Türk Dünyası Edirne’de buluştu

Türk dünyasının birlikteliği ve iş birliği açısından kurumsal nitelikte organizasyonları önemsiyoruz. Bu organizasyonların birisi de Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından gerçekleştirilen 3. Dünya Türk Forumu’dur. Edirne Valisi Hasan Uluer’in daveti üzerine büyük kültür hazinesine sahip Edirne şehrimizde yapılan forumun daha önceki iki toplantısına katılmış birisi olarak ifade etmek gerekir ki her geçen yıl daha sistemli ve kurumsal bir çerçeve oluşturuluyor. Forumun Genel Sekreteri Almagül İsina Türkiye’yi ve diğer Türk Cumhuriyetlerini yakından tanıyan bir araştırmacı olarak üstlendiği uyumlaştırıcılık görevini başarıyla yürütüyor. Organizasyonun bu yılki ana teması  “Kültür Diplomasisi ve Turizm” , “Türk ve Ermeni Diasporaları” ... Biz de Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın yönettiği oturumunda davetli konuşmacı olarak yerimizi aldık.
Tarihi Ekmekçizade Ahmetpaşa Kervansarayı’ndaki organizasyon, TASAM Başkanı Süleyman Şensoy’un açılış konuşmasıyla başladı. Şensoy “Bizler işbirliğimizi hak ettiği ölçüde hayata geçirecek yol ve yöntemleri uygulama konusunda eksik kalıyoruz. Kimse bu eleştirimi yanlış anlamasın ama Türk halkları arasındaki gerçek bir işbirliği için yeni dünyanın gereklerini tespit edip uyarlamalıyız” şeklindeki öz eleştirisi ile sözlerini tamamladı.
Türk Konseyi Genel Sekreteri Halil Akıncı ise konuşmasında “Bizi tarih kitaplarında yanlış tanıttıklarını görüyoruz. Bu sebeple artık tarihimizi kendimiz yazmamız ve bunu da eğitim alanına uyarlamamız gerekiyor” dedi. Akıncı, Vaşington (Washington, dağıtılan konuşma metninde Türkçe kelime kullanma hassasiyeti ile özellikle böyle yazılmış) Paris ve Berlin’de ortak diaspora merkezlerinin açılacağını ifade ederek; ortak alfabe, ortak haber ajansı ve ortak televizyon konusundaki çalışmaların hız kazandığını aktardı. Ayrıca Türk Dünyası’nda mutlaka iç turizmin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Büyükelçi Akıncı’nın “Halilname” adlı ironik ilkeler dizisini daha sonra paylaşacağız.
Forumda ilginç konuklar da vardı. Loisville Üniversitesi’nden Justin Mc Carthy sözde Ermeni meselesi hakkında yaptığı konuşmada önemli şeyler söyledi. Mc Carthy “Bazı uzmanlarca belirtildiği gibi 1.5 milyon Ermeni’nin öldürülmesinin söz konusu olmadığını, zira o tarihte bu kadar kişinin yaşamadığını, bu süreçte meydana gelen ölümlerin bir ” soykırım “ olarak atfedilemeyeceğini, yoldaki koşullar ve hava şartlarından kaynaklanan ölümlerin ağırlıklı olduğunu” belirtti. Asıl önemlisi o tarihte Balkanlardan 3 milyon Türk’ün tehcire zorlandığını, öldürüldüğünü fakat kimsenin konuşmadığını vurguladı.
Foruma Hükümetten hiçbir siyasi katılmadı. Sağlık Bakanı ve Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’nun telgraf çektiği görüldü. Türkiye’den katılan tek milletvekili MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan’dı. Forumda bir de konuşma yapan Oğan, Türk Dünyası’ndan gelen konukların yoğun ilgisi altındaydı. Kazakistan Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türksoy Genel Sekreteri Düsen Kasseinov, Tataristan Kültür Bakanı Ayrat Sibagutullin, Irak Cumhuriyeti İletişim Bakanı Torhan Almufti, Air Astana Türkiye Temsilcisi Karlygash Ömürbayeva forumu takip edenler arasındaydı. Forumun sonunda bu yıl ilk kez gerçekleştirilen  “Kızıl Elma” ödülleri sahiplerini buldu. Organizasyonun geneline bakıldığında Türk Konseyi üyesi Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’dan gelen konuşmacıların ağırlıklı olduğu söylenebilir. Eğer Dünya Türk Forumu önümüzdeki yıl da gerçekleştirilirse açılış konuşmalarının bir gün önce yapılarak sunumların tek günde toplanmasını, bilimsellik vurgusunun daha da güçlendirilmesini ve dinleyici-katılımcı sayısının artırılmasını salık veriyoruz. 

Yazarın Diğer Yazıları