Taraftar ayaklandı, Başkan gidici!..

Ülke sokaklarından, "Hükümet istifa!..", stadyum tribünlerinden, "Yönetim istifa!.." sesleri yükselmeye başladıysa anlayın ki mutlak başarısızlık ve hezimetlerden doğan bir memnuniyetsizlik söz konusudur. İnsanoğlunun başarısızlığa tahammülü yoktur, yerine göre biraz sabır gösterdiği durumlar olsa da sonunda isyan noktasına gelir... Sokaklardan iktidarı, tribünlerden taraftarı olduğu kulübün yöneticilerini hedef alan "istifa" çağrıları artık yolun sonuna gelindiğinin en belirgin işaretidir. Kitlelerin sesi giderek yükseldikçe de "değişim" kaçınılmaz olur. "Başarısız olan gider" gerçeği er ya da geç tecelli eder... İşler kötüye gitmeye başladığında gözlerin ilk çevrildiği kişi, hiç şüphesiz o işin başındaki kişidir. Bu hangi işte olursa olsun böyledir.

Yediği bir kaç hatalı gol kalecinin sonunu getirir... Üst üste kaybedilen bir kaç maç teknik direktörün sonunu getirir... Hiç bir futbol kulübü başkanı tribünlerden yükselen "Başkan istifa!.." çağrılarına kulak tıkayamaz... Durdurulamayan kötü gidişat da başkanın ve yönetimin sonunu getirir...

***

Neticede bir "oyun" olan futbolda bile başarısızlığın bir faturası olurken,  ülkenin kaderinde hayati derecede öneme sahip "siyaset takımları"nın yani siyasi partilerin seçim mağlubiyetlerini hoş görmek mümkün mü?..

Pek tabii ki hayır!..

Hele bu, 146 gün ara ile yapılan 2 seçimde; 2 milyon oy ve 80 milletvekilinin 40'ını kaybeden bir parti ise...

Evet, siyaset stadyumunun tribününü dolduran MHP taraftarları, 2002'den bu yana katıldığı 5 genel, 3 yerel ve 1 Cumhurbaşkanlığı olmak üzere tam 9 seçimde yenilgi üstüne yenilgi alan Başkan Bahçeli ve yönetimini artık istemiyor...

1 Kasım hezimeti Başkan Bahçeli ve yönetimi için adeta bardağı taşıran son damla oldu...

MHP taraftarları siyaset stadyumunu "Başkan istifa!.." sesleriyle çınlatıyor.

Başkan Bahçeli'nin bu takımı şampiyon yapmasından ümidini çoktan kesmiş olan MHP taraftarlarının en büyük korkusu bu kafa ve yönetimle devam edilmesi halinde küme düşmenin kaçınılmaz olacağı... Bu yüzden, 1 Kasım bozgunu sonrası MHP tabanının ortak arzusu haline gelen olağanüstü kongreyi toplama girişimleri onları umutlandırıp heyecanlandırıyor. Her ne kadar Başkan, istifa ve kongre çağrılarına ayak direyip kulak tıkasa da MHP tabanının, başarısız Başkan ve yönetiminin bu defa gideceğine olan inancı her geçen gün daha da güçleniyor.

Kötü gidişe son vermek için kolları sıvayıp ortaya çıkan 3 öncü MHP'linin "olağanüstü kongre" yolunu açacak imzaları toplarken gördüğü yoğun destek, parti tabanına daha şimdiden "değişim"in müjdesini veriyor. Halihazırda "olağanüstü kongre" için gerekli imzanın çok çok üzerinde bir sayıya ulaşıldı. Gidişat, kongrenin rekor sayıda imza ile toplanacağını gösteriyor. Böyle bir rekorun, daha kongre toplanmadan Bahçeli devrinin kapanmasına yol açma ihtimali imza toplayanların motivasyonunu daha da artırıyor.

* * *

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var... Olağanüstü kongrenin bayraktarlığını yapanların da kendilerine has imza toplama yöntemleri... Bu noktada Meral Akşener'in yöntemi çok dikkat çekici ve sonuç alıcı...

Hani kurda, "Niçin ensen kalın?" diye sormuşlar, "Kendi işimi kendim yaparım" demiş... İşe ciddiyetle sarılan Meral Hanım da tam bir "kurt" gibi davranıyor. Muhakkak ki çalışmalarını yürütürken kendisine canla başla yardımcı olup destek veren fedakâr bir ekibi var... Ama Meral Hanım delegelerle görüşme işini kimseye bırakmayıp bizzat kendisi üstlenmiş. Delegeleri tek tek telefonla arayıp bizzat görüşüyor. Onlara amaç ve hedeflerini anlatıp olağanüstü kongre için imza ve desteklerini talep ediyor.

Meral Hanım'ın çalışması zaman alıcı ama, çok verimli geçiyormuş... Şimdiye kadar görüştüklerinden Meral Hanım'a "hayır" diyen hiç çıkmamış... Meral Hanım bu arada sadece delegelerle değil, onların eşleriyle de görüşerek "kaleyi içten fethetmeyi" de ihmal etmiyor. Delege eşlerinin sıcak ilgisi ve desteği Meral Akşener'in azmini bir kat daha güçlendiriyor.

Meral Hanım'ın görüştüğü delegelerin tavırlarını 3 grup halinde değerlendirmek mümkün:

1. Grup; MHP'nin Meral Akşener liderliğinde iktidar alternatifi olacağını düşünerek tam destek ve olağanüstü kongrenin toplanması için hemen imza veriyor.

2. Grup; şimdi imza vermeseler de kongre toplandığında mutlaka kendisini destekleyeceklerinin sözünü veriyor.

3. Grup; ise henüz karar aşamasında olduklarını belirtirken Meral Hanım'a sıcak mesajlar vermeyi de ihmal etmiyor. Meral Hanım, bu gruptakilerin de en azından "duasını" almayı başarıyor.

Öte yandan Meral Hanım, MHP'nin Meclis'teki parti grubu içinden ve MYK'dan da önemli bir destek sağlamış durumda...

Görüldüğü gibi Devlet Bahçeli ve ekibinin etrafındaki çember giderek daralıyor...

Yazarın Diğer Yazıları