İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bir yandan Esenler Otogarı'na el koymaya çalışıyor, bir yandan da belediye kadrolarında kıyım yapıyor...

      Günde iki bin kadar otobüs, otogara giriş çıkış yaparak binlerce yolcu taşıyor. Alan boşaltılırsa otobüsler nereden yolcu alacak ya da yolcularını nerede indirecek, belli değil......

      Bilet satışı yapan yazıhaneler ne olacak o da meçhul...

      Eskisi gibi yolcu taşımacılığı, bütün kollarıyla kentin içine yayılırsa trafiği zaten karmakarışık olan İstanbul'un başına gelecekleri düşünün...

      Topbaş bunu mu istiyor!

       ...........................

      Otogara müdahale edilmek istenmesinin gerekçesi, yüksek park parası...

      Oysa, Belediye Meclisi'nden çıkarılacak bir kararla fahiş ücret engellenir, yeni tarife uygulanarak ücretler indirilir.

      Unutmadan söyleyim, İspark alanlarına saniyelik giriş çıkış bile beş lira...

      Buna ne buyrulur!

      ...........................

      Yeni tarife yapmak yerine alanın tamamına el koymaya kalkmak, birilerine rant sağlamak amaçlı olmasın...

      Olabilir, alışkanlıklarıdır...

      Açılacak alan için yeni imar planı yapar ve kim bilir kimlere inşaat izni verirler.

      İster misiniz "Milletin a.... koyacağız" diyen edepsiz müteahhit yine ortaya çıksın...

      Malûm, bu edepsiz AKP'li "Yürü yavrum yürü" diyerek ortaya salınmış bir tiptir...

      Deveyi havuduyla götürenlerdendir...

      Bu alanda da söz sahibi yapılabilir...

      ............................

      Otogara dokunulmamalı; dediğim gibi giriş çıkış ve park ücretleri, belediye tarafından tespit edilip makûl düzeye çekilmeli...

      İşletmeciden memnun değilseniz, mevcut sözleşmeyi yeniden gözden geçirir ve değiştirirsiniz; bunu yapmaya muktedir değiller mi...

      ............................

      Çözüm yeni tarifedir...

      Otogarı yıkıp geçmek ve rant alanı haline getirmek ise ranta ilişkin çözümdür...

      .............................

      Gelelim belediyede yaşanan işçi kıyımına...  

      Yıllardır belediyenin değişik birimlerinde çalışan işçiler tutarlı bir neden gösterilmeden çıkarılıyor.

      Bunu yaparken işçinin, AKP'li olup olmadığına bakıyorlar...

      FETÖ usulü uygulama.

      Özellikle de milliyetçi ülkücü işçilere kıyıyorlar...

      ..............................

      "Bizi neden işten çıkarıyorsunuz" diye soran işçilere de utanmadan sıkılmadan "Siz paralelcisiniz" suçlaması yapıyorlar...

      Oysa bu ülkede milliyetçi ülkücü olup da iblisten yana yani cemaatçi, paralel devletçi, FETÖ'cü tek kişi gösteremezler...

      ..........................

      Çıkarılan işçiler perişan durumda, partiye yandaş olmadıkları için ekmekleri ellerinden alınıyor; bu mu AKP'nin insanlık, hak ve hukuk anlayışı...

      İsimlerini mahfuz tuttuğum işçiler Topbaş ve Belediye hakkında dava açacak ve ekmekle oynamanın o kadar ucuz olmadığını gösterecekler...

 

 

Ceza sorumluluğu şahsidir

      ESKİ Cumhuriyet Savcısı ve Avukat Gültekin Avcı da FETÖ üyeliğinden tutuklandı...

      Avcı, İpek Koza sermayesine ait gazetelerde yazıyor, televizyonlarda da yorumculuk yapıyordu...

      Bir dönem içeri alındı, sonra salıverildi...

      Bu defa samanlıkta saklanırken saçını boyatmış halde bulundu ve gözaltına alındı...

      Babası İsmail Avcı da öyle...

      Suçun şahsiliği dikkate alınmadı mı diye düşünüyorum, yoksa baba da fethullahçı mı çıktı...

