Tesadüf işte...

       Ya Rabbim, bu ülkede daha nelere şahit olacağız....

       Diyanet İşleri Başkanlığı'na atanan profesör meğer iblisin hava kuvvetleri imamı firari fetöcü Adil Öksüz'ün doktora tezini beğenen ve onay verenlerden biri çıktı.

       Bu profesör başkanlığa atanmasaydı bir başka profesörün atanması söz konusu olacaktı.

       Tesadüfe (!) bakın, o da iblisin has adamı olan firari herifin doktora tezini beğenip onaylayan akademisyenlerden biriydi...

       Anladım, isim vermemi istiyorsunuz; Prof. Ali Erbaş Diyanet İşleri Başkanlığı'na atanmasaydı o göreve Prof. Muhammed Aydın getirilecekti. Bu ikili, iblisin imamına onay verirken henüz profesör olmamışlardı. Erbaş doçent, Aydın yardımcı doçentti...

       * * *

       Madem lâf üniversiteye ilişkin bir konudan açıldı, bir soruyla devam edeyim...

       Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Muzaffer Elmas ve selefi Prof. Mehmet Durman fetöcülerin bu bilim yuvasına sızdığını göremediler mi? Yoksa gördüler de engellemeye güçleri mi yetmedi!?

       * * *

       Rektörler de sorun olmaya başladı...

       Mesela, Ege Üniversitesi eski Rektörü Mustafa Cüneyt Hoşcoşkun fetöcülükten aranıyor, bulunamıyor çünkü firarda...

       Geçen yıl ağustos ayında atanan 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Adnan Kasman ise yanlış üstüne yanlış yapan rektörlerden biri. "Bilim Kahramanları Ödül Töreni"ne katılmıyor, yerine eşi profesör hanımı yolluyor, ödülleri o veriyor...

       Tepki alan bir tasarruf...

       Şimdi de bir söylentiyi nakledeceğim; eşinin yeğeni, taşeron işçi sıfatıyla işe alınıyor, kuzeni de taşeron işçiyken üniversite hastanesinin VİP sorumlusu olarak atanıyor...

       Bitse yine iyi; son olarak da döner sermaye müdür yardımcısını alıyor, Meslek Yüksek Okulu'na müdür yapıyor...

       * * *

       Bilgi olarak naklediyorum, üniversitelerde yapılan oylamalarla belirlenen bu ve benzeri rektörleri listeleyen YÖK, atayan da Erdoğan...  

TAKILDIKLARIM

       Önemli bir yazar "Telefon acı acı çaldı" diyor yazısında. Zil sesinin tatlı tatlı çaldığını fark ettiği oluyor mu?

       * * *

       Haber dili de yozlaştı, muhabir çocuk balkondan yere düştü demiş; havaya mı düşecekti, yere fuzuli lâf...

       * * *

       FB'li Volkan, asabi mizaç. Gazetecilere, kendisini ima ederek boş iş kovalamayın demiş, otokritik yapmış...

 

Demokrasi düşmanları...

       Merhum Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan kabirleri başında anıldı...

       Darbe hukukunu uygulayan Yassıada Mahkemesi, idam cezası vererek hukuku ve adaleti berbat etti ve bu üç insan darbenin siyasal kurbanı oldu. Mekânları cennettir inşâllah...

       AKP Genel Başkanı Erdoğan bu üç siyasetçiyi asanları, demokrasi düşmanı ilan etti...

       Doğrudur; oyla gelmiş olanı devirmek demokrasi düşmanlığının ta kendisidir... Hasıl olan ortam için de hiçbir zaman "Demokratik" denilemez...

       Hak ve hukuku dikkate almamak, adaleti teslim etmemek, özgürlükleri kısıtlamak, anayasal hükümleri görmezden gelmek, kuvvetler ayrımını önemsememek, demokratik parlamenter sistemi olmasa da olur noktasında görmek, toplumun bazı katmanlarını potansiyel sanık ve suçlu gibi düşünmek de demokrasi düşmanlığına girer...

       27 Mayıs darbesi seçme ve seçilme hakkına düşman olmakla kalmadı, bunları da üstlenerek toplumun acılarına tuz biber ekti...

       Allah bir daha göstermesin...

Bu nasıl bir anlayış

     Yanlış yapmaktan kaçınmayı da öğrenemediler...

     Üst üste yanlış yapıyorlar...

     Sonuncusunu söylüyorum, fetöden yargılandığı iddia edilen bir belediye başkanına ödül verdiler. Adam halen tutuksuz yargılanıyor ve görevine de devam ediyor...

     Görülmüş şey değildi, o da görüldü!

     Beylerin eseri (!) "Yeni Türkiye" anlayışında yer alan kurallardan biri de bu olmalı!

ANLAMLI SÖZLER

     Sende iyi ne varsa, dostuna onu ver. (MEVLÂNÂ)     

Yazarın Diğer Yazıları