Türk Dünyası için önemli adımlar...

Türkiye'nin yüzünü nereye döneceği tartışmaları inişli-çıkışlı bir seyir izlese de önümüzdeki 10 yıllarda gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor. Türk Birliği ve daha güncel bir sistem açısından Türk Devlet ve toplulukları arasında her alan iş birliği yaklaşımının işlevsel hale getirilebilmesi için alternatifler arası inceleme yerine sürecin kendi mecrasında götürülmesinden yanayız. Bu vesileyle Türk Dünyasıyla ilgili üç önemli çalışmanın müjdesini verelim. Üçü de Türk Keneşi'nin kapsamı içerisinde ve doğrudan ya da diğer ilişkili kurumlarca gerçekleştiriliyor.

Birincisi ortak tarih kitabı konusu... Aylar önce ilk biz yazmıştık. Türk Akademisi'nin öncülüğünde yapılan çalışmalar son aşamaya geldi. Kitap büyük ölçüde hazırlandı. Akademi Başkanı Prof. Dr. Darhan Hıdırali çalışmanın hızlı ve etkili bir biçimde sonuçlandırılmasında en etkili isim diyebiliriz. Geçtiğimiz gün kendisine BDT Parlamentolararası Asamblesi tarafından çok önemli bir madalya taltif edildi. Önümüzdeki aylarda yapılması planlanan Türk Keneşi Milli Eğitim Bakanları toplantısında kararlaştırıldığı takdirde Mart ayında (muhtemelen) yapılacak liderler zirvesinde imzaya açılacak ve ardından her ülke kendi eğitim sistemi içerisinde seçmeli ders olarak Türk Ortak Tarih Dersi'ni okutacak.

***

İkincisi Türk Keneşi Genel Sekreter Yardımcısı Abzal Saparbek tarafından açıklandı. Tıpkı Nobel gibi Türk Dünyasının tümünü kapsayacak şekilde Uluslararası Ödül Sistemi kurulacak. Türk Keneşi bu konuda çalışmalara başlamış bile... Elbette bu sistemin dünyaca kabul edilebilir bir seviyeye taşınması açısından katılımın boyutları, değerlendirme süreçleri, medya ayağı son derece önemli olacak. Hani bir Kırgız atasözü vardır: "Kurdun rızkı yoldandır." Artık böylesi önemli ve vitrin projeleri yola çıktıktan sonra değil en başta tüm yönleriyle ve kabul edilebilir bütçelerle yapılandırmanın çabası içinde olmalıyız. Bu arada Abzal Bey için birkaç söz söylemek lazımdır. Kendisini uzun zamandır yakından tanırım. Hep işin mutfağında olmuş ve önemli projeleri hayata geçirmiştir. Türk Dünyasına, Türk tarihine olan sevgisi nereye giderse gitsin "orası emin ellerde" dedirtecek ölçülerdedir. Ve akıcı Türkçesi, Türkiye dostluğu ülkemiz için de bir kazanç olarak kabul edilmelidir.

***

Üçüncü adım ise Türk Dünyasını kapsayan bir turizm tur paketinin hazırlanması. Bu konuda 2015 yılında bilimsel bir çalışma hazırlamış ve Türk Keneşi yetkililerine takdim etmiştim. Maalesef üye ülkelerin arasındaki turizm ve seyahat oranları, potansiyelimizin çok gerisinde. Her ne kadar Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve halen üye olmayan Özbekistan ve Türkmenistan'dan Türkiye'ye geliş-gidişler daha yoğun gibi gözükse de özellikle Türkiye'den bu ülkelere turizm (eğlence) amaçlı seyahatler oldukça yetersiz. Oysa Semerkant, Buhara, Hive, Oş, Issık Göl, Türkistan, Astana, Borabay, Bakü, Gence, Seki, Aşkabat, Merv ve Girne, Karpaz... Sayması bile insanı heyecanlandırıyor. İşte sayamadığım daha pek çok merkez, aşama aşama uygun fiyat ve güvenli ellerle Türk vatandaşlarının beğenisine sunulacak. Her Türk vatandaşı yılda bir kez tura iştirak etse gerçekten önemli bir ekonomik pasta meydana geliyor. Üstelik işin bir de kültürel yakınlaşma, dil ortaklaşması ve algı bütünleşmesi boyutları var ki bunlar orta ve uzak vadede daha önemli şeyler. Şunu unutmamak gerekiyor böylesine bir başlangıç, tarihi İpekyolu'nun Türk Dünyası coğrafyasındaki izdüşümü haline gelebilir. Belki bu projeyi kısıtlayan en önemli etmen hava yolu ulaşımındaki yüksek rakamlar olacak. Bunu çözmek için siyasi liderlerin devreye girmesi şart gözüküyor.

Her üç projeyi yürekten destekliyoruz.

Takipçisi olacağız.

Tamamen hayata geçtiğinde büyük bir gururla paylaşacağız.

Yazarın Diğer Yazıları