Terekesi dudak uçuklatır

     OSMANLI hayranlarına ve bu nedenle cumhuriyete karşı çıkanlara göre 2. Abdülhamit "Kızıl Sultan" filan değil, cennetmekân...

     Öteki padişahlara da -Abdülhamit'e yakıştırdıkları gibi- cennetmekân diyen çok zibidi tanıyorum; Allah'ın takdirine hiç korkmadan dil uzatıyorlar...

     Acırım bu imansız gafillere...

     * * *

     Nihayet Sultan'ın mirası ortaya çıktı...

     Aman efendim, o mirasta neler yok neler... Arsalar, araziler, saraylar, köşkler, konaklar, yalılar, bağlar, bahçeler, bostanlar...

     Bitmedi, koca bir orman...

     Bir kulübün malı gibi gözüken Kuruçeşme'deki Su Ada var ya, o dahi Abdülhamit'e ait...

     Yurt dışında da yığınla taşınmazı olduğu belirlenmiş...

     Osmanlının en zengin padişahı.

     Ne halefleri, ne selefleri bunun kadar zengin; Abdülhamit hepsinden baskın çıkmış, ne bulduysa hepsine el koymuş...

     Edindiği malı mülkü para verip almış değil...

     Yani halkın olan her şeyi bedel ödemeden ferman yoluyla edinmiş!

     * * *

 Abdülhamit  33 yıl saltanat sürdü; o süreçte devletin hazinesi tükendi...Hazine âdeta tam takır kuru bakır oldu; sarayda ve hazinede meteliğe kurşun atılıyordu, devletin tek akçesi kalmamıştı...

     Ülke, Musevi tefecilerden borç alınarak sözde yönetiliyordu. O yüzden devletin dış politikası da kalmamıştı. Tefeciler kızdırılmasın diye hassasiyet gösteriliyor ve Museviler para vermeyi kesmesin diye harici konularda suskun kalma yolu seçiliyordu. 

     * * *

     Abdülhamit ise bu parasızlığa rağmen geniş bir tereke edinmekle meşguldü. Tefecilerden alınan paralar ülke için değil, saray için harcanıyordu.

     Abdülhamit de bu arada halka ait mala mülke, ferman çıkararak el koyuyordu.

     İşte böyle birine, "Cennetmekân" diyorlar.

     Şunu eklemek istiyorum; kimin nereye gideceğine  Abdülhamit hayranları değil Yüce Rabbimiz karar verecek...

     * * *

Abdülhamit tarafından devletin sırtına yüklenmiş dış borçlar haleflerince de büyütüldü ve hepsi cumhuriyete kadar geldi.  Borcun tamamını Cumhuriyet Hükümeti ödedi de ecdat dedikleri müflisleri cennete giden yolda (!) borçla yatırmadı...

     Osmanlıcılar cumhuriyete düşmanlık yaparken  Abdülhamit gerçeğini görmezden gelme küstahlığından artık vazgeçsin...

     Kör gözlerini açsınlar ve cumhuriyete, yatıp kalkıp dua etsinler.

Cemaatlere dikkat edilmeli

-----------------------------------------

     BU iktidar, cemaatlerin, dincilik yapan değişik toplulukların, ehli sünnet olsun olmasın tarikatların ve dine dayalı vakıfların hareketlenmesine hiç ses çıkarmadı...

     Bu suretle de hepsini, koruyup kollamış durumuna düştü...

     * * *

     İktidarın bu tartışılabilir tavrının sonucunu gördük; azılı bir cemaat devlete yapışarak silahlı terör örgütü haline geldi. Bugün binlerce insan ya gözaltında, ya tutuklu.

     Toplumun büyük kısmı mağdur edildi, insanlar masum ve mazlum durumuna düştü.

     Başbakan daha dün açıkladı; mağdur olup da hak aramak amacıyla başbakanlığa başvuran yurttaş sayısı 75 bin... Henüz başvurmayanlar da var; rakam 100 bini geçer...

     Acı ve korkunç!

     * * *

     FETÖ çetesini gördük; vatana ve millete ihanetinin boyutu da ortaya çıkarıldı.. Bugün kıpır kıpır olan öteki cemaatlerden de dikkatimizi uzak tutmamalıyız.

    İktidar iblise "Hasretine dayanamıyoruz, bitsin bu hasret, yurduna dön" gibi laf salatasıyla sahip çıktı da ne oldu...

    Ülke ihanete uğradı...

    Aynısı yeniden yaşanmamalı ve dincilik yapanlar mercek altına alınmalı.

 Bilgi kirliliği sürüyor

---------------------------------------

    HABERCİLER ve yayıncılar bir türlü karar veremedi; IŞİD'in yabancılar tarafından kullanılan adı DAEŞ mi, DEAŞ mı tartışma konusu...

    Geçen yazımda DAEŞ diye yazdım, bir de baktım ki anlı şanlı bir gazetemizim haber sitesinde DEAŞ diye yazılmış, değiştirdim...

    Kime sorup doğrulatacağımı bilseydim bir öyle, bir böyle yazmazdım.. 

      Bilgi kirliliği insanı serseri mayın haline getiriyor. Bu IŞİD mel'unu yüzünden öyle oldum...

     El âlem de şu IŞİD kısaltmasını kullansa olmaz mı...Irak Şam İslam Devleti tamlaması itlerin hedefini göstermeye yetmiyor mu!?

     KOCAMAN SÖZLER

----------------------------

      ADALET topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır. (Mirabeau)

Yazarın Diğer Yazıları