"Seçmen ayağı" tarayıcılarının dikkatine

Cumhurbaşkanlığı'na aday adayı olan isimlerin "100 bin imzayla" aday olabilme takvimi başlarken -Meral Akşener'in grup kararıyla aday olabilecekken, 100 bin imzayla aday gösterilmekte ısrar etmesi üzerine-, MHP Genel Başkanı, "FETÖ'nün siyasi ayağı varsa, seçmen ayağı da vardır" demiş ve imza verecek 100 bin kişi içinde "tarama" yapılmasını gündeme getirmişti.

24 Haziran gecesi, bu defa AKP Genel Başkanı, yeniden Cumhurbaşkanı seçildiği gerekçesiyle yaptığı "balkon konuşması"nda şunu dedi:

"FETÖ'cüler ABD'ye kaçtı; Amerika'daki oylara bakıyorum, orada ana muhalefete fazla oy gelmiş..."

***

Madem böyle bir merak var...

Bu merakı gidermenin "sokaktaki insanı" "FETÖ"yle yaftalamaktan çok daha makul bir yolu var;

"FETÖ" ve başka terör örgütlerinin şüphelilerinin -her ne kadar onlar da yargılamaları bitmeden suçlu sayılamayacak olsalar da-  bulunduğu sandıklardaki oy dağılımına bakmak!

***

Seçimden önce, "FETÖ"nün seçmen ayağının desteğini alacağı ima edilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılan İYİ Parti'nin kurucularından, uzun süre "FETÖ" kumpası olan davalardaki mağdurların avukatlığını da yapmış Mehmet Tolga Akalın, dün, sosyal medya hesabından, Silivri Cezaevi'deki "FETÖ şüphelilerinin" de oy kullandığı sandıklardan ikisinin sonuç tutanağını paylaştı.

tutanak2-6cm-en.jpg

Sandıklardan birinde 307 oyun 123'ü Selahattin Demirtaş'a, 86'sı Tayyip Erdoğan'a, 78'i Muharrem İnce'ye, 20'si Meral Akşener'e giderken, diğer sandıkta da 295 oyun 119'u Selahattin Demirtaş'a, 87'si Muharrem İnce'ye, 79'u Tayyip Erdoğan'a, 7'si Meral Akşener'e, 3'ü Temel Karamollaoğlu'na çıkmış!

tutanak1-6cm-en-001.jpg

"Seçmen ayağı" arayıcıları buyursunlar tarasınlar!

***

Ne bekliyordunuz ki!

Seçime kadar, her Allah'ın günü, yandaş gazetelerinde çarşaf çarşaf "şehitleri", "gazileri" bölenler, "şehit aileleri"ni tabiri caizse "Cumhur İttifakı"nın "reklam yüzü"ne dönüştürenler, "CHP İl Başkanlarını şehit cenazelerine almayın" talimatı vermişler!

Ya ne olacağıdı!

Bu bölen, parçalayan dili alt etme şansını 24 Haziran'da bonkörce harcayanlar beceremeyeceğine göre, ahirette, Allah soracak artık "Allah'ın evi"nin kapılarını "kendisinden olmayan Müslümanlara" kapatmanın hesabını!

***

O iş tam olarak öyle değil

"Ergenekon" etiketli Ümraniye kumpası dosyasının 11 yıl sonra, daha yeni kapandığının ortaya çıktığını bildiren haberlerde şöyle bir cümle geçiyor:

- Soruşturmayı yürüten polislerle, davaya bakan hâkim ve savcıların, yıllar sonra FETÖ'yle iltisaklı oldukları ortaya çıkmıştı...

***

O iş tam olarak öyle değil yalnız!

***

Soruşturmayı yürüten polislerin de, olmayan suçlardan, olmayan delillere dayanarak iddianame üreten savcıların da, suçlu olduklarına dair bir tek kanıt, tanık bulunmayan yüzlerce askeri, rektörü, bilim adamını, gazeteciyi, yazarı, sivil toplum gönüllüsünü, hukukçuyu en ağır cezalara çarptıran "cellat" kılıklı hâkimlerin de "FETÖ"nün emir eri olduğu yıllar önce de ortadaydı ama iktidara sahip olanlar o ara "ne istiyorlarsa vermekle" meşgul olduklarından, sağıra yatmış, görmezden gelmişti!

***

"Yargılı infaz"  yapabilir mi?

Ağrı'da, 24 Haziran'da AKP müşahidi olarak görevli olduğu da iddia edilen bakkal Mevlüt Bengi'nin, elektrik direğine bağlı ve başından vurulmuş halde, ölü bulunmasının ardından bir mesaj yayınlayan CHP'li Sezgin Tanrıkulu, "Bu bir vahşettir, yargısız infazdır, terördür" dedi.

Cinayetin "olağan şüphelisi"nin PKK olduğunu düşününce, kendisi de hukukçu olan Tanrıkulu'na sormak gerekli;

"Yargısız infaz", ağız alışkanlığı neticesi, mecazen, nereye gideceği düşünülmeden kullanılmış bir ifade mi, yoksa PKK'nın yani bir terör örgütünün "yargılama" yapabileceğine dair bir kabulü mü var kendisinin? "Yargısız" değil de "yargılayarak" olsa PKK ceza kesip bunu "infaz" edebilir mi?

***

GÜNÜN SORUSU

"Suriye'den alınan patates Esad rejiminden mi, PKK'dan mı yoksa IŞID/Nusra bölgesinden mi temin edildi acaba?"

Ümit Özdağ/İYİ Parti İstanbul Milletvekili

***

SORU-YORUM

16 Nisan'da "Evet" çıkarsa daha da şehit vermeyecektik, terörden arınmış huzurlu, güvenli bir ülke olacaktı Türkiye; olmadı.

 "Sistem geçti ama yürürlüğe giremiyor" bahanesine sığınıldı,  24 Haziran'a ertelendi "şehitsiz Türkiye" vaadi.

Eee, 24 Haziran da bitti.

Terör niye bitmedi?

Niye bitmiyor şehit haberleri?

Yazarın Diğer Yazıları