Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Terörle mücadele ve zekâ!

Terörle mücadele -eşit olmayan şartlar bağlamında- aklın akılla, stratejinin stratejiyle, taktiğin taktikle, tekniğin de teknikle karşı karşıya gelmesidir.

İstisnai olarak taktiğin zaman zaman tekniği yenmesi söz konusu ise de genelde teknik kendi üstün taktiğini üretmesiyle taktiği geçersiz kılar.

Terörle mücadelede, yıkıcı ve tahrip edici zekâ ile buna karşı koyan zekâ karşı karşıya gelir.

Terörle mücadele her şey bir yana sahada "ehemi mühime" tercih etme sorunudur. Mücadelede sonuç almak için önemlinin daha az önemliye, yakın tehdidin uzak tehdide tercih edilmesi şarttır.

Akıl, strateji ve istihbaratta üstünlük mücadelede üstünlük getirir.

Oralara karakollar kurulmalıdır!

Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler, açıklıyor: "Çukurca'da bir ölüm kalım savaşı veriliyor. Teröristler Kaletepe'den tamamen söküldü. Tespit edilen bölgelere tek tek girilecek. Çukurca'da 30 yıldır girilemeyen yerlere girdik. Çok önemli sonuçlar aldık."

Asker otuz yıldır girilemeyen bu yerlere girdikten, onlarca şehit verdikten sonra buralardan yaz-kış asla çekilmemelidir.

Terörist unsurların yaşayabildiği, lojistik sağlayabildiği, barınabildiği rakımlarda Türk komandoları çok daha uzun zaman barınabilir.

Askerin ölüm kalım savaşı vererek girdiği kampları, tepeleri ya da mahalleri kış şartları başlayınca boşalttığı, teröristlerin de bir süre sonra askerin çekildiği bu yerlere gelip yerleştiği bilinmektedir.

Stratejik yerleri onlarca şehit pahasına ele geçireceksiniz, sonra da çekileceksiniz. Asker çekilince de teröristler yeniden gelip o yörelerde kamp kuracak ve siz tekrar "ölüm-kalım savaşı" vererek oraya girmeye çalışacaksınız. Bu kısır döngü kırılmalıdır.  

Asker ölüm-kalım savaşı vererek girdiği terörist kamplarına asker yerleşmeli, oralar ne kadar erişilmez olursa olsun karakol haline getirilmelidir. Gerekli irade gösterilirse Türk askerinin PKK'lı kan dökücülerden daha dayanıklı olduğu ortaya çıkar.

Patlayıcılar yerleştirilirken ilgililer neredeydiler?

Mehdi Eker'in Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nin Tepe Mahallesi'nde anne ve ağabeyinin mezarlarının yakın çevresine 5 ayrı noktaya tuzaklanmış 8 adet 12 kg'lık mutfak tüpü içerisinde infilaklı fitille birbirlerine irtibatlandırılmış 400 kg. EYP olmak üzere toplam 640 kg. EYP tespit edilmiştir.

Mezarlığı'nın yaklaşık 800 metre güneyinde Radyo/Frekans komutalı ateşleme düzeneği ve 8 adet 1.5 voltluk pil bloku, ateşleme düzeneği ile mezarlık arasındaki bölgede iki ayrı hat halinde 1700'er metrelik kablo, 2 adet 120 kg.'lık jelikan bidon içerisinde 240 kg. amonyum nitrat ile hazırlanmış EYP bulunarak imha edilmiş.

PKK'nın kurban bayramı arifesinde kitle katliamı yapmak için patlayıcıları döşediği açıktır. Bismil büyük bir katliamın eşiğinden dönmüştür. Herkese ve hepimize geçmiş olsun. Ancak bu olay patlayıcıların bulunması ve yok edilmesiyle kapatılmamalı ve unutulmamalıdır.

Bu hain tuzağı bulup ortaya çıkarmak da büyük bir başarıdır. Terör tuzaklarının ortaya çıkarılması işin doğru iş yapılması anlamına gelmektedir. Ancak terörle mücadelede hem doğru iş yapmak hem de işi doğru yaparak sonuç almak mümkündür. Anlaşılacağı gibi işin doğru yapılmasıyla doğru iş yapmak arasında büyük bir fark vardır.

Teröristler 1700'er metrelik kabloları, 2 adet 120 kg.'lık bidonu, 8 adet 12 kg.'lık tüpü, 640 kg.'lık patlayıcıyı temin ederken terörle mücadele ekipleri ve istihbarat sorumluları bunu nasıl atlamışlardır?

Dahası PKK'lı kan dökücülerin, bu patlayıcıları büyük bir mühendislik projesi bağlamında 5 ayrı noktaya tuzaklarken nasıl tespit edilemediğini de birilerinin mantıklı bir biçimde açıklanması şarttır.

Olgular terör örgütünün büyük bir cesaret ve serbesti içinde terör organizasyonuna devam ettiğini işaret etmektedir. Devlet aklının hain aklını yendiği gün Türkiye terör belasından kurtulacaktır!

Yazarın Diğer Yazıları