Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Türkiye'nin aklıyla alay etmek!

               Türkiye'nin Rakka operasyonunu birlikte yapalım, önerisi ABD tarafından reddedildi. ABD, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü için en büyük tehditlerden birisi olan terör örgütü PYD ile Rakka operasyonunu gerçekleştirdi.

                ABD, Rakka'da DAEŞ'i ezme ve teslim alma yerine DAEŞ militanlarının silahları ve araçlarıyla konforlu bir biçimde Rakka'yı terk etme imkânı sağladı. Böylece Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerine ciddi miktarda profesyonel DAEŞ'li üst düzey yönetici militanı ihraç edilmiş oldu.

Verdiği hiçbir sözü tutmayan müttefik!

ABD, Türkiye'ye "Menbiç'in IŞİD'den temizlenmesinin ardından PYD'nin bölgeden çekileceği" sözünü verdi. PYD'nin Menbiç'ten çekilmemesi üzerine Türkiye'nin ısrarlı tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine ABD, PYD/YPG teröristlerinin, Menbiç'ten çekildiğini açıkladı. Yalan çıktı. TSK unsurları Menbiç'e karşı harekete geçince karşısında ABD güçlerini buldu.

ABD Savunma Bakanı James Mattis, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bünyesinde hareket eden Kürt birliklere tahsis edilen silahların IŞİD'e karşı operasyonlar sonlandıktan sonra geri alınacağını Türkiye'ye ilettiğini duyurdu. YPG'ye verilen ABD silahlarının geri alınması bir yana ABD, YPG'yi dört bin TIR'a yakın ağır silahlarla donattı.

Geçen bayramda Erdoğan, ABD'nin PKK/PYD'ye verdiği silahlarla ilgili olarak "Terör örgütüne verdikleri silahları geri alacaklarını söyleyerek Türkiye'yi kandırdıklarını sananlar büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını anlayacaklar", demişti.

ABD sözde stratejik müttefiki Türkiye'yi aldatırken fiili müttefiki PKK/PYD'ye sağladığı askeri ve teknik kapasite ne "müttefiklik" ilişkisinin ruhu ne de ahlaki ölçülerle izah edilemeyecek boyuta ulaşmıştır.

Trump-Erdoğan görüşmesi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesinde Ankara, Trump'ın terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG'ye silah sevkiyatına son vereceğini açıklamış, Beyaz Saray da daha sonra bunu teyit etmişti

ABD, YPG'yle ilgili olarak Türkiye'ye verdiği hiçbir sözü tutmamıştır. ABD'nin uyguladığı strateji önce uyut sonra unut stratejisidir. Bu bakımdan Türkiye'nin asla rehavete kapılmaması gerekmektedir. Kaldı ki ABD yapacağını yapmış verebileceği kadar silahı zaten YPG'ye vermiştir. Bundan sonra silah sevkiyatını kesse de sürdürse de durumda çok fazla bir değişiklik olmayacaktır.

ABD basın kuruluşları, Erdoğan/Trump görüşmesine atıfta bulunarak görüşmenin silah sevkiyatının kesilmesi ya da kesilmemesi değil Suriye'deki iç savaşa silahla değil siyasetle çözüm bulma iradesinin ifade edildiğini yazmaktadırlar.

Trump'ın telefon diplomasisinin nedeni olarak Astana sürecinde Rusya ve İran ile birlikte çalışan Türkiye'nin, hem ABD hem de Rusya'ya yakın ülke olarak üzerinde anlaşılan Suriye'nin geleceği için siyasi sürece destek almak olduğu iddiaları var.

Bu anlamda Trump ve Erdoğan görüşmesinin Soçi/Astana süreçlerinin ardından gelmesi de dikkat çekicidir. İran'dan sonra Türkiye'yi de yanına alan Rusya bölgede güçlü ve kalıcı olacak bir ittifak oluşturmuştur.

Bu bağlamda ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey dikkat çekici bir açıklama yaptı. Jeffrey, Kürtlere silah sevkiyatının kesilmesinin Suriye'de verimli bir rol oynamayı ve İran destekli güçleri zayıflatmayı öngören değişen bir stratejiye işaret ettiğini iddia ediyor; "Suriye'de kalmak istiyorsak Türklerle ilişkileri düzeltmeliyiz... Türk üsleri, Türk hava sahası ve Türk diplomasisinin desteği olmaksızın Suriye'de uzun vadeli faaliyet sürdüremeyiz" diyor.

ABD, Türkiye'nin ontolojik düşmanı olan PKK ile ittifak halindedir. Hem PKK/PYD hem de Türkiye ile ittifak halinde olunamayacağı ABD'ye söylenmelidir, Menbiç ve Tel Rıfat hattı her şart altında TSK'nın denetimi altına verilmelidir. Telabyad'dan kovulan nüfus evlerine dönmelidir. Aksi takdirde ABD'nin PYD'ye silah sevkiyatını kesiyoruz sözlerinin hiçbir anlamı yoktur. Bu şartlarda bu sözler Türkiye'nin aklıyla alay etmek anlamına gelmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları