Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Ve Mehmet Şimşek itiraf etti…

Ve Mehmet Şimşek itiraf etti…

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek itiraf etti “Kuru baskılamışlar” dedi…

Ayy canım benim, kim yaptı ki böyle mantıksız bir şeyi?

Bak sen şimdi olana, hiç böyle şeyler yapılır mı?

Sakın o alçak Ce Ha Pe falan yapmış olmasın?

Acep kabahat zillet ittifakında mı?

Belki de dış güçler neyim yapmıştır?

Bu akılsızca işte bir FETÖ, PKK parmağı falan da var mı acaba?

Gene kandırıldılar mı ki?

Yahu iktidar maşallah teflon tava gibi, vallahi olacak şey değil ama hiçbir suç, günah, kendilerine yapışmıyor, hiçbir başarısızlığın sorumluluğunu çıkıp üstlenmiyorlar.

Tamam, onlar özeleştiri yapmasınlar, sorumluluk üstlenmesinler ama peşlerine takılan kitle, bu ayan beyan açık ve aşikâr olan beceriksizliklerin hesabını sormayı neden bir türlü akıl edemiyor?

Malum seçim yenilgisinden sonra muhalefet kendi derdine düşüp muhalefet bile yapamaz olunca, anlaşılan o ki muhalefet etme işi de iktidara kaldı. Sanki dün kendileri iktidarda değilmişçesine dünü en ağır şekilde eleştirmeye başladılar.

Bakın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kurduğu cümle tam olarak şöyle: “Kur, uzun süre tutulmuş, 2021 Aralık ayından 2023 Mayıs ayına kadar kur belli düzeyde tutulmuştu. Biz kuru serbest bıraktık. Bir taraftan rasyonel politikalar derken bir yandan kura müdahale doğru değil.”

Aslında Mehmet Şimşek kurun baskılanması ve bir tür örtülü sabit kur rejimi uygulanmasını 2021 Aralık sonrası politikası zannediyor velakin kazın ayağı pek öyle değil. Mehmet Şimşek ya ülke gerçeklerini tam bilmiyor veyahut da damadı itham edip başına dert almak istemiyor.

Açıkça söylemek gerekirse kurun baskılanması ve bir tür örtülü sabit kur uygulanması politikaları, damat beyin politikalarıdır!

Hani muhalefetin sık sık dile getirdiği o yakılan 128 milyar dolarlık rezerv var ya işte o damat bey Hazine ve Maliye Bakanı’yken yakılmıştır!

Hatırlatmak isterim ki 128 milyar dolar tartışması; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faizleri düşük tutmak adına dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önderliğinde 128 milyar dolar harcadığı iddiası ve bunun çerçevesinde gelişen tepki ve olaylardır.

Ekonomist Kerim Rota'nın tahminlerine göre 128 milyar dolarlık TCMB döviz rezerv satışına Mart 2019'da yerel seçimler öncesi başlanmıştı. Kasım 2020'de ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs da o dönemde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kurları ve faizleri düşük tutulmak amacıyla 100 milyar dolardan fazla rezerv harcamış olduğunu tahmin ettiğini açıklamıştı.

Buraya kadar olan geçmişin tartışması, peki bugün kuru tutmak için hâlâ rezervlerin yakılmasına ne demeli?

Mehmet Şimşek geçmişi eleştiriyor ama bugün benzer bir politikayı kendisi de yürütmüyor mu?

Türkiye de hâlâ örtülü sabit kur rejimi uygulanmıyor mu?

Bu arada bu yapılanın yanlış olduğunu söyleyen, anlatan benim gibi iktisatçılara “mandacı bunlar” diyen zevat ne olacak?

Bize en azından bir özür borçları yok mu?

Malum bizim memlekette “enkaz devraldık” edebiyatı çok yaygındır, iktidar değişince muhalefetten gelip koltuğa yeni oturan hemen enkaz devraldık diye konuşmaya başlar.

Tamam, buna alışkınız ama kendi kendine enkaz devraldık diye sızlananı da ilk defa görmekteyiz…

Ayrıca bugün hâlâ örtülü sabit kur rejimi uygulanmaktadır.

Kurlar hâlâ ağır bir şekilde ve rezervler yakılarak baskılanmaktadır.

Bunu nereden çıkardın, nasıl anlıyorsun diye sorarsanız; dış ticaret açığı bunu son derecede net bir şekilde göstermektedir derim.

Yazarın Diğer Yazıları