Çok kısa bir süre önce bu ülkenin Genelkurmay Başkanı terör örgütü mensubu olarak suçlanarak tutuklandı.

                Bir emniyet müdürü mücadele ettiği terör örgütünün üyesi olmakla suçlanarak yıllarca hapis yattı.

                Bu ülkenin subaylarına "paşa paşa yatacaksınız" denildi.

                TSK'nın kozmik odasına uydurma gerekçelerle girildi.

                Bütün bunlar olurken de bu ülkenin Başbakanı bu davaların 'savcısı' olduğunu söyledi.

                Tutuklananlar üç ya da beş sene hapis yattı.

                Ardından olanın bitenin "kumpas" olduğu ilan edildi.

                İçerdekiler bırakıldı, onları içeri tıkanların kendileri içeri tıkıldı.

                 "Olmaz olmaz" demeyin, çünkü oldu!

                Muhalif liderler nasıl ortadan kaldırılır?

                En kabası ve barbarı rakip liderleri öldürterek ortadan kaldırtmak yöntemidir.

                İlkel olmasına karşın ilk insandan bu yana en sık başvurulan yöntemdir.

                Öldürterek ortadan kaldırmak yönteminden sonra tarihte en fazla muhaliften kurtulmak için başvurulan yöntem, suç inşa etmek yöntemidir.

                Buna Stalin modeli de denilebilir.

                Kirov'un öldürülmesini bahane eden Stalin, cinayetle uzaktan yakından ilişkisi olmayan Zinoviyev ve Kamenev'i bu cinayetle ilişkilendirerek suçlayıp ortadan kaldırmıştır.

                Zinoviyev ve Kamenev, cinayetle ilgilerinin olmadığı belli olunca Kirov'un katilleriyle "ideolojik suç ortaklığı"ndan yargılanmışlardı.

                Muhalefetten kurtulmanın Türkiye uygulaması!

                Totaliter diktatörlük dönemleri geçmişte kaldı.

                21. Yüzyıl Türkiye'sinde ya da demokratik toplumlarda artık totaliter yöntemleri uygulama şansı yoktur.

                Ancak daha rafine yöntemlerle aynı sonucu elde etmenin sayısız yolu vardır.

                Türkiye siyasetinde yapılan uygulamalardan bazıları şöyledir.

                Söz gelimi bir partinin genel başkanı iseniz, o partide genel başkanlığa aday olanları FETÖ'cü ilan edersiniz!

                Partili olmadığını iddia edersiniz!

                Yine olmadı mı?

                Bu defa ihraç edersiniz!

                İktidar partisi diğer partilere karşı iktidarını korumak, muhalefet partileri ise içerideki muhaliflerine karşı statükoyu muhafaza etmek için muhalif unsurları yok etmekte bir yanlışlık görmemektedir.

                MHP'de olağanüstü kurultay talepleri temelinde yaşananlar bu anlamda her şeyi özetler niteliktedir.

                MHP'nin genel başkanlığına aday olan dört kişiden üçü ihraç edilmiştir.

                Genel başkanlığa aday olanlar ihraç edildikten sonra bir veya birkaç naylon aday ilan etmek, ardından demokratik (!) bir kurultayla kendini seçtirmek süreci yaşanacaktır.

                Demokrasi denen şeyden birilerinin anladığı budur.

                Kılıçdaroğlu'na yönelik suçlamalar!

                Asimetrik iktidarın asimetrik medyası, ilk önce 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sırasında Kemal Kılıçdaroğlu havaalanından kaçabilmek için darbecilerle görüştüğü iddiasını ortaya attı.

                Yandaş medya darbe girişimi sırasında Kılıçdaroğlu'nun korkaklığını ortaya koymak için aklı zorlayan yorumlarda bulundu.

                Bahçeli'nin, yaşını gerekçe göstererek 'hapiste tutulmasın' dediği Ahmet Türk ve arkadaşlarının Adalet yürüyüşüne iştirak etmesinden yola çıkılarak Kılıçdaroğlu bir başka linçe tabi tutuldu.

                Gelinen aşamada Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, hapishanede yatan Enis Berberoğlu'nu kast ederek 'içeriden bize haberler geliyor... Eğer yakında, bu içeride olan zat ile alakalı Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha' deyiverdi.

                Bu sözler emir telakki edilmiş olacak ki bağlantıyı üretmek için yandaş medya seferberlik ilan etti.

                CHP iddiaları "kumpas" ve 'tasfiye girişimi' olarak nitelendirirken medya Kılıçdaroğlu'nun tutuklanma ihtimalinden söz etmeye başladı.

                AKP'nin muhalefet cephesinde mıntıka temizliği!

                Türkiye'de ana muhalefet liderinin tutuklanması bir yana böyle bir ihtimalden söz edilmesi dahi faciadır.

                Bütün gelişmeler Türkiye'nin çok tehlikeli anti demokratik bir sürece savrulduğunu göstermektedir.

                2019'da yapılacak seçimler öncesi AKP iktidarı, muhalif Cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili olarak bir mıntıka temizliğine girişebilir.

                2019 seçimlerine kadar Türkiye'nin normal gündemi olmayacağını bugünden görmek gerekir. 

                İktidarı kaybetmek korkusu her şeyini iktidara borçlu olanlara her şeyi yaptırır.