Ne Hun'da var, ne Göktürk'te var, ne Uygur'da, ne Avar'da, ne Hazar'da, ne Kuman'da Kıpçak'ta, ne Gazne'de; ölüye eziyetin böylesi tarih sahnesinde görüldüklerinden bugüne yok, olmadı Türk'ün töresinde!

Keza az buçuk "iman"ı olan, Allah'tan korkar da el sürmez, süremez artık O'nun huzuruna intikal etmiş sayılana!

Ama yaptılar.

***

Şuraya yazıyorum:

Evet HDP'li olan, evet yıllarca PKK'nın siyasi uzantısı olan partilerde aktif görev almış olan, evet İmralı'daki caninin avukatlığını yapmış olan ve evet iki dünya bir araya gelse fikren, vicdanen ne söylemde, ne eylemde bir araya gelme ihtimalimiz bulunmayan Aysel Tuğluk'un annesini "Ankara'da gömdürmemek" milliyetçi bir tavır değildir. Türkçü bir tavır değildir. Dindar bir tavır değildir. Vatansever bir tavır değildir.

Tam tersine...

Birilerinin, Habur'da çıkılan yolu tamamlama, Oslo'da başlanan işi bitirme, İmralı'da varılan mutabakatın gereğini yerine getirme iradesinin göstergesidir!

***

O birilerine iki çift laf etmek gerekirse;

Biz zaten, Barzani'nin ağzından "referandum" sözcüğünü duyduğunuz andan itibaren ellerinizi ovuşturmaya başladığınızı biliyorduk...

Biz zaten, sıranın Güneydoğu'ya gelmesi için can attığınızı, Diyarbakır'ı, Şırnak'ı, Van'ı, Bitlis'i, Bingöl'ü, Batman'ı "madem istenmiyoruz" psikolojisine sokmak için fırsat kolladığınızı biliyorduk...

Namertliğin bile kendi içinde bir hiyerarşisi varmış meğer, ihanetin, hançerlemenin bile derecesi; keşke bu denli çirkinleşmeseydiniz!

Topraklarında işgalcisinin-savaştaki düşmanının bile anıt mezarı bulunan bir ülkede...

Rahatsız edilmesinler diye hainlerinin mezarlarını bile korumaya alarak gizlemiş bir ülkede...

Milyonlarca vatan-millet-bayrak sevdalısı insanı, 80 yaşındaki ölmüş kadını defnedildiği mezardan çıkarmak gibi insanlık dışı bir suçun duygusal zanlısı haline getirdiniz ya;

Rezilsiniz.

Kepazesiniz.

Bilmiyoruz sanki...

Sanki, PKK'lı teröristler "kahraman" olarak "şehitlik(!)"lere defnedilirken açılım borazanlığı yapan siz değildiniz de Hatun Tuğluk'un cenazesini sindiremediniz...

Bilmiyoruz sanki; tahrik edip "bölene kadar" konjonktürel sizin sözde milliyetçiliğiniz!

En trajikomiği, ne olup ne olmadığınızı ele veren de bu;

Ankara'yı "vatan toprağı" sayıp Tunceli'yi "vatan toprağı"ndan saymayacak kadar milliyetçiliğin cahilisiniz!

***

HEP LAF...

15 Eylül; Barzani'nin Irak'ı bölüp, Türkiye'nin bölünmesinin yolunu açma referandumuna 10 gün kaldı. Buralarda plak takıldı, hâlâ aynı nağmeler:

- Sessiz kalmayız!

- Bedelini ödetiriz!

- Sonucu tanımayız!

Kalmayın o zaman... Başlayın ödetmeye o bedeli... Tanımamakla tehdit etmek yerine sonuç alınmasını engelleyin...

***

GÜNÜN SORUSU

"15 Temmuz"dan sonra KHK'larla mesleklerinden ihraç edilen kamu çalışanlarının itirazlarını değerlendirmek üzere kurulan OHAL Komisyonu'na başvurular dün sona erdi. Ancak ne KHK'lar, ne de ihraçlar için aynı şeyi söylemek mümkün; onlar tam gaz devam ediyor. OHAL Komisyonu itiraz almayı sonlandırdığına göre bundan sonra ihraç edilecekler -dilerim ki kimse edilmesin ama "görünen köy" bu bir nevi- mağduriyet iddialarını nereye iletecekler?

***

Çobanlık sendromu hep bunlar!

İktidarın şuur altını açık eden, tokat gibi iki ifade...

Bir: AKP'li İlçe Başkanı, fındık fiyatlarını protesto etmek için ürününü AKP binasının önüne döken üreticiye soruyor:

-Kim öğretti sana bunu oğlum? Kim öğretti?

İnsanın canı yanınca bağırması için bir öğrenim süreci mi gerekli?

Topluma en yoğun dayatılan davranış türlerinin "biat" ve "itaat" olduğu şu günlerde, bir insanın en temel içgüdüsünü bile idrakte zorlanır hale geldiler. Demek ki, "insan"ı, çok temel bir hakkı kullanmak, "yaşamaya çalışmak" için bile birilerinin telkinine, yönlendirmesine muhtaç, aciz bir yaratık olarak görüyorlar.

"Koyun gütme" mevzusuna takılıp kaldılar ya ondan zahir, ciddi ciddi "sürü" zannediyorlar herhalde milleti!

***

İki: Aynı kişi, "iktidarın gücü adına" aradığı yetkili/etkililere talimat veriyor:

-Gelin temizleyin!

Hakkını arayan vatandaş "kir" mi, "pislik" mi, "çöp" mü oluyor bu durumda, böyle mi bakıyorlar kendi seçmenlerine bile!

Bundan ala hakaret, bundan ala aşağılama mı olur!

AKP özür dilemeli milletten en kısa sürede...