Türkistan'dan Kırşehir'e uzanan ok...

G eçtiğimiz hafta Kırşehir’de ‘Türkiye-Kazakistan İlişkilerinin 20. Yıldönümü’ vesilesiyle bir dizi etkinlik gerçekleştirdik. Türk Dünyası Topluluğu olarak onur konuğumuz Kazakistan Ankara Büyükelçisi ve eski Milli Eğitim Bakanı Canseyit Tüymebayev’di. Aslında Kırşehir’in Kazakistan için farklı bir anlamı var. Türkistan şehrinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesinde büyük bir harita göze çarpar. Bu haritada Piri Sultanın yetiştirdiği ve onun yolundan giden Alperenleri gönderdiği yerler birer okla gösterilir. İşte o oklardan birisi de Kırşehir’e uzanmaktadır. Kırşehir ve bölgesinde Yesevi yolunun temsilcisi sadece Ahi Evran değildir. Hacı Bektaş-ı Veli de bu bütünün bir parçası olarak görülmelidir. Zira 1954 yılına kadar Hacı Bektaş, Kırşehir’e bağlıydı. O tarihte çıkarılan yasa ile Kırşehir ve ilçeleri Nevşehir’e bağlanmış ancak Kırşehir yeniden il yapıldığında Hacı Bektaş, Nevşehir il sınırları içerisinde kalmıştır. Buna rağmen yakın dönemde bu bağları bilimsel ve güncel faaliyetlerle ortaya koyabilecek çalışmalar yok denecek kadar azdır. Açılış konuşmamızın ardından önemli bir çoğunluğun bu ve benzeri hususları ilk defa duyduğunu fark ettik.

 

Nazarbayev Caddesi
İki ülke arasındaki bağları güçlendirmek ve Türkistan ile Kırşehir arasında köprü kurabilmek amacıyla Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’ye gittim. Yaşar Bey’le daha önceden tanışıyoruz. Yeniliklere açık bir tarzı var. Türk Dünyasına uzak değil. Konuyu anlatarak Kırşehir’in bir caddesine Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev adının verilmesini teklif ettim. Başkan Bahçeci tereddütsüz kabul ederek ilk belediye meclisi toplantısında oylamaya sundu ve Pazartesi günü açılışını yaptığımız Nursultan Nazarbayev Caddesi’ni ortaya çıkardı. Nazarbayev’i yeniden uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bu sembolik kararı fazlasıyla hak ediyor.

 

Türk Dünyası Topluluğu
Kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen Ahi Evran Üniversitesi bünyesinde oluşturduğumuz Türk Dünyası Topluluğu etkili bir sivil toplum örgütü gibi çalışıyor. Türk Dünyasının her şeyin üstünde bir mesele olduğunu anlatarak, farklı kesimlerden üyeler kazanıyor ve her geçen gün daha da güçleniyor. Bu tarz organizasyonları Anadolu’da ve özellikle imkanların sınırlı olduğu yerlerde kurmak ve yürütmek zor olsa da yetkililerimizin verdiği destekle zorlukların üstesinden gelmeyi başardığımızı düşünüyorum. Yeri gelmişken Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak ve A.Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kudret Saylam’a teşekkür ediyorum.

 

"Böylesini görmedim"
Tüm gün süren etkinlikte İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesindeki amfiye üniversite senatosunun kararıyla ‘Kazakistan Amfisi’ adı verildi. Ardından iki ülke ilişkilerini konu alan fotoğraf sergisine geçildi. Kazakistan’ı ilk kez görenler, ülkenin güzellikleri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Ve nihayet panel başladı. Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Darhan Hıdırali’nin oturum başkanlığını yaptığı panelde konuşmacılar Doç.Dr. Tuğrul İsmail ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Şimşek’ti. Bilgilendirici konuşmaların sonrasında topluluğumuz adına Kazakistan Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev’e “Türk Dünyası Hizmet Ödülü” takdim edildi. Panel bitiminde Yesevi Sanat Topluluğu muhteşem bir konser verdi. Gün sonunda ise Büyükelçi Tüymebayev’in şu sözleri kulaklarda çınlıyordu: “Bu yıl Türkiye’de 20 il dolaştım hiç bir yerde böyle bir organizasyon ve coşku görmedim...”

Yazarın Diğer Yazıları