Orta Doğu'da gerçekte neler oluyor? Sorusunun bir tane cevabı vardır.

Onu da başında söyleyelim; Orta Doğu'da İsrail'in istedikleri oluyor!

İran-Irak savaşı olur İsrail kazanır.

Irak'a ABD müdahale eder İsrail'in emperyal etkinliği artar.

Suriye'de iç savaş çıkarılır İsrail Golan tepelerinin tartışmasız sahibi olur.

Barzani 25 Eylül'de bağımsızlık referandumu yapacak olur, İsrail'in güvenliği pekişir.

PKK/PYD Türkiye'ye karşı ABD ile birlikte pozisyon alır İsrail'in eli güçlenir.

FKÖ-Hamas birbirini yer Filistin zayıflar İsrail güçlenir. 

Bir Siyonist protokol!

İsrail, Müslüman devletlerin bir araya gelmesini beka sorunu olarak görmektedir.

Müslüman devletlerin bir araya gelmesinin önlenememesinin dünya savaşı çıkartacak bir gelişme olduğunu 7 numaralı Siyonist protokol yazar.

"Bize karşı çıkan devletleri komşularıyla birbirine düşürecek durumda olmalıyız.

Ancak eğer karşı çıkan devlet ve komşuları birlik olarak bize karşı çıkarlarsa o zaman dünya savaşı çıkaracak güçte olmalıyız!"

İslam Dünyası İsrail için çalışıyor!

İsrail'in uzun vadeli, stratejik ve vaz geçilmez tek bir planı vardır.

O plan tüm Orta Doğu'nun -İran ve Türkiye dahil- küçük eyaletlere/bölgelere bölünmesi ve mevcut Arap/İslam dünyasının atomize olması yani paramparça edilmesidir.

Za'ev Schiff, daha 1982'de "Irak'ta İsrail için olabilecek en iyi şeyin, Irak'ın Şii ve Sünni ve Kürt devletlerine bölünmesidir" demişti.

Bugün bu sürecin son aşaması yaşanıyor.

İsrailli Joseph Kraft gibi yazarlar 1982'de Suriye'nin Nusayri azınlık yönetimine karşı Sünniler kışkırtılırsa, toplumun Kürt, Dürzi gibi gruplara ayrılıp sonu gelmez çatışmaların başlayabileceğini yazmışlardır.

Bu strateji aynen uygulanmıştır.

İslam ülkeleri İsrail'in ihtiyaçları için birbirlerini parçalamaktadır.

Oded Yinon'nun 1980'deki İsrail stratejisi!

Oded Yinon'a göre Orta Doğu coğrafyasında etnik gruplar, mezhepler, aşiretler sınırları aşar, hatta bazı ailelerin parçaları iki ya da üç devlete bölünmüştür.

Onun için bu ülkelerden birinde bazı sorunların ipliğini çekersek, bu başka etnik sorunları canlandırır, etnik ve mezhebi çatışmalar çorap söküğü gibi o ülkeden bu ülkeye yayılır. 

Her şey tam da Yinon'un dediği gibi olmuştur!   

Suriye ve Irak'ta bugün yaşananlar dünkü Siyonist planın güncel uygulamalarıdır.

Plana göre Irak içinden parçalanacak ve gelecekte İsrail'in hedefi olması garanti olan bir devlettir.

Irak'ın parçalanması Suriye'nin parçalanmasından çok daha önemlidir. Irak Suriye'den daha güçlü bir devlettir.

Kısa dönemde İsrail'e en büyük tehdidi oluşturan Irak'ın askeri gücüdür.

Bir Irak-İran savaşı, bize karşı geniş cepheli bir savaş organize etmeden çok daha önce Irak'ı içeride paramparça edecektir.

Öyle olmuş Irak-İran savaşı dokuz yıl sürmüş İsrail planına uygun bir biçimde sonuçlanmıştır.

Ülkelerin İsrail'in ihtiyaçlarına uygun biçimde parçalanması!

1980'lerde Lübnan'ın beş bölgeye bölünmesi Siyonist strateji yönünden Mısır, Suriye ve Irak da dahil olmak üzere tüm Arap dünyası için bir başlangıçtır.

Suriye ve Irak'ın feshi ve Lübnan'da olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılması İsrail'in uzun vadede doğu cephesinin bir numaralı hedefidir.

Kısa vadede bu devletlerin askeri gücünün feshi ana hedeftir.

Suriye etnik ve dini yapısına dayalı olarak tıpkı bugün (1980'ler) Lübnan'da olduğu gibi birkaç eyalete bölünecek ve kıyıda Şii-Alevi bir eyalet, Halep bölgesinde Sünni bir eyalet, Şam'da kuzey komşusuna düşman olan bir diğer Sünni eyalet olacak ve Dürziler de belki bize ait olan Golan'da eyaletler kuracaklardır.

Mısır'ı coğrafi olarak farklı bölgelere bölmek İsrail'in Batı cephesindeki politik hedefidir.

Irak ve Suriye Siyonistlerin ihtiyaçlarına uygun biçimde Müslümanların eliyle parçalanmaktadır.

Bölgede İsrail'i dışarıda bırakan her gelişme ayrıntıdır.