Tayyip’in ağzından, “MHP’li kardeşlerim” derken adeta bal damlıyor!..
Değerli Başbakanımızın, ülkücülere olan sempatisi, sevgisi, saygısı göz yaşartıyor. Zaten kendisi de, ülkücü şehitleri hatırladıkça ağlıyor biliyorsunuz!.. Araya bir de “genel af” meselesi girince kendilerinin müthiş bir milliyetçi olduğundan zerre kadar şüphe kalmamıştır da!..
Arşivlerde de bazı sözler vardır...
Yani aslında, Tayyip’in ülkücülere tavrı açık seçik bilinir, sözleri de...
Ama “Ah ulan koltuğun gözü kör olsun” durumu nedeniyle, milliyetçi camiayı “bidon kafalılar” safına katabileceği görüşü hakim olmuştur!..
Bendeniz bu konuda bir iki yazı yazma gayretinde olacağım. Öncesinde de emaneti ehline bırakıp bu konuda söylenecekleri birinci ağızdan söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dediklerini bir hatırlayalım derim..
Bahçeli diyor ki; “Ülkücüleri istismar ettiğin 82 Anayasası’nın 12. maddesindeki MHP’nin önerisini neden reddettin? Ülkücülüğü sömürme var. Ülkücülüğün şu potansiyelinin kendisine yönelik kullanabilme aptallığı var. Meclisteki oylama sırasında görecektiniz ne acı manzaralara şahit oldum..”
MHP lideri, “12 Eylül’le hesaplaşma” yutturmacasına kanabilecek olanı da varsayarak bir açıklama getiriyor ve şöyle diyor...
“Bütün siyasi partilerimiz böyle bir Anayasa değişikliğini düşünürken AK Parti yönetimi hazırlatmış olduğu bir Anayasa taslağını İstanbul otoyolu üzerinde partililerle bir araya gelerek tartıştı. O günden bu güne TBMM’ye sunmadı. Ancak açılım denen bize göre yıkım projesini uygulamaya koyduğu günden itibaren Anayasa değişikliğini Meclis’e sundu. Bir uzlaşma ortamı hazırlandı mı? AK Parti içerisinde kaç milletvekili bu maddeleri biliyor o da şüpheli. Uzlaşalım dedik, komisyon kuralım dedik. Buna razı oldu mu AK Parti?”
Tayyip’in birdenbire “ülkücü(!)” kesilmesine karşı söyledikleri..
“Ülkücüleri istismar ettiğin 82 Anayasası’nın 12. maddesindeki MHP’nin önerisini neden reddettin? Ülkücülüğü sömürme var. Ülkücülüğün şu potansiyelinin kendisine yönelik kullanabilme aptallığı var. Meclisteki oylama sırasında görecektiniz ne acı manzaralara şahit oldum. Bir AK Parti milletvekili hafif bilgisi olmadığından gönülsüz. Bir AK Parti yetkilisi beraber gidiyor zarfı oy pusulasına koyana kadar refakat ediyor, kullanmadığı oylarını getirip grup başkanvekilinin yanına geliyor. Gönülsüz milletvekilimiz istediğimiz şekilde oy kullandı deniyor...”
Ve, ortalığa dökülmüş olan “ülkücüyüm” maskeli uyanıklara bir çift söz...
“Eski ülkücü denilen kişilerin de dikkatlerini çekmek lazım. Yoksa herkes Anayasa değişikliği üzerinde istediği tercihi kullanabilir, bir şey demiyoruz. Ama ülkücü kimliği ile AK Parti’ye gidenlerin ülkücülüğünden şüphe ederim” 
Bahçeli, “tiyatronun” ayrıntısını aktarıyor..!
“Aydın’da Adnan Menderes’i aklına getiriyor, Sivas’ta Muhsin Yazıcıoğlu’nu aklına getiriyor, mübarek günde oruçlu ağzıyla MHP’yi karalamaya çalışıyor. Şimdi Meclis’e geliyorlar bu kadar istismara rağmen. İdam edilen bir şehidimizin son mektubunu alıyor. Kim kendisine verdiyse alelacele milliyetçi cümleleri çıkartıyor sonra okuyor. Sonlarına gelince sesini titrettiriyor ağlamaklı hale geliyor. Gözünden boncuk boncuk damlalar çıkartmaya çalışıyor.” 
Birinci ağızdan, “Evetçi ülkücü” tiyatrosunun anlatımı budur...