukuk, siyasetin köpeğidir" oldu. Bu yakıştırmasının yıllar yılı konuşulacağından şüphem yok.

Geçmişi

Erzincan kökenli Perinçek, değişik bir solcu. Rahmetli babası Sadi Perinçek, Süleyman Demirel'in muteber adamlarındandı. Adalet Partisi'nde genel idare kurulu üyeliği dahi yapmıştı.

Doğu Perinçek 'in ünlü Dolmabahçe Yürüyüşleri'ni bugün gibi anımsıyorum. "Yankee Go Home" bağırışları kulaklarımda. 6. Filo askerlerinin denize atılışında başroldeydi. "Kendine has yürüyüşü" gözlerimin önünde. Yarım asır önce neyse, aynı yerd. Çizgisinde kırık yok. Sadece İP'in adını Vatan'a dönüştürdü.

 Aynı geceki tartışmada Sinan Oğan'ı da fark ettim. İçinde olduğu partiden kopuş hüznünü belli etti. Koca bir geceyi tek bir konu etrafında geçirdi; "Fetö'ye arsaları belediye başkanları, gerekli izni Millî Eğitim Bakanları verdi. İçeriye tıkılanlar ise gariban vatandaşlar".

Oğan'ın siyasi geleceğinin gittikçe zorlaştığını söyleyebilirim. Tek taraftarı merhum Türkeş'in kızı. O da bu aralar kayboldu. Oğan'la ilgili son notum bazı kelimeleri vurgulayışı ile ilgili olacak. "Gaaliz" mi, yoksa "galiz" mi? Bu konuda Hüseyin Movit'e telefon edip doğrusunu öğrenebilir.

***

Diğerleri

NTV'nin Bugün-Yarın'ından aklımda kalan Nihal Bengisu Karaca. Nuri Elibol'un "Akşener'in katli vaciptir" fetvası ve Oğuz Haksever'in İYİ Parti karşıtlığı dışında tek objektif laflar Karaca'dan çıktı:

"Yeni sisteme göre partilerin önemi kalmadı. Artık liderler ön planda". Açıkça Meral Akşener'e mesafeli davrandı.

***

Zaman yetmiyor

Türkiye'de kurumsal cimnastiğin yaratıcısı Atilla Örsel'i anmak Orhan Ayhan'la programına düştü. Örsel'in tam 31 yıl başkanlığını yaptığı federasyonun kazandırdıkları ortada. Kurduğu merkezler meydanda. En güzel yanlardan bir başkası ise, "Çelen Hareketi"ni bulan ve uluslararası literatüre yazdıran Suat Çelen'in yeni federasyon başkanı olması. Anlayacağınız Örsel'in mirası emin ellerde.

TRT Spor'daki canlı yayına ayrılan süre yetmedi. Uğur Erdener ve Tahsin Albayrak'tan ancak bir iki cümle alınabildi. Eyüp Karadayı ve hatta Suat Çelen bile konuşmak için zaman bulamadı. 24 dakika yetmiyor...

...

ÖZEL NOT: Beşiktaş Caner Erkin'den kurtulmalı. Yönetime, bu futbolcunun G. Saray, F. Bahçe ve hatta Rusya'dan ayrılış nedenlerini hatırlatırım. Caner'in gerçekten tedaviye ihtiyacı var . Oynadığı her kulübe büyük zararlar verdiği ortada.

...

Son yılların başarılı spor yazarı Uğur Meleke'nin CNNTURK'te Cem Yılmaz'la yaptığı programı tesadüfen izledim. S Sports'daki İngiltere ligiyle ilgili değerlendirmelerini de seyrettiğimi belirtmeliyim. Değerli tespitler her zaman ilgi alanım olmuştur.