Oy avcılığı sökmez...

     Bugüne kadar durdular, referandum kapıya dayanınca yeniden vaat üstüne vaat yapmaya başladılar...

     Tavır da, üslûb da aynı, her seçimden önce vaat ediyorlar, seçim bitiyor, vaatlerini unutuyorlar...

     Yaptıkları tabasbustur...

     Yeni Türkçe ile "Yaltaklık"; kısacası, iltihaplanmış bir dalkavukluk...

     * * *

     Bu tür siyaset maalesef bizde yerleşik ve birleşik bir manzara arz ediyor...

     Seçimden önce vaat etmek, sonra da hepsini unutmak, karaladıkları tek parti ve millî şef döneminden beri var ama o günün siyasetçisi bir vaatte bulunurdu, bunlar bin vaatte bulunuyor...

     * * *

     Çılgın Proje dedikleri İstanbul Kanalı'ndan ne haber; yedi yıl önce ortaya getirilen projenin güzergâhı bile tespit edilemedi. Ama olsun, proje dillerinden düşmüyor...

     Yarın bir gün muhayyel kanala Osmanlı Hanedanı mensuplarından birinin adını verir ve halkımızı biraz da o yolla oyalamaya çalışırlar.

     * * *

     Köprü, yol, havaalanı, çılgın proje, cami filan diyerek vaatleri sıralayan ağızlar, sıra demokrasi, hukuk, adalet, özgürlük, eşitlik filan demeye geldi mi suspus oluyor, dilleri tutuluyor... Toplumu maddeye bağlamaya çalışıyorlar. Onlara göre çağdaşlık, demokrasi, hukuk, adalet, özgürlük ve eşitlikle değil, ancak beton yığınlarıyla sağlanabilir, betona o yüzden itibar ediyorlar...

     İktidarın neden yığınla müteahhit yarattığını anlayın artık...

     Ülkenin lokomotifi beton, makinisti de müteahhit ya...

     Belledikleri bu, kafaları başka bir şey almıyor...

     Na o kafa, na o mermer!

     * * *

     Toplum uyandı, yurttaşlar vaat esaslı oy avcılığına pabuç bırakmak niyetinde değil.

     Beton yığınından önce demokrasi, hukuk, adalet ve özgürlük bekleyen insanları bundan böyle çılgın, hatta ondan daha çılgın projelerle kandırmak da mümkün olmayacak...

     AKP, oy avcılığının sökmediğini sandıkta görecek!

 

Zati Sungur yaşasaydı

------------------------------

     İstedikleri kadar Bozkurt işareti yapsınlar...

     Sandıktan evet çıkmaz...

     İllüzyonist Zati Sungur sağ olsaydı, Bozkurt'tan değil ondan medet umarlardı...

     Şapkadan tavşan çıkaran rahmetliden referandum sandığından evet çıkarmasını isteyebilirlerdi...     

    

Halaçoğlu çarpıklıkları gösteriyor

------------------------------ ---------------- 

     Hayır diyeceğini açıklayan siyasetçilerden biri de Prof. Yusuf Halaçoğlu'nun millete dayatılan yeni rejime ilişkin değerlendirmesinin çarpıklıkları gösteren önemli cümlelerini kıyıda köşede kalmasın diye aynen yayınlıyorum:

     -Cumhurbaşkanı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkaracak yürütmeyle ilgili. Meclis eğer o KHK'ya aykırı bir kanun çıkarırsa, kanun mu geçerli kararname mi? Peki kanunu kim onaylayacak? Seçilmiş Cumhurbaşkanı! Anayasa'ya aykırı diye Anayasa Mahkemesi'ne gönderebilir. Alın size istikrarsızlık... Veya seçim oldu, bir parti çoğunluğu elde etti, 301'in üzerinde vekil çıkardı. Ama Cumhurbaşkanlığına halk o ilk partinin adayını değil de ikinci partinin adayını seçti, olmaz mı, olur... Peki o Cumhurbaşkanı iktidar partisiyle nasıl çalışacak?

     Devam ediyor:

     -Kendisi de Elazığ'da söyledi zaten, tek adam yönetimidir bu. Demokrasi yok, hukuk devleti yok, parlamenter sistemin sonu bu. Diktatörlüğe de gider bu, bölünmeye de gider, darbeye de gider... İstikrarsızlığın daniskasını yaşarsınız ! Bütçe bile yapamazsınız.

     Hepsi bu değil, Halaçoğlu daha nicelerini sıralıyor. Bizim gazetenin internet sitesinden okuyabilirsiniz.

   

Siyasal terbiye de sizlere ömür

------------------------------ -----------

     Hayır diyecekler bunların nazarında terörist...

     Daha ileri giden yamuk ağızlılar, hayırcılara şeytan da diyor, kâfir de...

     Halkı birbirine düşürmek isteyenler, nasıl oluyor da yargının dikkatinden kaçıyor...

     Milletimiz, demokrasiye ve hür iradeye saygısı olmayan böylelerinden herhalde davacıdır...

ANLAMLI SÖZLER

-----------------------------------------------------------------------------

      PARANLA şeref kazanma, şerefinle para kazan ki paran bitse dahi şerefin bitmesin. (Nicanor ARRA)

Yazarın Diğer Yazıları