Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Türkçe felsefe...

“Türkçe’nin kelime haznesi ile felsefe yapamazsınız...”
Haksızlık edilmiş Türkçeye, büyük haksızlık...
Türkçe’nin dehlizlerinde yaşayan kelimelerle felsefe yapılacağını, iddia sahibine ispat etmek beyhûde bir gayret olacak. On iki yıldır kürsülerde hitâb eden, televizyon ekranlarında her saniye mâruz kaldığımız iddia sâhibinin felsefe ile ilgili münderecatına dâir mebzûl miktarda kanaate sâhibiz...
Siyâsete ilk başladığı zamanlarda, bir televizyon programında verdiği mülâkatta, eşi hanımefendi ile birlikte müzik dinlediklerini ve İbrahim Erkal’dan çok hoşlandıklarını söylediklerinde ve sıkça kullandığı ve iki ’y’ ile şeddeli bir şekilde telâffuz ettiği ‘medeniyet’ kavramı hakkında ne düşündüğü sorusuna ise  “Kökü âtide olan mâziyiz” cevâbını verdiğinde aslında fark ettik kendilerinin felsefeye olan vukûfiyetini...
O günden bu yana defaatle, mükerreren ve müteselsilen şâhidi olduk bu vukûfiyetin...
Bir çiftçiye “ananı da al git”  dediğinde,  “ananı da al git” in mazmûnunu nasıl da zârâfetle ifâde ettiğini bu ülkenin siyâsî hafızasına nasıl kazıdığını gördük...
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir”  vecizesi ile askerliğe dair tüm bibliyografyaları değiştirecek hamleyi yaptığında gördük...
“Başbakan sensin, ister asar, ister kesersin...”  demişti 23 Nisan’da Başbakanlık koltuğuna sembolik olarak oturan bir çocuğa... Felsefe kulüpleri hemen olağanüstü toplanmış ve bu derin cümleyi fıkhî tâbirle istinbat ve istihrâc etmek için... Bir insanın istediği ânda kesip asabilme gücünün ilerleyen zamanlarda, gaz mermileri ve coplarla dövülerek öldürülen gençlerin fâilleri için  “efsâne yazdılar” a dönüşebildiğini gördük...
“Hem laik hem Müslüman olunmaz, ters mıknatıslanma yapar...”  felesefî paradoksunu kim unutabilir ki? Antik Yunan felsefesindeki paradoksların tamamını rafa kaldıran bir paradoks olarak felsefe tarihindeki seçkin yerini aldı. Gerçekten de kendilerinin iktidarında laiklik ve Müslümanlığın nasıl ‘ters mıknatıslama’ yaptığına şâhitlik ettik. Hatay’daki bombalama eyleminde parçalanarak ölen vatandaşlarımız için  “hepsi Sünniydi’ dediğinde toplumda oluşan  ‘mıknatıslama’ halen devam etmekte...
Geçim sıkıntısını göstermek için “satılık böbrek” yazılı bir döviz gösteren vatandaşa verdiği “sakatatçı dükkanı değil burası” cevabıyla yalnızca felsefî kabiliyetlerini değil aynı zamanda nasıl bir polemik ustası olduğunu da biliyoruz...
“Ölmek madencinin zaten kaderinde var...
Bütün ülkenin yasa büründüğü Soma’daki maden fâciasında,  “Ölmek madencinin zaten kaderinde var...”  cümlesini hangi felsefe üstâdı akıl edebildi? Bu felsefî çıkarımıyla yasa bürünen mâdenci ailelerini ve bütün ülkeyi nasıl da bir ânda rahatlatmıştı? Unutulur mu bunlar?
Gün geldi iktidarına göz diken ve iktidarını, gücünü paylaşmak isteyen   ‘paralel ajanlar’ın kendisine, ailesine, kendine yakın ‘hayırsever işadamları’na, partililerine, bürokratlarına yönelik ‘yolsuzluk ifitirâları’ karşısında hem zât-ı âlilerinin hem de kendisinin muhiplerinin, bağlılarının, bendelerinin, sâdıklarının geliştirdiği felsefî savunmalar, Sokrates’in ‘savunmalar’ına, Kafka’nın, ‘aforazimaları’na taş çıkartan savunmalar ve aforizmalardı.
En büyük felsefî çıkarımınız “Devletin kasasından alınmıyorsa yolsuzluk değildir...” di meselâ...
Bir kırmızı ışık gibiydi, bir hukukî içtihat gibiydi, kaziye gibiydi, hüküm gibiydi bu felsefeniz...
Hukuk durdu, yargı durdu, emniyet durdu...
Durmayan yalnızca sizdiniz, sizin bendelerinizdi...
Sizi çok seven bir fıkıh âlimi size felsefî nazire yaparcasına fetvâlar verdi,  “Yolsuzluk hırsızlık değildir, hem seküler hukuka göre hem de dinî hukuka göre cezâları farklıdır çünkü”  dedi...
Secdelerde bile iknâ oldu insanlar...
Daha ötesi var mı?
“Türkçe’nin kelime haznesi ile felsefe yapamazsınız...”  demek her şeyden evvel kendinize yazık etmektir...
Türkçe’nin özellikle sizin sahip olduğunuz kelime haznesiyle felsefe yapılır, bunun en büyük üstâdı da sizsiniz, kendinize haksızlık etmeyiniz, ayrıca bunlar “ırkçılık kokan söylemlerdir”, itibar etmeyiniz...

Yazarın Diğer Yazıları