Tek sorun Başkanlık mı?

                Bir kaç yıldır dillerden düşmeyen, devamlı gündem oluşturan başkanlık sistemi. Ülkenin, hatta tüm Türk aleminin hiç bir sorunu kalmamış, kalan tek sorun olan başkanlıkta çözülürse her şey süt liman, yani sen sağ ben selamet olacak. Ondan sonra dünya bize gıptayla bakacak, bizim gibi olmak için bir yarıştır başlayacak. Çünkü bizim yaptığımız ileri demokrasinin olmazsa almazıdır. İnsan mutluluğunun zirve yaptığı bir durumdur. Kim buna karşı durabilir ki. Zaten durulması da yanlıştır.

                Hani geçmişte nasıl ki çözüm süreci diyerek ısrar edipte terörü çözdüysek, çözüm sürecinin de ısrarla içeriği hakkında bilgi istendikçe sadece analar ağlamayacak dendiyse. Şimdi anaların göz çukurlarında yaş dahi bırakılmayarak nasıl susturulduysa. Ülke terör yerine bayram namazından çıkmış cemaat misali, nasıl ki her gün birbirine sarılıyorsa. İşte bu duruma istenen başkanlığın ayak sesleri neden olmuştur.

                Ne yani ülkede sadece terör mü sustu? Her halde çarşıya pazara çıkıp alış veriş etmiyorsunuz galiba, ülkemiz dünyanın en ucuzu ülkesi oldu. Petrol ürünü almak için dünya tankerleri ülkemize gelirken, ülkemizden dışarı çıkarılan kaçak eti önleyemez olduk. Bunlarda ne, yabancılar göz yakan soğanından, biberine kadar bizden kaçak yollarla ülkelerine götürür oldular. Hatta komşu ülkeler elektriği bizden almak için sırada bekleşiyorlar. Bunun içindir ki, belli bölgelere elektriği suyu doğal gazı bedava vermeye başladık.

                Ülkede hırsızlık diye bir şeye insanlar tevessül etmediği gibi, mutluluktan olacak ki kadınları bile zevkten öldürür oldu. Hapishanelerde neymiş diye meraktan dolayı insanlar akın akın içeri girdiklerinden oralarda boş yerimiz dahi kalmadı. Muhalefet partileri eleştirecek bir şey bulamadıkları için susmak zorunda kaldılar. Siz hiç basınımızda aleyhte yazılar görebiliyor musunuz?  Göremezsiniz elbette o kuruluşların patronundan yazar çizerine kadar, herkesin yaşamları değişti de ondandır.

                İçeride bunlar olurken dışarıda komşularımızın her gün biriyle sabah kahvaltılarında veya piknikte birlikteliklerimiz sürmektedir. Hatta samimiyet o kadar gelişti ki, her gün yapılan muhabbetler işlerimizi aksatır hale geldi. Hatta ırak bize asker gönderinde bizi eğitsinler diye yalvarırken, Rusya mallarınızı bize satın, ne olur bizim insanlarımızı yazın Akdeniz de misafir edin diye peşimizde koşar oldu. Çözüm süreciyle çözdüğümüz terör örgütlerini ABD ve Avrupa mazlum bularak onlara yardım yaparak bize teşekkür eder hale geldiler.

                Suriye'deki ve Irak'taki Türkmenler bizim onlara yaptıklarımızdan dolayı her hafta cuma namazını müteakiben topluca şükür namazları kılmaya başladılar. Her biri ayrı devlet olmanın gururuyla bayraklarını onurla dalgalandırıyorlar. Dışarıdan getirdiğimiz Kürtler, Araplar, Yezidiler ve Ermenilerle nüfusumuzu bile artırdık. Elimizdeki paranın bolluğundan olacak ki, ne yapacağımızı bilmez duruma gelip, imkanlarımızı yabancılarla paylaşır olduk. Osmanlıyı yeniden dirilterek üç kıtada at koşturur hale geldik.

                Geride kalan tek sorunumuz ise başkanlıktı. Bunu da çözüm süreci benzeri çözdük mü, bakın görün neler olacak. Her şeyi çözen bizler bu basit problemimi çözemeyeceğiz. Nitekim bizler Osmanlının torunlarıyız. Onlarda da zaten buna benzer bir sistem vardı. Tabi aradan yıllar geçince Osmanlıyı unutup, Cumhuriyetin nimetlerine daldılar. Halbuki bunun böyle olmayacağını tarih okusalar bilirlerdi. Önemli değil, zaten kısa zamanda öğreneceklerdir.

                Cahiller şimdi kalkmışlar başkanlıkta nereden çıktı, nasıl bir başkanlık diye sorarlar. Hatırlarsanız çözüm sürecinde de aynı soruları sormuşlardı. Ne oldu şimdi, işte sonucu gördünüz. Herkes mutlu olmadı mı? Yarınlarda başkanlık sistemi gelince daha da mutlu olunacak. Sonra herkesin her şeyi bilmesi de gerekmiyor. Ayrıca geçmişteki yapılan referandumda Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini isterken, bunun başkanlığın alt yapısını oluşturduğunu anlayamadıysanız o kabahatte sizindir. Sonra şu an bile başkanlık mevcut, hani birde resmi yanı olsun isteniyor.

                Bakın ülkenin haline tüm bunlar başkanlık sistemi gelmeden adlandırılması sonucu olduysa, ya gelince nelerin olacağını neden görmeyip itiraz edersiniz? Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın süreç başlamıştır. Önce muhtarlar ve memurlarla başlayan bu süreç sonuçlanacaktır. Böylelikle ülkenin tek sorunu olan başkanlık sistemi de çözülmüş olacak. O zaman göreceksiniz halkımız daha da mutlu olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları