Orası sizin oturma odanız Metin Feyzioğlu da oğlunuz Bilal mi?

“Cahil, yüzsüz. Bir yargı kurumu, protokol bilmez, ahlak dışı.” Alkışlar...
Bütün bunlar Başbakan’ın konuşma sırasında çılgın öfkesini dile getirdiği sözler.
“İstediğin kadar profesör ol. Senden bir şey olmaz.” 
“Çıkar cübbeni, siyaset meydanına gel siyasetini yap...” 
Alkışlar... 
Biz, camide siyaset yapma diyorduk dinlemiyorlardı, cübbe yargının cübbesi olunca kıl oluyorlar.
Cübbe imam cübbesi değil, Profesörlük unvanı. 
Profesör olmanın ne zorluklarla kazanılan bir unvan olduğunu, profesör olmadığım için bilemem ama yandaş profesörlerin oylarıyla alınan profesörlük unvanının ne kadar zor bir iş olduğunu biliyorum. Saç baş ağartıyor, bel büküyor, dirsek çürütüyor. Başbakan anayasayı takmaz ama anayasa profesörlüğü de bunların en babası bir unvandır. 
“Anayasa profesörüymüş. Ne olursan ol” diyor.

***
 
“Protokol bilmez” denilen yer de tam protokolün bulunduğu yer. Feyzioğlu, protokol bilmezmiş ama Başbakan protokolün önünde avazı çıktığı kadar bağırıyor, hakaret ediyor, etrafındakileri kaldırıp götürüyor. Yani Başbakan’ın bildiği protokol bu...
25 dakika değil de 50 dakika konuşmuş muş. Buna ev sahibi hanım itiraz eder. Dinleyicilerden biri, özellikle Başbakan değil.
İfade özgürlüğünün kalmadığı bir ülkede, rüşvet ve yolsuzlukların aklandığı bir ülkede, Gezi şehitleri için ’onlara, polise ben emir verdim’denildiği bir ülkede, polis ve savcıların sebepsiz yere sürüldüğü, bir hukuksuzluk içerisinde Atatürk’ün subaylarının 7 senedir zindanda tutulduğu bir yerde, bir istihbarat devletinin bütün yönetime hakim olduğu bir yerde, rant uğruna dağların çıplak bırakıldığı, denizlerin doldurulduğu bir yerde, derelerin, göllerin kurutulduğu bir yerde, seçim hileleri ve zorbalıklarıyla belediye başkanlığı kazanılan bir yerde, Müslüman bir ülkeye, rejimi yıksın diye terörist yollandığı bir yerde, 25 dakika değil de 50 dakika konuşulmuş, az bile olmuş!
Suçsuz insanların kabahati de bu kadar olsun.

***

Başbakan’ın toplantıyı terk ettikten sonra uçtuğu Afyon’da Kurtuluş Savaşı’nda Türk askerleri ve halkı ne zaferler kazanmışlardı. Ne helal zaferler!
Edepsiz denilince aklıma, Meclis’te AKP milletvekilleri tarafından yapılan sinkaflı küfürler geldi.
Başbakan’ın bu edepsizliklere karşı hiç sesi çıkmamıştı.
Hiçbir edepsizliğe karşı sesi çıkmamıştı.
Alkışlar...
Yalan denilince de ister istemez aklıma tapeler geldi. 
Alkışlar...

Yazarın Diğer Yazıları