Ne yalan söyleyeyim, bugünlerde haberlerin kızılmadan seyredilecek tek manzarası halkın akil ve akilelere yaptığı protestolar. Ama en neşelisi eski baro başkanı Yücel Sayman’ınki idi. Sosyal medyada herhalde tıklanma birincisi olmuştur. Görenler bilir, protestolara öyle sinirlendi ki Yücel Sayman, aynı protestocular gibi hatta onlardan daha fazla kollarını kaldırarak, bağırarak ve ıslık çalarak mukabele etti.
Öteki protesto manzaraları da eğlenceliydi. Ama en kralı Yücel Sayman’ınkiydi.

***

Türk halkı inanılmaz bir enerjiyle harekete geçti. Bu halktan ümidini kesenlerden olmadım hiç, böyle bir şey bekliyordum ama bu kadar iyi, devamlı ve düzenli olanını beklemiyordum. AKP’ye en çok oy veren İç Anadolu özellikle çok şaşırttı. Kayseri, Konya, Karaman aslan gibiydiler! Kocaeli fevkaladeydi.   
Ortada bir lider sorunu vardı. Buradaki lider İşçi Partisi idi ama bu kadar iktidar üzerinde korkutucu etki bırakacak bir heyecanı, bilinci kimse beklemiyordu herhalde. Konuşanlara baktınız mı? Siyasetçiler kadar işe vakıf görünüyorlardı. ABD ve AB emperyalizminin ve iş birlikçilerinin tezgâhlarını açığa çıkaran ve bu heyette bulunan artistleri bile bilinçlendirecek sözler duyduk. O ilk günün,  “AVM’leri yıkarlar, toz dumana karışır”  tehditleri, bu heyecan ve bilinç seli karşısında sustu.
Şimdi şehit ve gazi aileleri de bir akil adamlar heyeti kuruyormuş. Bu çok iyi. Maksat gerçekleri anlatabilmekse hem iyi hem gerekli. Artist ve yazar hanımlar, şehit annelerinin boynuna sarılıp ağlamakla, elle tutulur bir sonuca ulaşılamazdı. Onlar istedikleri kadar şehit annelerinin ellerini uzun süre tutsunlar. Şehit babaları bile onlara ders verdi.

***

Heyecan patlamasını  “Bayrak Mitingi” nde gördük. Cumhuriyet mitingleri gibiydi. Ama daha kararlı, daha ne istediğini bilen, yola ne için çıktığını daha bilen bir kalabalık vardı. Bu toplantılarda ve mitinglerde dikkatimi çeken başka bir şey de eskiden gençler çoğunlukta olurdu. Genç erkekler, pantolonlu uzun saçlı kızlar olurdu. Şimdi kostümlü orta yaşlı erkekler, yaşlı amcalar, orta yaşlı ve saçları kuaförlü hanımlar, yaşlı ve başörtülü teyzeler, ellerinde bayraklarıyla bağımsızlık türküleri söylüyorlar. Bunu şuna bağladım. Eski Atatürkçüler orta yaşta ve yaşlı oldular, bunlara gençler eklendi ve ortaya harika bir karışım çıktı.

***

Ben bu yazıyı Salı günü gazeteye yollayacağım ve o gün Ankara’da Milli Meclis toplanacak. Adı bile, o adı zikretmesi bile heyecanlandırıyor.