Davutoğlu’nun konuşmaları bir yandan, Başbakanınkiler bir yandan,  “stratejik derinlik”  (Davutoğlu’nun kitabının da adı) hayal ederken nasıl bir stratejik bir şaşkınlığa düştüklerini gösteriyor, onlar bunu örtmeye çalışıyorlar.
Nasıl mı? Bir çok yorumcunun söylediği gibi değil. Yani kemikleştirmek için falan değil, yapılan yanlışların ortaya çıkardığı, siyasi manzaranın karışıklığından kaynaklanıyor bu şaşkınlık.
Esed, Esed, Esed..., şimdi de Mursi, Mursi, Mursi..., görmüyorlar ki veya yapacak bir şey mi kaldı ki ABD bile Mursi’den ve Esad’ın muhaliflerinden elini çekti. Daha sonrası Müslüman Kardeşler denilen siyasal İslam’ın üstünü çizdi.
Irak’ta komşumuz PKK idi yetmedi, Suriye’de komşumuz bunun bir kolu olan PYD oldu. Bunu yapanlar sizinle konuşmak istemeyen ama sesini özlediğiniz için sizin zorla konuştuğunuz ABD’nin temsilcisi Obama ve uğruna bir sürü yasa değiştirip PKK’yı şımarttığınız Avrupa Birliği. O kadar ki bu uğurda 500’e yakın subayımızı yıllardır tutsak ettiniz. Ne derin strateji imiş ama!
Şimdi oturmuş kendi kendinize onları eleştiriyorsunuz. Sizin ıcığınızı cıcığınızı bilen Büyükelçilere, Gezi yürüyüşçülerinin terörist olduğunu anlatmaya çalışıyorsunuz. Size sadece gülüyorlar. Kendi halkınıza acımıyorsunuz. Polis gücünüzü yürüyüş yapan kendi halkınızın üzerine salıyorsunuz. Hatta Gezi Parkı’nda evlenmek isteyen 2 direnişçiyi oraya sokmuyor, Taksim’i ve İstiklal Caddesi’ni bu düğün şerefine ıslatıyor ve gazlıyorsunuz.

***

İşsizlik artmış, dış borç artmış, yoksulluk artmış. İnsanların hayata olan bağlılıkları bitmiş. 11 polis neden intihar etti. Neden kredi borcundan ve hacizlerden intiharlar oldu. Kaç tüccar, atelye sahibi kredi borcunu ödeyemediği için canına kıydı. Şimdi de kalkmış, kredi kartı alanları eleştiriyorsunuz. Ne şaşkınlık!
Kadınları koruyamıyorsunuz, eskiden kadınlar töre yüzünden öldürülürlerdi, şimdi cinnet geçiren kocalar tarafından öldürülüyor. Hani siz dindar bir nesil yetiştirecektiniz? 10 senedir, kendi söylediğiniz gibi kindar nesil yetiştirmişsiniz.

***

Bilhassa Hatay’da nasıl bir stratejik şaşkınlıksa bu, Aleviler ile Sünnileri birbirine düşürmeye çalışıyorsunuz. Reyhanlı’da 53 Sünni kardeşimiz öldü demek ne demek? Bunun başı; Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu söyleyerek onu yuhalatmanızdı. Ama bu halk tuzağa düşmüyor, efendiliğini bozmuyor, tam tersine birleşiyor, omuz omuza veriyor, yan yana geliyor, yeryüzü iftarları yapıyor ve bu ayrımcılığı her yerde reddediyor. Cumhuriyet o kadar derin ve sağlam temeller üzerine kurulmuş ki onu mitinglerde atılan boş laflarla yıkamazsınız.