Türkiye içeriden yıkılmak isteniyor

Türkiye içeriden yıkılmak isteniyor
Bahçeli, iç ve dış tehditlerin ülke birliğini ve toprak bütünlüğünü riske soktuğunu söyledi

Türkiye içeriden yıkılmak isteniyor

Süreç dipsiz uçurum
AKP’nin terör örgütü PKK’nın silah bakımını yapıp silah başına çağırdığını belirten Bahçeli, “AKP’nin, PKK ile iki ucundan tuttuğu süreç zehri, Türkiye’nin önüne konan dipsiz bir uçurumdur. Türkiye, içeriden yarılmak, yıkılmak, parçalanmak isteniyor” dedi.

Ülkeye kumpas var
Küresel bir kumpasın göbeğinde olduğumuzu kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:  “Son gelişmeler ve artan iç gerginlik atmosferi göstermiştir ki, Türk milletinin etrafındaki çember daralmıştır. Türk milleti vatanında bölünmek, bayrak gönderden indirilmek isteniyor.”


Ülkenin bekaası namlunun ucunda
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin önünü görmekte zorlandığını belirtti.  Bahçeli, “Milletimiz rahat ve huzur dolu günlere hasrettir. Türkiyemizin varlığına kasdetmeyi amaçlayan çevreler, son günlerde gerilim ve tahrik kampanyasını iyice etkinleştirmiştir. Dış gelişmelerin seyrine paralel şekilde tezahür eden iç huzursuzluk hali, ülkemizi adım adım darboğaza sürüklemiştir” diye konuştu. Bahçeli, “Ağırlaşan iç ve dış tehditler Türkiye’nin milli birliğini ve toprak bütünlüğünü riske sokmaktadır. Bekamız namlunun ucundadır. Dirliğimiz topun ağzındadır. Milli birlik ve kardeşliğimiz saldırı altındadır. Sınırlarımız bıçak sırtındadır” dedi. Bahçeli, “Gündemde cani başının resmi müzakereci olması konuşulmaktadır. Eğer bu doğruysa AKP bunun altından kalkamayacaktır “ diye konuştu. ” HDP’li üç bölücü milletvekili önce Kandil’e gidecek, 21 Ekim’de de İmralı canisiyle masaya oturacaktır. AKP’nin İmralı canisiyle müştereken hazırladığı yol haritası hakkında Kandil’deki terör şeflerinin görüşü alınacaktır “ diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

PKK ile el ele
“Ne acı, ne hazin, ne alçaklıktır ki, Türkiye’yi yöneten iktidar terörü meşrulaştırmak, bölücüleri aklamak için milli ahlak ve şerefle yollarını hepten ayırmıştır. Türkiye’de 6 Ekim’den 11 Ekim’e kadar süren bölücü şiddet her yere egemenlik kurmuşken, hükümetin teröristlerle el altından müzakereye devam etmesi yenilir yutulur bir durum değildir. Anlaşılmaktadır ki, 9 Ekim’de Bingöl’de şehit olan iki emniyet mensubumuzun kanı ve canı üzerinde pazarlık yapılmıştır. PKK Türkiye’yi cehenneme çevirirken, hükümet aman dilemiş, taviz vererek terörün önünde yuvarlanmış, hepsinden vahimi izzet ve iffet kaybına uğramıştır. “ Adına ” açılım “ denilerek eli kanlı PKK’lıların omuzlarda gezdirildiğini iddia ededen Bahçeli, ” Adına fırsat denilmiştir, AKP ve PKK elele tutuşmuştur. Adına çözüm denilmiştir, şehide ’kelle’diyenle, şehide mermi sıkanlar can ciğer kuzu sarması halinde kucaklaşmıştır “ ifadesini kullandı.

Kendimizi feda ederiz
Bahçeli, aziz şehitlerin yarasının yeniden kanatıldığını ifade ederek, şöyle devam etti: ” Muhterem gazilerimizin acısı yeniden deşilmiştir. Güneydoğulu kardeşlerim PKK ile bir tutulmuş, Kürt kökenli kardeşlerim PKK’nın ve İmralı canisinin keyfine ve kanlı emellerine teslim edilmiştir. Hatırlarsanız, Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde Trabzon’da; ’çözüm sürecine elimi, bedenimi, canımı koydum’çıkışıyla kararlılık beyanı göstermişti. Bu hal aslında fazla söze gerek bırakmamaktadır. Erdoğan’ın süreç ihanetine canını ve bedenini koyması kendi tercihi, kendi bileceği bir iştir. Bu kararının kendisine hayırlı olmasını dilemekten başka da yapabileceğimiz pek bir şey yoktur. İşte bizi Erdoğan’dan ayıran en bariz fark buradadır. Erdoğan çözüm süreci için bedenini koyar, ihaneti sevindirir, PKK’yı güldürür; biz ise vatan için canımızı veririz, millet için bedenimizden vazgeçeriz, Ankara’da bile saldırıya uğrayan Türk Bayrağı için gözümüzü kırpmadan kendimizi feda ederiz.