Terim gerçeği

Büyük heyecanla yaşadığımız ve üçüncü bitirerek gururlandığımız, Avrupa Şamipiyonası'ndan sonra, 2010 dünyü Kupası Grupları belli olduğunda ülkenin tamamı bu grupta İspanya'dan sonra ikinci şanslı takım olduğumuz konusunda hem fikirdi. Futbolu bilen bilmeyen herkes Türkiye'nin Dünya Kupası'na gitmesini normal sonuç olduğunu söylüyordu. Bunun aksini düşünmek imparator Terim ve Avrupa üçüncüsü olün Türkiye'nin bu başarısını acaba bu tesadüf mü sorusunu akla getirecekti. Ancak evinde Belçika'yı yenemeyen dışarda Estonya ve Bosna'ya puan kaptıran, İspanya'ya iki kez mağlup olan, 8 maç sonunda grupta Bosna Hersek'in arakasında 4 puan geride yer alan Türkiye'nin, Güney Afrika'ya gidebilmek için Estonya'nın, Bosna'yı yenmesini beklemesi ne kadar acı ve olması az bir olasılıktı. İşte bu durumda Türkiye ne yazıkki Bosna'nın, Estonya'yı yenmesiyle Dünya Kupası'na veda etti. Bosna'nın Estonya'yı yenmesinden sonra artık Belçika'yı yenmemiz bile bizi Afrika'ya götürmeyecekti. Ve Türkiye Dünya Kupası için elindeki ufacık şansı yitirmenin moralsizliğiyle çıktığı maçın başında kalesinde gördüğü golle gerçek ile karşı karşıya kaldı.

Türkiye 2010 dünya Kupası'nda yoktu. Türk Milli takımı ve hocası başarısız olmuştu. Bu dakikadan sonra takımdan galibiyet beklemek fazla iyimserlik olurdu. Şimdi tek gerçek vardı, o da Türkiye ve imparatorun sınıfta kalması, bu kötü sonun tek sorumlusunun Fatih Terim'in olmasıydı. 

Yazarın Diğer Yazıları