Eski MİT Kontrgerilla -Bugünkü adı galiba Kontrterör- Daire Başkanı Mehmet Eymür emekli bir istihbaratçı... Birçok fail-i meçhul olayını aydınlatmaya uğraşmış bir eski devlet görevlisi.

      Bugün yaşanan terör olaylarına bakışı hayli farklı. Geçen akşam bir TV kanalında teröre ilişkin soruları cevaplarken oldukça ilginç ve mutlaka dikkate alınması gereken şeyler söyledi...

      Çok önemli bulduğum sözü "Teröristler artık suikastlara yönelecektir" cümlesiydi...

      Terör, millî direnişimizi hesaba katmamış olmalı. Saldırılarla, canlı bomba eylemleriyle, masum insanları taramakla toplumu paniğe sevk edemediklerini gördüler. O nedenle bu defa daha başka yollara ve yöntemlere, mesela suikastlara başvurabilirler.

       Nitekim Mehmet Eymür de programın sunucusuna "Terörist için bundan sonraki aşama suikast süreci" dedi...

       Terör, hesapladığı kadar korku sağlayamadı mı, çözümü suikasta yönelmekte bulur...

      Toplumun önde gelen isimlerini, siyasetçilerini, sanatçılarını, devlet adamlarını ortadan kaldırmaya girişir...

      Eymür, işte bu tehlikeyi işaret ediyor...

      * * *

      Pazar gecesi Başbakan Yıldırım alelâcele CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na, ardından MHP Lideri Bahçeli'ye telefon ederek kendilerine zırhlı araç tahsis ettiklerini söyledi...

      Neden sorusunu da şöyle cevapladı:

      -Efendim liderlere ve bazı kişilere suikast girişimi ihtimali söz konusu. İstihbaratımız o yönde; o nedenle size de zırhlı araç tahsis edildi...

      Kılıçdaroğlu önce "Gereği yoktu" dedi, etrafındaki güvenlik ağının, korunma açısından yeterli olduğunu söyledi ama sonunda kabullendi ve Başbakan'a teşekkür etti...

      Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin zırhlı aracı derhal Kılıçdaroğlu'na tahsis edildi. Canikli'ye yeni araç verilecek, o araç zırhlı mı olacak zırhsız mı bilinmiyor.

      Bahçeli'ye gelince, Devlet Bey, "Benim aracım bana yeter" diyerek Başbakan'a zırhlı araç istemediğini söyledi...

      * * *

      Ankara'da bazı siyasetçiler söylentiler yüzünden diken üstünde; devletin güvenlik görevlilerinin yanı sıra özel korumalarını da gittikleri her yere çanta gibi taşıyorlar...

      Türkiye, basiretsiz ve dirayetsiz iktidar yüzünden maalesef iç ve dış güvenlik duygusunu yitirmiş insanların ülkesi oldu.

DERKENAR

------------------------------------

      Anayasa değişikliği nihayet Meclis'te görüşülüyor...

      İlk oturumda kürsüye gelen eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarihi bir konuşma yaptı ve AKP iktidarının ülkeyi nereye getirdiğini anlattı...

      Her cümlesi gerçeği yansıtıyordu. Dikkat çeken bir cümlesi de şuydu:

      -Güvenlik krizi sizi, muhalefet liderlerine zırhlı araba verme noktasına kadar getirmiş. Allahaşkına, bu hâl altında referandumla anayasa değişikliğini nasıl düşünüyorsunuz...

      İktidarın yüzsüz sözcülerinden biri bakalım ne cevap verecek!

Bozdağ, belleğini sınasın

----------------------------------------------------------------------

      Önce şunu sorayım; anayasa değişikliğine ilişkin hükûmet adına ilk konuşmayı yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ şu söylediklerine inanıyor mu?

      * Rejim değil, hükûmet değişecek...

      * Parlamento kaldırılmıyor, güçlendiriliyor

      * Parlamento yasa yapma yetkisine sahiptir...

      * Atatürk anayasalarına dönüyoruz...

      * Atatürk partiliydi, İnönü partiliydi, tarafsızlıklarına halel mi geldi...

      * * *

      Bozdağ doğru şeyler söylese eyvallah da, söylemiyor...

      Bu arada Atatürk'e ve İnönü'ye ilişkin iddiasını cumhuriyet tarihine bir kez daha göz atarak sınasın. Atatürk'ün ve İnönü'nün partili olduklarını vurgulayan görüşünü savunabilirse savunsun.

      Atatürk'ün partili olmasına sonuna kadar karşı çıkılmıştır. Bu yüzden bir de kontra parti kurulmuştur. Rauf Orbay'ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası o partidir. Keza İnönü'nün partili kalması karşısında da Demokrat Parti doğmuştur. Demek ki kamuoyu ve onun hasbi temsilcileri partili cumhurbaşkanı istemiyor vesselam...

      O gün istemiyordu, bugün de istemiyor!

      Bozdağ, bu tarihi gerçeği de dillendirebilseydi dediğim gibi hem bilgisini sınamış olurdu, hem de olumlu not alabilirdi...

      Geçti Bor'un pazarı...

FİSKE

--------------------------------------

       Beyefendi "İki kaptan gemiyi, batırır" buyurmuş...

       Çok şükür gemi bugüne kadar batmadı...

       Asıl tehlikeli süreç şimdi başlıyor, tek kaptanlı süreç...

       Gemi batmasa bile karaya oturabilir!

ANLAMLI SÖZLER

--------------------------------------

      YALANI sık sık söylerseniz herkesi inandırırsınız.  (Adolf HİTLER)