Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Suriye'de ne olacak?

Basit ama büyük sorularla düşünelim.

Zeytin Dalı Harekatı'nın amacı nedir?

- Türkiye'nin Suriye sınırında oluşturulmak istenen terör koridorunu engellemek...

Türkiye'nin bu harekatı Suriye'nin bütünlüğüne yönelik bir tehdit midir?

- Hayır, Türkiye defalarca terör sorununu çözdükten sonra bölgeden çekileceğini ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu açıklamıştır.

Suriye-İran-Rusya cephesi bölgede ABD politikalarının karşısında... Türkiye de ABD'nin planlarını bozan adımlar attığına göre neden bu ülkelerin desteğini alamamaktadır?

- Çünkü Türkiye, harekatı; kuruluşuna ABD'nin destek verdiği ÖSO güçleri ile birlikte yapmaktadır. ÖSO unsurları, hem Suriye rejimi için tehdit hem de İran ile mezhep temelli "düşmanlık" içinde...

Bu nedenle başından beri, Türkiye'nin terör ile savaşında, Esad'ın zalimliğini bir süre "unutup", İran-Suriye- Rusya'nın desteği ile ilerlemesi gerektiğini söylüyorum.

Suriye rejimini ve bölgesel güçleri PKK-PYD'ye karşı askeri harekata zorlamak ve TSK'nın hem oyunun içinde hem de cephe gerisinde kalmasını sağlamak mümkün olabilirdi.

Şu anki tabloda Türkiye, bölgedeki tüm devletler için "tehdit" olarak algılanıyor.

Oysa, terörden arındırılacak bölgeler Suriye'ye terk edileceğine göre, Suriye askerleri kendi topraklarını kurtarmakta öncü olmalıydılar.

Bölgeden gelen haberler ise; Türkiye'ye karşı Suriye devleti askerlerinin Afrin'de PKK-PYD'ye destek vermeye hazırlandığını gösteriyor!

Türkiye ÖSO ile Afrin'e ilerlerken karşısında PKK-PYD ve rejim askerlerini bulabilir. Rejim askerlerini İran ve Rusya'nın desteklediğini unutmamamız gerek.

Mehmetçik bölgede kahramanca mücadele ederken hükümetin süreci yeniden analiz edip, etkili diplomatik hamlelerle düşman sayısını azaltıp, işbirliğini artırmasında ulusumuz için büyük yarar var.

***

Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek...

Suriye'deki kanlı satranç tahtasında ABD neyi amaçlıyor?

ABD'li yetkililerin son Türkiye temaslarından anlaşılan; bölgede "cephe gücü" olarak kullandıkları PKK-PYD ile ilgili Türkiye ile pazarlık yapmaya çalıştıklarıdır...

Benim gördüğüm şudur; Türkiye bu sürecin sonunda ABD ile anlaşarak bir "çözüme" gidecekse Suriye bölünecektir. ABD en kötü ihtimal olarak Fırat'ın doğusunda PKK-PYD'ye dokunulmazlık sağlayacağına inanmaktadır.

Saray'ın danışmanlığını yapan İlnur Çevik 2017 yılının Şubat ayında New York Times gazetesine "Fırat'ın doğusunda bir Kürt kantonunu Türkiye'nin tolere edebileceğini" söylemişti!

 Acaba, ABD'nin PKK-PYD'ye yaptığı yatırım tam da bu olabilir mi?

 "Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" diye bir deyimimiz vardır... ABD, Türkiye'yi Afrin ve Menbiç'te olabildiği kadar zorlayıp, Fırat'ın doğusuna "razı etmeyi"

planlıyor.

Afrin yolundaki stratejik tepelere, yapımı milyonlarca dolar tutan tünelleri yaptıran, terör unsurlarını silah ve malzeme yağmuruna tutanların amacı Türkiye'nin baskısı karşısında "Fırat'ın doğusunu kurtarmak" olabilir...

Peki bu durum Türkiye için kabul edilebilir mi?

Hayır...

Bu nedenle Suriye'nin toprak bütünlüğü merkezi bir devlet otoritesi tarafından sağlanmalıdır. Komşudaki en küçük bir bölünme Türkiye'nin istikrarsızlaşması sürecine zemin hazırlayacaktır.

Ulusları, ülkeleri, devletleri bölüp parçalamak, ABD projesidir.

***

Çocuk tecavüzcüleri

idam edilsin...

İnsanın yazmaya eli varmıyor...

Yaşları 3 ve 4.5 olan iki yavruya tecavüz olayı ülkenin gündeminde.

Bu vahşet ve sapıklık kaçıncı oldu?!

Herkesin içindeki duyguyu şarkıcı Emina Sandal dile getirdi...

"Çocuklara tecavüz edenler onların ailelerine teslim edilsin, cezayı aileler versin" dedi...

Hukuk devletlerinde olmayacak şeyler... Ancak Türkiye bu sapkınlık, vahşet için idam cezasını tartışmalıdır...

Bilim insanları çocukları korumak için idam cezasının caydırıcı olup olmayacağını araştırmalı, hükümeti ve kamuoyunu yönlendirmelidir...

Yazarın Diğer Yazıları