      ...........................

      Türk Ceza Yasası'nın 20. maddesinin birinci fıkrasına göre ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse, başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.

      Eğer İsmail Avcı oğlundan dolayı tutuklandıysa serbest bırakılmalı...

      Hukukun dışına çıkmamak gerekiyor!

 

Saldırı milletimize yapıldı

 

      ANA MUHALEFET lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gittiği Artvin Şavşat'tan ayrılırken PKK'lı teröristlerin silahlı saldırısına uğradı...

      Konvoyuna açılan ateş sırasında koruma görevi yapan iki astsubay bir er yaralandı... Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler de güvenlik altına alınarak olay yerinden uzaklaştırıldı...

      Bu saldırının hedefinin, ülkeyi bir kardeş kavgasına götürüp bölünmesini sağlamak olduğu kesin...Terör örgütü bu planı uygulayamayacak ve ülkemizi bölemeyecek...

      .............................

      Çok önemli bir konu; MİT'i, emniyet istihbaratı ve jandarma istihbaratı hızlı biçimde güçlendirmek zorundayız. PKK, nasıl oluyor da taaa güneyden kalkıp dikkati çekmeden Artvin ve çevresiyle Karadeniz illerimize sızıyor...

      Nasıl oluyor da kimse görmeden ağır silahları beraberlerinde getirebiliyorlar...

      İstihbaratımız sağlam olsaydı teröristlerin ne yapacakları öğrenilir ve hepsi bu menfur saldırıdan önce tenkil edilirdi.

      ...........................

      Saldırı salt Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye yapılmış değildir, millî değerlerimize yapılmıştır... Hedefleri cumhuriyettir, demokrasidir, birlik ve bütünlüğümüzdür, sosyal hukuk devleti anlayışımızdır. Hainler, bunları yok etmek istiyor...

      .......................

      Uyanık ve güçlü olalım ve terör belasını ortadan kaldıralım...

      Kılıçdaroğlu'na ve milletimize geçmiş olsun diyoruz.

        

RASTGELE

      CERABLUS, IŞİD'in elinden alındığına ve PYD ile YPG de Fırat'ın doğusuna çekilme zorunda bırakıldıklarına göre alan açıldı, ülkemize sığınan bölge halkı artık Suriye'ye dönebilir.

      Döndürmeliyiz...

      Böylece sığınmacı sayısını eksiltmiş oluruz; cebimizdeki parasal yük de biraz olsun hafifler... Hükûmetin bunu düşünmesi lâzım; konu, ÖSO yetkilileri ile konuşulup karara bağlanabilir...

      *

      FETHULLAH'ı finanse eden ve yakalanan iş adamları hemen "İblisin niyetini gördüm ve 17-25 Aralık tarihlerinden sonra cemaatle ilişkimi kestim" diyerek günah çıkarıyor...

      Bu yola başvurmayan yok...

      Biri var ki pek ilgi çekici bir açıklama yaptı ve aynı tarihte cemaatten koptuğunu söyledi. Herkesi buna inandırmak için de Yenikapı mitingine katıldı, sosyal medyada günah çıkardı, gazetelere çarşaf çarşaf ilan vererek yakasını kurtarmak istedi...

      Yalandan ibaret tavrını kimse yemedi...

      Çünküüü...

      Adamın 17-25 Aralık'tan sonra da cemaatçi Bank Asya'ya yüklü miktarda para aktardığı belirlendi...

      Anlayacağınız, pirincin taşını ayıklayamadı...

      *

      BİR Beşiktaşlı olarak Fenerbahçeli Caner Erkin'i transfer edeni kınıyorum. Daha önce de yazdım, Beşiktaş futbolcu çöplüğü değildir. Onu, Yıldırım Başkan yaptı ve gitti, Fikret Başkan da yaparsa gider! Caner iyi bir topçu diyorlar. Madem öyleydi neden Fenerbahçe sözleşmesini yenilemedi...

 

BİR SÖZ

      ÖĞRENMEK pahalıdır ama cehalet ondan pahalıdır...